Tek çocuk mu, çok çocuk mu?

Haberin Devamı

Son yıllarda; tek çocuklu ailelerin sayısının hızla artmasıyla birlikte, tek çocukları, kardeşi olan çocuklarla veya çok çocuklu ailelerin en büyük çocukları ile kıyaslayan birçok araştırmalar yapılmış ve sonuç olarak da tek çocukların akademik başarı motivasyonun yüksek, özgüvenlerinin güçlü ve anne-babaları ile ilişkilerinin daha iyi olduğu ortaya çıkmış. Yine, araştırmalar tek çocukların sözel gelişim açısından daha ileri olabileceğini, eğitim hayatında daha başarılı olabileceğini ve kendi işini kendi yapmayı ve yalnız başına bir şeyler yapmaktan hoşlanmayı öğrenebildiklerini göstermiş.

Eşim ve ben planlayarak çocuk sahibi olmuş değiliz. Tek çocuğumuz olsun diye de bir kararımız yoktu. Deniz doğduktan sonra anladık biz insanın çocuğunun olmasının ne kadar şahane bir şey olduğunu. Canımdan bir parça adeta ete kemiğe bürünmüş kollarımdaydı.

Üç kişilik bir çekirdek aile olarak onunla birlikte büyüdük yeniden. O bize yetiyordu, ikinci bir çocuğu düşünmedik bile. Biraz bencilce olabilir ama ikincisi olursa ister istemez sevginin(!) olmasa da ilginin bölüneceğinden şüpheliydim.

Büyüdükçe, tek çocuklu kalmanın kendim için ne kadar isabetli bir karar olduğunu gördüm. Her ne kadar ‘her çocuk kendi rızkıyla doğar’ dense de, çocuk sayısı arttıkça rızık bölünmeye başlıyor.

Hamileyken etraftan herkes ‘masraflar artacak; bez, mama parası biriktirin’ gibi yarı şaka yarı ciddi espriler yapıyordu. O ne ki, esas masraf okula (anaokulundan başlayarak) ilk adımınızı attıktan sonra başlıyor.
Eğer adam gibi bir çocuk yetiştirmek istiyorsanız ona ciddi bir yatırım yapmanız gerekiyor. Okul masrafları, sosyal faaliyetleri, gezmesi tozması derken bütçe git gide büyüyor. Maalesef bizim zamanımızdaki gibi okula yürüyerek gitmek, mahallede sokakta oynamak da pek mümkün değil artık. Servisiydi, basketboluydu, sinemasıydı, tatiliydi vs. derken bir aylık asgari ücreti aşan harcamalarla karşı karşıya kalıyorsunuz.

Şimdi düşünün, iki çocuğunuz olsa bu imkânları ikisine de sunacak maddi gücünüz var mı? Hadi var diyelim, ya enerjiniz? Kendi adıma konuşursam haftanın dört günü onu antremana götürmek, hafta sonu en az bir kere dışarıda bir şeyler yapmak, arkadaşlarıyla buluşturmak hiç de kolay değil. İki veya daha fazla çocukla oradan oraya koştururken kendinize ayıracak vakit bulabilecek misiniz? Hele bir de çalışıyorsanız…

Başbakan Erdoğan’ın neye güvenip de hâlâ üç-dört çocuk demesi beni şaşırtıyor. Nitelik mi, nicelik mi derseniz benim oyum nitelikten yana. Az olsun, adam gibi olsun!

DİĞER YENİ YAZILAR