Siyasette Mustafa Kemal ruhu aranıyor

Prof. Yaşar Nuri Öztürk'ün, "Halkın Yükseliş Hareketi" başlıklı kitabını okudum. Yıllardır birlikte televizyon programı yaptığımız hocamız, ülkeye ve Türk halkına siyaseten hizmet vermeyi bir borç biliyor olmalı ki, CHP'den ayrıldıktan sonra da siyasi yaşamına kendisinin de parçası olacağı yeni kurulacak bir partide devam etmek istiyor

Haberin Devamı

Prof. Yaşar Nuri Öztürk'ün, "Halkın Yükseliş Hareketi" başlıklı kitabını okudum. Yıllardır birlikte televizyon programı yaptığımız hocamız, ülkeye ve Türk halkına siyaseten hizmet vermeyi bir borç biliyor olmalı ki, CHP'den ayrıldıktan sonra da siyasi yaşamına kendisinin de parçası olacağı yeni kurulacak bir partide devam etmek istiyor.

Halkın Yükseliş Hareketi çalışmasını okuyan birçok kişi, Öztürk ve kendisine yardımcı olmuş Erol Manisalı, Kamran İnan, Hayrettin Karaca, Sinan Aygün, Gündüz Aktan ve İ. Yaşar Hacısalihoğlu'nun belirttikleri düşünceleri paylaşacaklardır. Kuva-yı Milliye ruhunun tekrar yaratılması ihtiyacını duyan Öztürk ve katkıda bulanan arkadaşları, bu hareketin yeşermesi için gerekli konjonktürün Türkiye'de hazır olduğuna inanmaktadırlar.

"Yalın bir gerçek"
Geçenlerde Star televizyonundaki "Objektif" programına, aynı konuda konuk olmuş Emin Şirin Bey'in ileri sürdüğü görüşleri dinliyorum: "İktidardaki hükümet, halkın 50 milyonluk seçmeninden 15 milyonunun oyunu aldı. Kalan 30 milyon seçmen ise AKP'ye oy vermedi. Bu ortada yalın bir gerçektir. Oysa Meclis aritmetiğinde çoğunluk AKP'nin elinde bulunmaktadır. Şimdi bu 30 milyon seçmenin oyunu almak için benim bildiğim ve bizzat davet edildiğim, cem'an 6 değişik parti kurulma aşamasında.

İsim vermem gerekirse bunlar İlhan Kesici, Yaşar Okuyan, Öztürk, Saadettin Tantan v.s. Durum böyle olunca, bu taraftaki oylar tekrar bölünecek. Benim önerim, bu grupların bir araya gelerek konuşup tartışması, el ele vererek ya DYP veya MHP gibi mevcut bir partinin bayrağı altında birleşmeleridir."

Bu formülü uygulamak, önermekten daha zordur. Örneğin DYP böyle bir girişimi desteklese, başkan olarak Mehmet Ağar'dan başkası seçilebilir mi? Parti buna izin verir mi? İkinci bir soru da kendisini kuruluşundan beri muhafazakâr gören bir parti, kimliğini sosyal demokrata çevirebilir mi? Dolayısıyla Halkın Yükseliş Hareketi (HYH), hiçbir koalisyona girmeden kurulacak yepyeni bir parti olmak zorundadır.

Bence Halkın Yükseliş Hareketi, Mustafa Kemal ruhunun Türkiye'de tekrar yakalanabilmesi için gösterilen bir çabadır. Önümüzde bir şablon mevcuttur. Ancak yılların getirdiği değişik konjonktürler ve hatalar sonucu durumlar değişmiş midir? O tarihlerde ülkemizin daha da zor şartlar altında olduğunu söyleyenler, böyle bir alevin tutuşarak büyümesini mümkün görebilirler. Ancak Mustafa Kemal'in üstün liderliği, devlet adamlığı, vizyonu, ve cesaretine ilaveten, birlikte çalıştığı işinin ehli, genç ve dinamik kadroların da başarıya katkısını unutmamamız gerekir.

Programda dile getirilen, "Para nereden bulunacak?" sorusuna hocanın yanıtı, "Herkes verecek. Ama az ama çok, herkes katkıda bulunacak" olmuştur.

Bu katılımcı ruh nasıl elde edilir? Kanımca Türkiye'de halkın çok ama çok sevdiği, güvendiği, inandığı bir lidere ihtiyaç vardır.

Başarılar diliyorum
Halkın Yükseliş Hareketi'nin partisi henüz kurulmadığı için parti programı henüz hazırlanmamış. Mevcut sorunlar için önerilen çözümleri bu kitapta bulamıyorsunuz. Eylül ayında kurucu üyeleri açıklanacak bu çalışmanın daha çok Türk kadınlarından destek bulacağını düşünenler az değil. Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk ve dava arkadaşlarına başarılar diliyorum.

DİĞER YENİ YAZILAR