Gazete Vatan Logo

Bahar yorgunluğu deyip geçmeyin

Bahar yorgunluğu önemsenmezse, tükenmişlik duygusuyla birlikte depresyona yol açıyor.

Havaların ısınmasıyla en çok gündeme gelen konulardan biri de bahar yorgunluğu. Kadın erkek, genç yaşlı, herkesin şikayet ettiği bahar yorgunluğundan kotunmak içinse bazı önlemler almak yeterli.

Hem fizyolojik hem psikolojik

Bahar yorgunluğunun fizyolojik bir rahatsızlık dışında psikolojik rahatsızlık olduğuna dikkat çeken İzmir Medical Park Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Yrd.Doç. Dr. Tarkan Amuk şunları söyledi:“Bahar yorgunluğu ilkbaharda gözlemlediğimiz havadaki elektriksel akımın artmasıyla beraber insandaki fizyolojik ve psikolojik değişikliklerin oluşmasıyla olan bir durum. Baharla birlikte oluşan hormonel değişimle beraber normalde insanlarda daha coşkulu ve enerjik bir yapı olması gerekirken, bu durumun tam tersi meydana geliyor. Bir halsizlik, yorgunluk, bitkinlik, enerji azlığı bunlar fizyolojik dengedeki bozukluklarla ilgili ancak bir de psikolojik yönden de bir karamsarlık, isteksizlik, çok sevdiğimiz şeylerden zevk almama gibi bir takım belirtiler de oluşuyor."

Bahar yorgunluğu nasıl önlenir

Bahar yorgunluğunda uyusak dahi sabah kalkıldığında hiç uyumamış gibi yorgun ve bitkin kalkıldığını anlatan Amuk, sözlerini şöyle tamamladı: "Okulda bir şey yapmak istemeyiz. O yüzden uyku düzenini iyi ayarlamamız lazım. Özellikle çay, kahve gibi kafeinli içeceklerden uzak durmalı, alkol ve sigara tüketimini azaltmamız lazım. Açık havada yapacağımız yürüyüşler, kısa sportif aktiviteler önemli çalışma düzenimizi de çok iyi ayarlamamız lazım. Kısa ve dinlenerek yapacağımız çalışma düzenleriyle kendi biyolojik ritmimizi sağlamamız gerekir."

Önlem alınmazsa depresyona yol açar

Bahar yorgunluğunun depresyona yol açacileceğini vurgulayan Amuk şöyle devam etti: "Eğer ilerlerse belli bir tükenmişlikle beraber depresyona kadar yol açabilen bir durum olur. Artık depresyona girdikten sonra bütün işlevselliğimiz bozulur. Okuldaki durumumuz, evdeki durumumuz, işteki performansımız bozulur. Yavaş yavaş yaşam kalitemiz düşmeye başlar. O yüzden çok iyi ayırt edip daha depresyon aşamasına gelmeden bunları halletmek gerekiyor. Sonuçta bu ruhsal bir durumdur. Bazı hastalıklar vardır psikiyatride mevsimsel dönüşümlerde onları görürüz. Manik depresif, depresyon hastalığı bunlar mevsim dönüşümlerinde aktive olur. Biz duygusal insanlarız. Duygularımızı içimize atan insanlarız. Ya da eskiden beri bize konuşma, söyleme gibi telkinlerle büyümüşüzdür. Ancak biz de tam tersini söylüyoruz."

'İçinize atmayın'

Duyguları dışarı vurmak gerektiğini anlatan Yrd.Doç. Dr. Tarkan Amuk, sözlerini şöyle tamamladı: "İçinize atmayın, içinizi açın. Sevincimizi de, öfkemizi de, kızgınlığımızı da paylaşacağız. Bunu yaparken en önemli şey de üslubumuzu iyi ayarlamak. Eğer duygularımızı içimize atmazsak hem bahar yorgunluğundan hem depresyondan rahatlıkla kurtarmış oluruz kendimizi. Bahar güzel bir ay, mutlaka ve mutlaka bu baharın tadını çıkaralım. Yorgunlukları bir kenara bırakalım, gönül yorgunlukları olmasın.”

Haberin Devamı