Gazete Vatan Logo

Bahçeli Kurultay'da konuştu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ”Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2071 hedefinde Türk yoktur, Türk vatanı da yoktur” dedi.

Bahçeli, partisinin Ankara Spor Salonu’ndaki 10. Olağan Büyük Kurultayı’nda, AK Parti kongresini anımsatarak, ”Az kalsın PKK ve İmralı canisiyle gurur duyduklarını ilan edecekti. Onların gururu Mehmetçiğin kanını akıtan peşmergedir, bizim gururumuz sizlersiniz” dedi.

”AKP, teröristlerle onur kazansın, bize şehit analarının varlığı yeter. AKP, Oslo’da düşmanla masaya otursun, biz sizlerle olalım yeter” ifadelerini kullanan Bahçeli, AK Parti’nin, MHP’nin ”2023 projesini taklit ettiğini ve tüm uyarılarına rağmen bundan vazgeçmediğini” savundu.

Başbakanın 2071 hedefinin tamamen aldatmaca olduğunu ve asıl manasından uzak kaldığını öne süren Bahçeli, ”Bu gidişle Malazgirt Zaferi’nin bininci yıl dönümünde Anadolu’da Türk milleti kalmayacaktır. Başbakanın 2071 hedefinde Türk milleti yoktur. Başbakanın 2071 hedefinde Türk yoktur, Türk vatanı da yoktur” diye konuştu.

Düşüncelerinden ayrılmadan, ”okyanus ötesine tutunmadan” Türk milletinin iktidarını kuracaklarını mutlaka ispatlayacaklarını belirten Bahçeli, ”Ülkücü Cumhurbaşkanı, ülkücü Başbakan, ülkücü Meclis Başkanının aynı anda bulunması ve eşgüdüm halinde çalışması hayal değildir” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ”Ülkü ve gayemiz; son yurdumuzda devlet kurmamızın bininci yıl dönümü olan 2077’de,Türkiye’nin dünyaya yön ve nizam veren, siyasi, ekonomik ve kültür alanında rakipsiz bir kutup başı haline gelmesidir” dedi.

Bahçeli, partisinin Ankara Spor Salonu’ndaki 10. Olağan Büyük Kurultayı’nda, yurt içi ve yurt dışından gelenlere teşekkür etti.

”Hatırlarsanız, AKP zihniyeti kongre salonunda Barzani’yle gurur duymuştu. Az kalsın PKK’yla ve İmralı canisiyle de gurur duyduklarını ilan edeceklerdi” diyen Bahçeli, şunları söyledi:

”Bu nedenle AKP tercihini yapmıştır. Melun kararını açıkça vermiştir. Karanlık seçimini milletimizin gözü önünde gerçekleştirmiştir. Onların gururu Mehmetçiğin kanını akıtan, milletimizin birliğine göz koyan peşmergedir. Bizim gurur kaynağımız ise Türk dünyasının her biri birbirinden değerli siz muhterem misafirlerimizsiniz. Türkiye sizinle gurur duyuyor, Türk milleti sizinle övünüyor. Türklüğü etnik kimlik mesabesine indiren Başbakan bu duygumuzu ve
hissiyatımızı anlayamayacaktır. Varsın AKP Barzani’yle övünsün. Varsın Kandil çetesinden medet umsun. Başbakan, varsın şeref kartını İmralı’ya gömsün, varsın dipsiz bölücülük kuyusunda çırpınarak kendine yol bulmaya çalışsın. Siz bunların hiçbirine bakmayın. Hiçbirine aldırmayın. Türk milletinin gerçek övünç ve iftihar isimleri buradadır. Türklüğün gurur tablosunda yerini alan mümtaz fertler bu salonda ve aramızdadır.

Başbakan Erdoğan ve partisinden en bariz farkımız da işte budur. AKP teröristlerle onur kazansın, bize şehit analarımızın varlığı yeter. AKP canileri alkışlasın, bize sizlerin duaları yeter. AKP Oslo’da düşmanla masaya otursun, biz sizlerle olalım yeter. AKP Habur’da teröristleri karşılasın, biz Mehmetçiği karşılayalım yeter. AKP, Müslüman coğrafyasını işgal eden küresel güçler için dua etsin, biz şehitlerimiz için Fatiha okuyalım yeter. AKP’nin gururu Müslüman kanı döken işgalci ve emperyalistlerdir. Bizim bahtiyarlık kaynağımız ceddimizin mirası, Türklüğün insanlığa nam bırakmış soylu, mübarek iz ve eserleridir.”

”Süper Güç Türkiye”

MHP’nin Türkiye merkezli yeni bir medeniyet ve yeni bir dünya tesis etme anlayışını kendisine siyasi misyon olarak kabul ettiğini belirten Bahçeli, ”Bu anlayışla çıkılacak yol bizi birinci olarak; Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 yılında lider ülke Türkiye’ye ulaştıracaktır. 2023 projesini 1997 yılından beridir aziz milletimizin gündemine taşıyan ve arkasında duran şahsım, MHP’dir. Bu konuda defalarca uyarıda bulunmamıza rağmen Başbakan Erdoğan, 2023 vizyonunu kendisine ve partisine mal etme kurnazlığından ve açıkgözlülüğünden hiç vazgeçmemiştir” dedi.

İkinci olarak; İstanbul’un fethinin 600. yılı olan 2053 yılında ”Süper Güç Türkiye” ülkü ve gayelerinin bulunduğunu aktaran Bahçeli, 2013’den itibaren 40 yılda bu hedefe varmanın mümkün ve ihtimal dahilinde olduğunu kaydetti.

AK Parti’nin neden olduğu ikinci fetret devri kapandıktan sonra ”Süper Güç Türkiye’ye” ulaşma konusunda en önemli engelin bertaraf edilmiş olacağını öne süren Bahçeli, ”Üçüncü olarak da ülkü ve gayemiz; son yurdumuzda devlet kurmamızın bininci yıl dönümü olan 2077’de, Türkiye’nin dünyaya yön ve nizam veren, siyasi, ekonomik ve kültür alanında rakipsiz bir kutup başı haline
gelmesidir” diye konuştu.

Söğüt-Domaniç yöresinden 400 çadırlık Türkmen varlığının 154 yılda İstanbul’u fetheden ve üç kıtaya yayılan bir kudret haline dönüşebildiyse, Cumhuriyetin kuruluşundan 2077 yılına kadarki 154 yılda da benzer bir başarının bir kez daha gösterilebileceğini belirten Bahçeli, ”Bu sürenin 89 yılı geride kalmıştır. Kalan 65 yıllık zaman dilimi Türk milletinin tercihiyle şekillenecek ve geçmişten alınan güçle geleceği tayin edecektir. MHP buna taliptir” dedi.

MHP’nin eşitliği, demokrasiyi, katılımı, özgürlüğü, saygıyı ve hoşgörüyü esas alan dışa dönük ve pozitif rekabeti baz alan milliyetçilikle bunu gerçekleştirme isteğinde olduğunu aktaran Bahçeli, şunları kaydetti:

”Ekonomide, siyasette, sosyal bünyede ahlak, hakkaniyet ve demokrasiyi kurumsallaştırmış, bölüşüm ve dağıtım kanallarını isabetli bir şekilde tanzim etmiş bir yönetim modeliyle geleceğin Türkiye’sini inşa etmeye yeminlidir. Kimseyi ayırmadan, kimseyi ayıklamadan, kimseyi dışlamadan ve hiç kimseyi dışarıda bırakmadan Türk milletinin tüm evlatlarının katkısıyla belirlediğimiz kızıl elmaya varabilir ve nurlu ufuklara kavuşabiliriz.”

Başbakan Erdoğan’ın 2071 hedefinin ”tamamen aldatma ve asıl manasından uzak kaldığını” savunan Bahçeli, şöyle devam etti:

”Her şeyden önce, bu gidişle Malazgirt Zaferi’nin bininci yıl dönümünde Anadolu’da, Allah muhafaza, millet kalmayacaktır. AKP zihniyeti dağılmış, örselenmiş, parçalanmış bir millet rüyasını gerçekleştirmenin arayışındadır. 1071’in hatıra ve emanetine ihanet olan bu durumun bizim nezdimizde kabul ve tasdiki elbette mümkün değildir. Başbakanın 2071 hedefinde Türk milleti, Türk kimliği, Türk, Türk vatanı yoktur. Etnik kimliklere geriletilmiş, iç sarsıntılarla felç edilmiş, Türk’üm demenin suç sayıldığı, Cumhuriyetin mevta haline dönüştüğü bir Anadolu coğrafyası Başbakan Erdoğan’ın isteği ve gizli gündemidir. Ancak buna ne Başbakanın, ne yandaşlarının, ne sömürgeci dostlarının ömrü vefa edecek, ne de sonraki kuşakları şahit olabilecektir.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ”Türkiye devleti sokakta bulunmamıştır. Sokağa, teröre ve AKP’ye de teslim
edilmeyecektir” dedi.

Bahçeli, partisinin Ankara Spor Salonu’ndaki 10. Olağan Büyük Kurultayı’nda, AK Parti’nin iktidarda olduğu 10 yıllık döneme bakıldığında vahim bir Türkiye tablosuyla karşılaşıldığını ileri sürdü.

”Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş esaslarının, Türk milletinin adı ve milli kimliğinin, tek vatan, tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek dil ülkülerinin alenen tartışıldığını ve yıkılmak istendiğini” iddia eden Bahçeli, şunları kaydetti:

”Kimliksiz, parçalı millet ve milleti bölünmüş devlet arayışları şerefsizce sürdürülmektedir. Milli değerlerimize dil uzatılmakta, şerefli al bayrağımıza lekeli eller kast etmektedir. Terör tırmanmış, bölücü emellerini
gerçekleştirme ümidi ve cesareti artmıştır. Bölücü talepler siyaset sahnesine taşınmış ve AKP hükümeti eliyle PKK, İmralı canisi ve Kandil çeteleriyle müzakere ve pazarlık süreci başlatılmıştır.

Buna karşılık terörle mücadele zaafa uğratılmış, iç ve dış güvenlik sorunları çok tehlikeli boyutlar kazanmıştır. Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetim bağımsız devlet olmada son faza geçmiştir. Ne yazık ki AKP, PKK hamisi Barzani’ye teslim olmuştur. Bütün bunların üstüne hatalı ve işgüzar politikalarla Suriye’nin kuzeyinde de PKK yapılanmasının ortaya çıkmasına hükümet sessiz ve hareketsiz kalmıştır. Terörle mücadeleyi ’güvenlik-özgürlük’ denklemi içine hapsederek etkisiz kılan AKP zihniyeti, adeta PKK’nın taşeronu gibi davranmıştır. Ne büyük bir handikaptır ki, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terörle mücadelesinden intikam almak istercesine, başta İstanbul Milletvekilimiz Sayın Engin Alan olmak üzere, mücadele kahramanlarını demir parmaklıklar arkasına göndermiştir.”

Bölücü ve yıkıcı çevrelerin AK Parti himayesinde amaçlarını çok açık şekilde dile getirdiklerini öne süren Bahçeli, bunların arasında ilk olarak, tek millet-tek devlet esasına dayanan üniter yapıda kurulan milli devleti yıkmak, onun yerine çok kimlikli, çok milletli yeni bir ortaklık devleti kurmak olduğunu
söyledi. ”Yeni Türkiye” ısrarının şifrelerinin de burada mevcut olduğunu kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti:

”İkinci olarak, devletin kurucu kimliğini değiştirmek, bunun yerine ’Türkiyelilik’ zırvasını yerleştirmek kuru, yavan ve fonksiyonsuz bir vatandaşlık bağının Türkiye’nin üst kimliği olmasını sağlamak yer almaktadır. Üçüncü olarak da Türkiye’nin idari yapısının bölgesel otonomi modelleriyle yeniden düzenlenmesi, eyaletler sisteminin hukuki ve siyasi altyapısının hazırlanması bulunmaktadır.

Başbakan Erdoğan’ın PKK açılımı, terör örgütünün taleplerinin büyük ölçüde karşılanacağı siyasi çözümün muhteviyatını oluşturmaktadır. Habur rezaleti, İmralı ve Oslo gizli kapaklı görüşmeleri bu sürecin ara duraklarıdır. AKP hükümeti çıktığı gaflet ve ihanet yolunda, Habur’da teröristlere selam durmuştur. İmralı’ya yüz sürmüş ve alnını çıkmayacak karayla kirletmiştir. Kandil’e Türk bayrağı dikmek yerine Kandil çetecileriyle temas ve diyalog köprüsü kurmuştur ve Başbakan Erdoğan şeref konusunda her defasına açığa ve boşluğa düşmüş ve İmralı mahzenine kalan şerefini emanet bırakmıştır.”

Gelinen noktada durumun çok ciddi, tehdidin çok açık olduğunu savunan Bahçeli, bu gidişata dur denilmezse, etnik temelde ayrışmanın kaçınılmaz olarak davet edeceği kanlı bir çatışma ve kardeş kavgasının, bunun sonucunda da bölünmüş, parçalanmış ve ufalanmış bir Türkiye ve millet manzarasının ortaya çıkacağını iddia etti.

Bahçeli, ”hayati yol ayrımında ya bin yıllık kardeşlik ve milli birliğin korunacağını ya da bölünme ve parçalanma sürecinin yurdu talan ve mahvedeceğini ileri sürdü.

”Ülkücü hareketin, hain emeller karşısında sessiz kalması asla düşünülemeyecektir”

MHP’nin, milli değerlerine, milli kimliğine, vatanına ve devletine, bayrağına ve bin yılın göz nuruna sonuna kadar sahip çıkacak aziz milletine inandığını, bunun için de ”Türk Milleti Sensiz Asla” diyerek kararlılık beyanında bulunduğunu bildiren Bahçeli, ”Bu kapsamda, 10. Olağan Büyük Kurultayımız vesilesiyle belirlediğimiz şu milli mutabakat ve hususların herkes tarafından bilinmesini istiyor ve bunu temenni ediyorum” dedi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli şunları kaydetti:

”Türkiye Devleti sokakta bulunmamıştır. Sokağa, teröre ve AKP’ye de teslim edilmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tektir, ülkesi ve milleti bir ve bütündür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu ve sahibi topyekun büyük Türk milletidir. Türkiye Cumhuriyet Devleti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes ırk, dil, din ve mezhep farklılığına bakılmaksızın Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk milletinin eşit ve saygın fertleridir. Milli varlığımızın temeli bu mensubiyet şuuru ve milli birlik ruhudur ve Türklük üst ve vazgeçilmez kimliğimizdir. Türk milletine yeni kimlik ve isim arayışları, yeni vatandaşlık icatları boş ve nafile faaliyetler olarak kalmaya her zaman mahkumdur. Türk milleti varsa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti de ilelebet payidar kalacaktır. Unutulmasın ki, Türkiye asla Türk milletsiz olamayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve büyük Türk milletinin varlığına Türk milliyetçileri bir, iri ve diri olduktan sonra kimse son ihanet vuruşunu yapamayacak ve kabus rüyaları gerçekleşmeyecektir. Bu yüzden, milliyetçi-ülkücü hareketin, hain emeller karşısında sessiz, duyarsız, tepkisiz ve hareketsiz kalması asla düşünülemeyecektir. Türkiye bizimdir, bu aziz vatan hepimizindir ve bunun için haykırarak diyoruz ki; Türk Milleti sensiz asla.”

”MHP’nin başbakan çıkarma vakti gelmiştir"

Bahçeli, Türkiye ve MHP için taze ve yeni bir dönemin bugünden itibaren başladığını, yerel seçimler, genel ve cumhurbaşkanlığı seçimine bu kurultaydan çıkacak kadrolarla gideceklerini hatırlatarak, ”10 yıllık AKP iktidarının yıkım ve tahribatını, 10. Olağan Büyük Kurultayımızın vizyonu onaracak ve gelecek 10 yılın ufkunu çizecektir. Böylelikle Türkiye’yi inşallah düzlüğe çıkaracaktır. Hedefimiz mutlaka iktidara ulaşmaktır. Amacımız milliyetçi-ülkücü hareketi iktidar yapmaktır. MHP’nin başbakan çıkarma vakti gelmiştir” diye konuştu.

Salonda bulunanlara, ”Benimle yürümeye, benimle üç hilali iktidar yapmaya ve iktidara ulaşmaya hazır mısınız? Türk milletini ayağa kaldırmaya ve milli iktidarı kurmaya kararlı mısınız?” diye soran Bahçeli, ”Evet” yanıtı üzerine, ”Ben de sizlerin bu desteğinizin hakkını vermek için sonuna kadar mücadele etmekten çekinmeyeceğim” dedi.

Herkesi, vatan sevgisi ortak paydasında, bin yıllık kardeşliği sonsuza kadar yaşatmaya davet eden Bahçeli, ”Bize bir karış gelene bir adım yaklaşırız, bize yürüyerek gelene muhakkak ki koşarak geliriz. Bu sözlerimizin kaynağı alemlere rahmet olarak inen peygamber efendimize selam olsun” şeklindekonuştu.

Bahçeli, konuşmasını şair Arif Nihat Asya’dan esinlendiği şu duayla bitirdi:

”Biz, kısık sesleriz; minareleri ezansız, gökyüzümüzü bayraksız bırakma Allah’ım. Müslümanlık ve Türklükle yoğrulan yurdumuzu çaresiz bırakma Allah’ım. Biliyoruz hasma karşı koymasını, bizi cansız bırakma Allah’ım. Bizi sevgisiz, susuz, havasız ve vatansız bırakma Allah’ım. Bizi yersiz, yurtsuz, yarınsız ve yalnız bırakma Allah’ım. Biz ki, bin yıllık kardeşlik dedik, bizi ayrı düşürme Allah’ım. Biz ki, bağımsızlıkta karar kıldık, bizi esaret altında bırakma Allah’ım. Kötülerle mücadelemizde bizi bir başımıza bırakma Allah’ım. Musibetleri al başımızdan, felaketleri at hanemizden, bizi garip koyma Allah’ım. Milletimi yaşat, devletimi var et, insanımı huzurlu ve saadetli et; sen bizden yardımını esirgeme Allah’ım. Bozkurdun başını dik, ülkücünün alnını açık ve üç hilalin geleceğini kutlu et Allah’ım. Günahlarımızı affet, bize sevdiklerinden ve sevenlerinden olabilmeyi nasip et Allah’ım.”

Bahçeli’nin konuşması 2 saat sürdü.

Haberin Devamı