Yeni bilinç öğretisi alanında yaptığı danışmanlık çalışmaları ile tanınan Esra Ö. Erdoğan, tüm birikimlerini aktardığı ilk kitabı Uyan Aç Kalbini ile DNA’nın neden önemli olduğunu, nasıl üzerinde çalışabileneceğini ve hasarlı DNA’nın şifasının önemini anlatıyor. eni kitabınız çıkmış hayırlı olsun. Bize biraz kendinizden ve kitaptan bahseder misiniz?
1993 yılında Tasavvuf’un Tevhid öğretisiyle karşılaştım. Benim hikayem basit; kim olduğumun ve kim olmadığımın sorusunu sordum ve cevap yine basitçe geldi. Kitap yolculuğumda bana ilham veren üstatların öğretilerini içeriyor ancak kendi öz varlığımdan akanlarla da birleşerek “Ben Ben’imin” harekete geçmesi ve özümüzden ayrı olma yanılsamasıyla DNA’larımızda meydana gelen hasarın şifalanmasını anlatıyor.
Özel ilişkilerimizi de DNA sayesinde düzene sokabilir miyiz?
Elbette. DNA çok akıllıdır. Dinleyen bir yapısı var. Siz ona talimatlar verdiğinizde örneğin bir sağlık sorunuzu var. İyileşmeye niyet ettiğinizde kişide zaten mevcut olan şifa hemen devreye girer. DNA çok akıllı olduğu için şöyle der: “Bu varlık kendine güveniyor, bedenine güveniyor. Kendini iyileştirmek için hiç bir şüphesi yok. Onun eski sağlığına dönmesi için yaptığı bu niyete hemen karşılık vermeliyim.” Bu inanılmaz işe yarayan bir durumdur.
DNA çok akıllıdır, vücudun antenidir. İyileşmeye niyet ettiğinizde, sizi şifalandırır.
Kilo sorunu olanlarda işe yarar mı?
Elbette yarar. Siz sizin için en uygun kiloya inmeye niyet ettiğinizde yine aynı şekilde çok akıllı olduğu için sizin yemeniz gereken ve yememeniz gereken yiyeceklere karşı ya bir çekim ya da itilim hissedersiniz. Yine şüphesiz bir şekilde niyet ettiğiniz için metabolizmanız hızlanmaya başlar ve çok sağlıklı bir şekilde kendiliğinden kilo vermeye başlarsınız.
Peki bizler bu “yeni bilinç”e nasıl hazırlanacağız?
Yeni bilinç, hepimizin kaynağın kendisi olduğu bilincine uyanmasıdır olarak da tarif edebiliriz. “Kaynakla bir olanım” diyebilir miyim? İşte bu yüksek farkındalık noktasına izin verirsem DNA kendi işlevlerini yapmaya başlıyor ve 12 sarmala doğru yolculuk başlatıyoruz. Aktifleşmesinin sırrı kaynakla kopan bağımızın tekrar devreye girmesidir. Bunun nihai amacı ışık ile bir olmaktır. Biz ışıktan başka ne olabiliriz ki başka bir şeye dönüşelim? DNA’nın zaten kendisi ışık iplikçiklerinden oluşmuş. Alem “nur”dan başka bir şey değildir.
"DNA düzeyinde iyileşme ve yenilenmenin metotlarını aktaran kitap tasavvuf ve bilimsel gerçeklikleri birleştiriyor."
Meditasyon ya da ibadet ettiğinizde mutlaka ruhsal nefes almanız gerekir.
Evrenle aynı şekilde nefes aldığınızı düşünün hatta bunu hissedin
Yani aslında tüm sır bizim DNA’larımızda mevcut. Bunu nasıl yapacağız, bunun yolu ve yöntemi nedir?
Burada yapacağımız en önemli şey ruhsal nefes almaktır. Zihnin her şeyden dinginleşmesi çok önemlidir. Çünkü evrenin kendisi bizzat nefes gibidir. Onunla aynı şekilde nefes aldığınızı düşünün hatta bunu hissedin. Meditasyon ya da ibadet ettiğinizde bile mutlaka ruhsal nefes almanız gerekir. Bu nefesi basitçe yapabilirsiniz. Kendi ritminizde, basit ve çok nazikçe zihninizin içinden çıktığınızı hayal ederek yapabilirsiniz. Örneğin; kendinizi doğada bir yerde hayal ederseniz bu sizin hemen rahatlamanızı sağlayacaktır. Doğanın “ana” olduğunun farkındalığıyla sanki o an annenizin şefkatli kollarında sizi sarmaladığını hayal edebilirsiniz. Bu sizi hemen zihninizden çıkaran çok basit bir yöntemdir. Ona sevginizi göndererek ve de ondan gelecek cevabın bedeninizde yayılmasına izin vererek çalışabilirsiniz. Bu her an yapabileceğiniz bir şeydir. Siz rahatladıkça ve evrenle sevgi alışverişinde bulundukça kendinizi yükselmiş hissedersiniz ve bu da DNA’nın aktivasyonu için çok önemlidir. Ondan sonra kitabımızda çokça bahsettiğim yöntemlerle DNA’nızla çalışabilirsiniz. Ancak en temel nokta onun aktifleşmesi için niyet etmektir.
