Gazete Vatan Logo

Bakan Koç'tan büyük gaf

Kültür Bakanı Atilla Koç 'Alanya'da 20 bin Alman var onların da dinlerini şey ediyim' dedi. Vekiller 'aman Bakanım yanlış anlaşılır' diye araya girdi. YENİ

Türkçedeki Bozulma ve Yabancılaşmanın Araştırılması, Türkçenin Korunması ve Etkin Kullanımı İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'u dinledi.

Dilin Allahın insana verdiği bir lütuf olduğunu ifade eden Koç, insanlar
gibi dilin de zamanla değiştiğini söyledi. Dili insana benzeten Koç, 'Diller de
insanlar gibi uzun boylu, kısa boylu şişman veya zayıf olabilir' dedi.
Koç, Türkçenin çok güçlü bir dil olduğunu belirterek, 'Türkçe İngilizceden
güçlü bir dildir. Ama İngilizcenin arkasında Britanya ve ABD imparatorluğu olunca
herkes selam duruyor' diye konuştu.
Türklerin eskiden beri gramer felsefesine sahip olmadığını, bunda göçebe
yaşamının da etkili olduğunu söyleyen Koç, bir dili öğrenmek için öncelikle o
dilin gramerinin iyi bilinmesini gerektiğine işaret etti.

Bakan Koç, Türkçenin 26 zamana sahip olduğunu savundu. 'Neredeyse
düşecektim veya neredeyse düşe yazdım' cümlesinin dünyanın hiçbir diline
çevrilemeyeceğini anlatan Koç, üçüncü şahıslarda 'o, onlar, ona... ' gibi
cinsiyet bildiriminin olmamasının da Türkçenin en zayıf tarafını oluşturduğunu
iddia etti.

ALFABE 32 HARF OLSUN

Kültür ve Turizm Bakanı Koç, Türkçede soyut kelimelerde de eksik bulunduğunu
savunarak, 'Göçebe bir toplum olduğumuz için kendi alfabemizde ısrarcı olmadık.
Latin alfabesi, bizim 11. alfabemiz oldu' dedi. 29 harften oluşan alfabenin
Türkçedeki bazı sesleri karşılamadığını öne süren Bakan Koç, 'Alfabede 32 harf
olsa bazı sesleri daha rahat karşılardı' diye konuştu.

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi (DTCF), Türk Tarih
Kurumu (TTK) ve Türk Dil Kurumunun (TDK) kurulmasının çok önemli olaylar olduğunu
kaydeden Koç, daha sonra Fakültenin öğretmen yetiştiren bir okula, TTK ve TDK'nın
da birer devlet dairesine dönüştüğünü söyledi. TDK'nın bir dernek olarak
kurulmasının çok doğru olduğunu savunan Koç, 'Allahın bir mucizesi olan dili,
devlet yönetemez' dedi.

1950 sonrasında dilin geliştirilmesi yerine ideolojik tartışmalara
girildiğini anlatan Koç, dilin üretilebilir ve türetilebilir olduğuna dikkati
çekti. Dilde tasfiyeciliği de eleştiren Koç, 'Üretimi hatalı kelimeleri halk
tasfiye ederken, atılan bazı kelimeler de hayat buldu' diye konuştu.

Dilde senteze inanmadığını ifade eden Atilla Koç, yabancı kelimelerin alınıp
Türkçe kurallarıyla kullanılabileceğini ya da eski sözcüklerin yeniden
kullanılabileceğini söyledi. ABD'nin böyle bir çalışma yaptığını anlatan Koç,
Türklerin dudaktan, İranlıların damaktan, Arapların da gırtlaktan konuştuklarını
söyledi.

TÜRKÇE BOZULDU

Çağatay ve Oğuz lehçelerinden yeni bir sözlük oluşturulmasını öneren Bakan
Koç, Türkçenin kelime üretmeye uygun bir dil olduğunu, bazı uzmanların 300 binden fazla kelime üretilebileceğini savunduklarını hatırlattı.

Türkçenin zor bir süreçten geçtiğine ilişkin eleştirilere de değinen Koç,
'Evet, Türkçe zor bir süreçten geçiyor... Ama diller hep zor süreçlerden geçer
çünkü milletler zor süreçlerden geçiyor... Herkes kendi tarihini yaşar' dedi.
Türkçenin yozlaştığı, kirlendiği ve bozulduğu kanaatinde olmadığını ifade
eden Koç, devlet dili, eğitim dili, edebiyat dili ve bilim dili olarak Türkçenin
Cumhuriyet dönemi dahil en parlak ve güçlü devrini yaşadığını ileri sürdü. 70
milyondan fazla insanın konuştuğu Anadolu Türkçesinin yozlaştığı veya bozulduğu
söyleminin yanlış olduğunu ifade eden Koç, 'Lütfen dilimize bühtan (kara çalma,
iftira) etmeyelim' diye konuştu.

BİLİM DİLİ, HALK DİLİ...

Türkçenin en güçlü dönemini yaşadığı bir zamanda, konuşur sayısı 10 bini
aşmayan diller için söylenen 'yok olma' tehlikesinin, Türkçe için de geçerli
olduğu korkusunu yaymanın gereksiz olduğunu ifade eden Koç, 'Türkçenin
özleşmesinin günümüzde belli bir yola girdiğini söylemek yanlış olmaz. Bugün
konuşma diliyle yazı dili, halk diliyle aydın dili, edebiyat diliyle bilim dili
arasındaki fark, azalmıştır' dedi.
Son yıllarda roman ve yayın sayısında bir patlama yaşandığını vurgulayan
Atilla Koç, bakanlık olarak bu konuda ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
Türkçenin bugün daha önce hiçbir dönemde olmadığı kadar geniş coğrafyada
konuşulduğunu hatırlatan Koç, bazı Avrupa ülkeleri ve Avustralya'yı buna örnek
gösterdi.

Türk televizyon, radyo ve gazetelerinin yurtdışında da izlendiğine dikkati
çeken Koç, Türkçenin zengin ve köklü bir dil olduğunu söyledi.
Dilin sürekli geliştiğini ve değiştiğini savunan Koç, dilin değişmez bir
olgu olarak ele alınmasının yanlışlığını dile getirdi.

Koç, bugün dilde en tutucuların bile 100 yıl öncesinin dilini
konuşamayacağını ifade ederek, 100 yıl sonraki kuşakların da bugünün Türkçesini
konuşmayacaklarını kaydetti.
Bakan Koç, soruları yanıtlarken de kapitalizmin etkileriyle mücadele etmenin
doğru olduğunu, ancak her zaman bu mücadelenin kazanılamayacağını bildirdi.
Yabancı sözcüklere Türkçe karşılık bulunmasıyla ilgili bir soruyu
yanıtlarken de Koç, psikolojinin ve türevinin 45 kelimeden oluştuğunu bu
sözcükleri Türkçede ancak 15 kelimenin karşılayabildiğini söyledi.

SİZİNLE AYNI TERMİNOLOJİYİ KULLANIYORUZ

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Bakan Koç'a Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Abdüllatif Şener gibi kendisinin SBF'den mezun olmasının konuşmasında etkili olup olmadığını sorarak, 'Artık sizinle aynı terminolojiyi kullanıyoruz. Cumhurbaşkanı da neden bu ortak terminolojiyi kullanan birisi olmasın?' dedi. İnce, devlet memurlarına yabancı dil sınavı uygulanması ve başarılı olanlara ek ödeme yapılmasını da eleştirerek, neden Türkçe sınavı yapılmadığını sordu. Bakan Koç da bu soruya 'Kimse 70'in üzerinde not alamaz. Bundan korktuğumuz için yapmıyoruz' diyerek esprili bir karşılık verdi.
Milli Eğitim sisteminde bazı değişikliklerin yapılmasını, meslek okulları
ile liselerin ayrılması gerektiğini söyleyen Bakan Koç, 'Hüseyin Çelik'in işine
karışmak istemem...' diye konuştu.

BUNDAN DA ANLAM ÇIKARACAKLARSA YUH OLSUN

Atilla Koç bir başka soru üzerine, İstanbul veya bir başka ilde yeni bir
dinler bahçesi oluşturma projeleri olmadığını söyledi.
Strasbourg'da 72 cami ve mescit olduğunu anımsatan Koç, 'Alanya'da 20 bin
Alman var onların da dinlerini şey ediyim...' dedi. Bu sırada AK Parti Karaman
Milletvekili Mevlüt Akgün, araya girerek bu sözlerin yanlış anlaşılabileceğini
söylemesi üzerine Bakan Koç, 'Almanların dinlerini yaşamalarını' kastettiğini
belirterek, 'Bundan da anlam çıkaracaklarsa yuh olsun' diye konuştu.

Haberin Devamı