Carmen Bin Ladin'in yaşadıkları

BBC World'de dinlediğim, Usame Bin Ladin'in erkek kardeşinin eşi Carmen Bin Ladin'in aslında çirkin bir güzelliği var. Gözleri ayrık ve büyük. Omuzlarındaki kahverengi saçları seyrek ve dağınık. Ağzı büyük. Yüzünü de ya gerdirmiş, ya kaza geçirmiş, ya da botokslu

Haberin Devamı

BBC World'de dinlediğim, Usame Bin Ladin'in erkek kardeşinin eşi Carmen Bin Ladin'in aslında çirkin bir güzelliği var. Gözleri ayrık ve büyük. Omuzlarındaki kahverengi saçları seyrek ve dağınık. Ağzı büyük. Yüzünü de ya gerdirmiş, ya kaza geçirmiş, ya da botokslu.

"Annem Persli" diyor. İran adını kullanmıyor. Babasının nereli olduğunu öğrenemedik. Usame Bin Ladin'in erkek kardeşiyle İsviçre'de tanışmışlar. Üç kız çocuğu sahibi ve 14 yıllık bir çabadan sonra eşinden ayrılan Carmen, kızlarının bilgisi için Bin Ladin ailesiyle yaşadıklarını bir kitap haline getirmiş.

"O kadar yakışıklı, zeki ve hoş bir adamdı ki, kocama çok kısa zamanda âşık oldum."

İngiliz sunucu o sırada şu cümleyi ilave ediyor: "Egzotik de bulmuş olmalısınız."

Bunu da kabul ediyor Carmen ve devam ediyor: "Ben o yaşımda, Suudi Arabistan hakkında bilgi sahibi değildim. Bir tek Pers ülkesini tanıyordum. Olsa olsa Pers ülkesinden biraz daha muhafazakârdır diye düşündüm. 70'li yıllardı. Zaten ilk yıllarımızda çok mutluyduk..."

"Tabii ki büyük bir varlık içine girmişsiniz. Bu da zorlukları oldukça hafifletmiştir..."

"Evet aile varlıklıydı. Ama bir kaç yıl sonra Suudi Arabistan'da herkes varlıklı oluverdi. Ama gene de benim eşim başkaydı."

"Nasıl başkaydı?"

"Bakınız, 70'li yıllarda Suudi Arabistan'da kadınların konumu daha da beterdi. Hiçbir erkeğin yanına çıkamazlardı. Oysa kocam bana farklı davranıyordu. Ne de olsa batı kültürü ile büyümüştüm."

"Örnek verin."

"Örneğin bir ağabeyi bizim eve gelse, beni odadan çıkartmıyordu. Diğer gelinler, iki erkek olan aynı odada kalamazlardı. Ama dedim ya benim kocam başkaydı o zamanlar. Hatta iş yaşamını bile benimle paylaşırdı. O tarihlerde birkadın bakkala gidemezdi, bakkala! Bakmayın şimdi biraz rahatladılar. Artık bakkala, markete şoförleriyle gidebiliyorlar. O tarihlerde evden dışarı adım atamazlardı."

"Usame Bin Ladin'le tanışma fırsatınız oldu mu?"

"Bir gün kapı çaldı. Kapıya yakındım, onun için açtım. Karşımda uzun boylu bir adam duruyordu. Kocamın evde olup olmadığını sordu.

Evde dedim. Hemen arkasını döndü..."

"Neden?"

"Çünkü kapıyı ben açmıştım. Suudi Arabistan'da hiçbir zaman kapıyı kadın açamaz. İçeri kaçması gerekir. Bu yüzden Usame arkasını döndü."

"Usame Bin Ladin çok dindar mıydı?"

"Evet. Dinini güzel yaşardı. Suudi Arasibtan'da öyle derler. İslâm dinini fanatik biçimde, uç noktalarda veya aşırı biçimde uygulayan birisi bile olsanız sizin için 'dinini güzel yaşar' derler."

"Terör hareketlerine karıştıktan ve 11 Eylül'den sonra ailesi Bin Ladin'e kızdı mı? Eleştirdiler mi?"

"Hayır. Terörü lanetlediler ama Usame'yi hiç eleştirmediler."

"Yani hâlâ Usame Bin Ladin'e saygı mı duyar aile?"

"Usame çok saygı duyulan bir adamdı. Hâlâ da öyledir. Suudi Arabistan'da din, yaşamın ta kendisidir. Dini sebeplerle dostluk bozulmaz. Ruslar'la savaşmak için Afganistan'a gittiğinde halk onu bir kahraman olarak değerlendirdi. Hâlâ da öyledir."

"Peki neden eşinizden boşanmaya kalktınız?"

"Kızlarımın, benim çektiklerimi çekmelerini istemedim. Suudi Arabistan'da kadınların hepsi ama hepsi bir erkeğin boyunduruğu altındadır. Hiç bir özgürlüğü yoktur. Hareket bile edemez."

"Ama büyük maddi imkânlar içinde yüzüyorlar."

"Doğru. Ama maddi imkân insana yetmiyor. Moral ve özgürlük de gerekiyor. Erkeğin bir kaprisi, tutar ne isterse onu yapar. Dıştan Suudi Arabistan vatandaşlarına baktığınızda hepsi batılılaşmış intibaını verir ama ülkeye döner dönmez daha da katı olurlar. Kadınlar da bunu kabul ederler."

"Acaba kızınız yerine oğlunuz olsaydı, durum başka mı olurdu?"

"Bu durumu hiç aklıma getirmedim bile. 14 yıl, kızlarımı yanıma alıp özgür yetiştirebilmek için müthiş bir savaş verdim ve kazandım. 11 Eylül'de gazeteciler, New York'taki kızımın peşine düştüler. 'Senin haberin vardı' demişler. Çok zor bir yaşam savaşı veriyoruz biz."

"Acaba hiç soyadınızı değiştirmeyi düşündünüz mü?"

"Neden değiştirelim ki? Batı uygarlığında samimiyet ve şeffaflık vardır. Bir yalan mı yaşasın kızlarım?"

"Kızlarınız, Bin Ladin ailesine geri dönmek isterlerse? Ne de olsa zengin bir ortam."

"Kendi bilecekleri iştir. Belki âşık olup dönerler. Karışamam. Ama benim gibi çekmesinler diye elimden geleni yapıyorum."

"Bin Ladin ailesinin tüm sırlarını kitabınıza dökmüşsünüz. Bu konuda size kızdılar mı?"

"Mutlu olmadılar tabii. İntikam da almıyorum. Para peşinde de değilim. Tek arzum kızlarımı kurtarmak, onlara doğruları öğretmek. Sonra onların seçimleri ne olur? Bilmiyorum. Anne olarak vazifemi yapıyorum."

DİĞER YENİ YAZILAR