Gazete Vatan Logo

Bakan Gül: Yargı hiç kimseden emir almaz

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Yargı hiçbir yerden ve hiçbir kimseden emir almaz. Yargının emir alacağı tek yer; Anayasa ve kanunlardır. Yargı, hiçbir ideolojinin, şu ya da bu grubun değil, sadece hukukun emri altındadır" dedi.

Bakan Gül: Yargı hiç kimseden emir almaz

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, televizyon, gazete ve ajansların Ankara temsilcileriyle kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Gül, İran ile ABD arasındaki gerginlik ve Libya konusuna değinerek, "Bölgede daha fazla gözyaşı ve kan görmeye tahammülümüz yok. Umarım bu gerginlik diplomatik kanallar açık tutularak daha büyük bir çatışmaya dönüşmez. Doğu Akdenizde uluslararası hukukun gerektirdiği adımları atıyoruz. Bu çerçevede hem ekonomik çıkarlarımızı korumak için hem de insani sorumluluğumuzun gereği olarak Libya halkının meşru temsilcisi olan Ulusal Mutabakat Hükümetinin çağrısına olumlu cevap verdik. Türkiye olarak; biz dünyanın neresine gidersek gidelim huzur ve barış götürdük. Doğu Akdeniz'de uluslararası hukukun gerektirdiği tüm adımları attık. Türkiye, tarih boyunca hukuk dışı hiçbir yola tevessül etmemiştir" ifadelerini kullandı.

'İHLAL SAYISI 140'TAN 96'YA GERİLEMİŞTİR'

Bakan Gül, yeni bir İnsan Hakları Eylem Planı üzerinde çalıştıklarını ifade ederek, "2019 yılında bir önceki yıla kıyasla ihlal sayısı 140'tan 96'ya gerilemiştir. Bu sayı, adil yargılanma hakkında 53'ten 15'e, tutuklamayı da içeren özgürlük ve güvenlik hakkında 29'dan 9'a, dernek kurma ve toplantı özgürlüğünde, 11'den 2'ye düştü. Yine, 2019 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde ülkemize ilişkin 732 dosya kapatıldı. Derdest dosya sayısı ise tüm zamanların en düşük miktarı olan 680'e geriledi" dedi.

Haberin Devamı

'210 MİLYON LİRA TASARRUF YAPILDI'

Yargı reformu paketiyle yapılan reformlara değinen Gül, 2019 yılının tamamında 18 milyondan fazla e-tebligat gönderimi yapıldığını belirterek, "Bu çerçevede 210 milyon lira tasarruf yapılmış ve bu para devletin ve dolayısıyla vatandaşlarımızın cebinde kalmıştır. Ayrıca 700 bin ton kâğıt tasarrufu sağlayan çevreci uygulama sayesinde 11 binden fazla ağaç kesilmekten kurtarılmıştır" dedi.

2019 yılında iş hukuku alanında 391 bin uyuşmazlıkta arabulucu görevlendirildiğini de belirten Gül, bu uyuşmazlıkların 230 bininin anlaşmayla sonuçlanmasıyla, 400 iş mahkemesinin 1 yılda bakacağı dosyanın arabulucu yöntemiyle sonuçlandığını vurguladı. Gül, 2019 yılında ticari uyuşmazlıklarda 149 bin dosyanın arabulucuya sevk edildiğini de belirterek, "Bunların 76 bini anlaşmayla sonuçlanmıştır. Eğer bu uygulama olmasaydı 60 ticaret mahkemesi 2019 yılı boyunca bu dosyalarla meşgul olacaktı" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

'YARGI EMİR ALMAZ'

Gül, özgürlük ve güvenlik dengesinde, birini diğerine tercih etmeden yola devam edeceklerini belirterek, "Terörle mücadelemiz bu dengeyi koruyarak sürecektir. Yargı bu mücadeleyi, toplumun güven duygusunu, adalete olan inancını korumak zorundadır. Yargı hiçbir yerden ve hiçbir kimseden emir almaz. Yargının emir alacağı tek yer; Anayasa ve kanunlardır. Yargı, hiçbir ideolojinin, şu ya da bu grubun değil, sadece hukukun emri altındadır. Bu anlayışa aykırı her türlü girişimin karşısında olacağımız da bilinmelidir" dedi.

FETÖ İLE MÜCADELE

Devletin FETÖden arınma sürecinin milletin hem bağımsızlığı hem de egemenliği için önemli olduğunu vurgulayan Gül, "Bu mücadeleyi taviz vermeden kararlılıkla sürdürüyoruz. Fiili darbe davalarında 289 davadan 272'si tamamlanmıştır, 17 dava derdest durumdadır" dedi. FETÖ ile mücadelede herkesi bir torbaya doldurmanın mücadeleyi sulandıracağını vurgulayan Gül, "Bu en çok da FETÖyü sevindirir. Biliyorsunuz bu kripto örgüt, mücadelenin sulanması için binlerce masum insanın yaftalanmasını göze almıştı. Morbeyin listemiz bu alçakça girişimi ortaya koymuştu. Binlerce masum vatandaşımızın Bylock tuzağına bu örgüt tarafından düşürüldüğünü gördük, üzerine gittik. Dolayısıyla mücadeleyi hukuka uygun yürütmek, lekelenmeme hakkına en büyük özeni göstermek en çok FETÖ'yü üzer. 2019 yılında Türkiye genelinde 176 bin 380 ihbar dosyası açıldı. Bu dosyalardan 119 bin 636'sında soyut ve mesnetsiz iddia nedeniyle soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildi" diye konuştu.

Haberin Devamı

'HEDEF SÜRELERE UYULMA ORANI YÜZDE 74'

Bakan Gül, geciken adaletin, adalet olmadığını ifade ederek, "İşte bunun için 2019 yılının başında adli işleyişe hedef süre uygulamasını getirdik. 2019 yılında soruşturma aşamasında hedef sürelere uyulma oranı yüzde 74 olarak gerçekleşti. Bu oran, hukuk mahkemelerinde yüzde 82, ceza mahkemelerinde yüzde 84 ve idari yargı mahkemelerinde yüzde 86'yı bulmuştur. Bu uygulama, yargı mensupları tarafından memnuniyet verici bir duyarlılıkla sahiplenilmektedir" dedi.

Haberin Devamı

KADINA KARŞI ŞİDDET GENELGESİ

Gül, Aile Bakanlığı'nın yürüttüğü 6284 sayılı kanun uyarınca kadına karşı şiddetle etkin bir şekilde mücadele etmek amacıyla genelgeyi güncellediklerini belirterek, "Hakimler Savcılar Kurulu da bu çerçevede ihtisas mahkemelerinin işleyişini düzenleyen bir karar aldı. Cumhuriyet Başsavcılıkları bünyesinde Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Büroları Türkiye genelinde yaygınlaştırılacak. Eylemle orantılı koruma tedbirlerine başvuru konusu değerlendirilecek, mağdurun daha önce başka şikayetinin bulunup bulunmadığı mutlaka kontrol edilecek. Süregelen şiddet vakalarının tespiti halinde şüpheli hakkında zincirleme eylemlerle orantılı koruma tedbirlerine başvuru konusu da göz önünde bulundurulacak" ifadelerini kullandı.

ANAYASA MAHKEMESİNİN WİKİPEDİA KARARI

Süresiz nafaka ve Anayasa Mahkemesinin Wikipedia kararına ilişkin sorulara karşılık Gül, şunları söyledi:

"Nafakayla ilgili ciddi mağduriyetlerin yaşandığı bizlere de iletilen bir konu. Ömür boyu nafaka hususu bir taraf için gerçekten eziyet. Eğer hali vakti yerindeyse kadın da ödüyor. Kadın, erkek diye de bakmamak lazım. Kim ödüyorsa ömür boyu nafaka sürdürülebilir bir konu değil. Bununla ilgili çalışmalar yapıldı, öneriler de getirildi. Birçok alternatif olabilir. Ülkelere baktığımızda belli süre olanlar var. Hakimin takdirine bırakılan yerler de var. Hakim tarafların durumuna göre kendi karar verebiliyor. Bunların hangisi mümkün, ne şekilde olabilir, bu Meclisin takdirinde olacak bir konu. Ama bunu çözerken aldığı 300-400 lirayla hayatını sürdüren kadının nafakasının elinden alınması da ayrıca yeni bir mağduriyet yaratabilir. Dolayısıyla bu adımı atarken yeni mağduriyetler oluşmasına izin verilmemesi gerekir. Biz felsefe olarak bir boşanma davası ne kadar uzun sürüyorsa ihtilaflar ve şiddet de o oranda artıyor. Boşanmak istiyorlar ama ihtilaflar yüzünden boşanamıyorlar. İki taraf da boşanmak istiyor ama hakim başka anlaşmazlıklar nedeniyle boşamıyor. Fiilen kopmak istiyorsa taraflar bunu kolaylaştırıcı bir yolu seçmek, belki üzerinde kafa yormak lazım. Ama tüm bunları yaparken aile kurumunu da zedelemeden, kadın ya da erkeğin onurunu da işin başında tutarak... Aile Bakanlığının da değerlendirmesiyle buna bakılacaktır. Kanuni gerektiren bir konu olduğu için Meclisin karar vermesi gerekiyor."

Anayasa Mahkemesinin Wikipedia kararının gerekçesinin henüz yayınlanmadığını aktaran Gül, "Elbette Anayasa Mahkemesinin kararı bağlayıcıdır. Anayasa Mahkemesinin kararı elbette hem idare, hem mahkeme tüm ilgilileri bağlayan bir süreçtir. O uygulanacak bir konudur." dedi.