Gazete Vatan Logo

Aynı anda birden fazla dil altı hapı almak tehlikeli!

Kalbiniz sıkıştığında can kurtarıcınız olan dil altı hapları için de tüm ilaçlar için geçerli olan kurallar geçerli. Kalpten gitmeyeyim diye her şüphelendiğinizde birkaç tane atmayın ağzınıza. Fazlası zarar...

Damar sisteminiz sırf bu yüzden farklı darbeler yiyebilir. Sözgelimi uç damarlarda anormal genişlemeler ve kan göllenmesi olabilir. Sonuçta kalp acilen beklediği kanı bekler durur. Can kurtarıcınız can düşmanınız olur

Şikayeti: Göğüs ağrısı. Hikâyesi: Şubat 2000’de koroner anjiyografi uygulanan hastaya LAD’deki yüzde 80 lezyona PTCA stend uygulanmış. Yakınmaları devam ediyor... Hastanın eforla ilişkisiz 10-15 dakika süren sublingual nitrat ile kaybolan anginaları mevcuttur. Kullandığı ilaçlar: İsoptin 240 mg SR 1x1, Vastarel 3x1, Monodur 60 mg 1x1, Provachol 20 mg 1x1, Coraspin 300 mg 1x1, İnhibace plus 1x1. Soru: Bu ilaçları kullanmasına rağmen baygınlık geçiriyor ve İsordil dil altını 1 kereden fazla alıyor. Yazınızda bunun yanlış olduğunu okuduk ve bu konuda ne yapmamız gerektiğini merak ediyoruz... Sema C.

Önce stent uygulaması ve sonra by-pass’a rağmen şikayetlerin devam etmesi problemin çözülmediğini gösteriyor. Sorunun doğru değerlendirilmesi ve tedavinin planlanması için, eğer mümkünse, en son anjiyonuzu bize ulaştırınız. İsordil kullanımı ile ilgili sorunuza gelince; dil altı hapları şikayet oluştuğunda gün boyu defalarca, ama aralıklı, birer birer kullanılabilir. Yani bir defada üst üste birden fazla kullanılması sakıncalıdır.

* Hocam neden birden fazla dil altı hapı alınması tehlikeli?
İsordil bir damar genişleticidir. Bir defa alındığında ortalama bir vücut ağırlığına göre bu etkiyi yapar. Yani damarları genişletir. Birden fazla alınırsa daha çok etki yapmaz. Ayrıca uç damarlarda, periferik damar diyoruz onlara, aşırı genişleme yaparak kanın oralarda göllenmesine sebep olur. Bu da tansiyonun düşmesine ve tıkalı veya dar olan koroner damara gönderilecek kanın da çoğalmak yerine azalmasına sebep olur. Diyelim ki kişinin birden göğsü ağrıdı, bir dil altı hapı aldı. Bir saat sonra göğsünde bir ağrı daha oldu. Tabii ki yine dil altı hapı alabilir. Gün boyu 7-8 tane bile alabilir. Ama değişik zamanlarda, ihtiyaç duydukça almalıdır. Üst üste aynı anda birden fazla almak tehlikeli.

Doç. Dr. Besim Yiğiter
Anadolu Sağlık Merkezi
Kalp Sağlığı Bölüm Başkanı


Kardiyolog ’Masada kalırsın’ dedi
Doktor Bey benim sizden sormak istediğim iki konu var, ama önce kendimi tanıtayım. Ben 59 yaşında bir bayanım. 88 yılında tiroit ameliyatı oldum. Bazedow grevis türü... Bir yıl sonra da enfarktüs geçirdim. Lad damarım anjiyo neticesinde yüzde 90 tıkalı bulundu ve acil balona alınarak yüzde 85’lik netice elde edildi. Fakat 4 yıl önce de mesane tümörü ameliyatı oldum. Onun da tedavisi sürüyor. Kalp, tiroit ve mesane kontrolleri sırasında safra kesemde de 4-5 tane 7- 8 milim büyüklüğünde taş görüldü. Bütün doktorlarım ısrarla ameliyat olmam gerektiğini, sonra daha zorda kalabileceğimi söyledi. Bunun üzerine bayramdan bir hafta önce hastaneye yattım, ameliyat için. Fakat yapılan tetkikler sonucunda kalpte ödem, büyüme ve efor yüzde 40 çıktı. Daha önce de kontrol anjiyoda sonuç aynıydı. Yani değişmemiş. Kardiyolog ameliyat olmama izin vermedi. ‘Masada kalırsın’ dedi. Benim size sorum, mesela ara ara hafif ağrı ve zaman zaman da üşüme geliyor bana. Bu durumda acil bir sancıyla karşılaşırsam ne olur? O zaman nasıl ameliyat olabilirim? Bunun başka çaresi yok mu? Bana yardımcı olabilir misiniz? Zekiye Ö.

Hastamız Zekiye Hanım’ın safra kesesinde taş var. Ayrıca hastanın çok ciddi yandaş hastalıkları var. Bu durumda safra taşlarının ne yapılacağı düşünülürken, hasta bir bütün olarak ele alınmalı, ameliyat edilecek hastalık tek başına ele alınmamalıdır. Çünkü amacımız hastalığı ameliyat etmek değil, hastanın yaşamını uzatmak ve yaşam kalitesini düzeltmektir. Ayrıca safra kesesinde taş bulunuşu tek başına ameliyatı zorunlu kılan bir durum da değildir. Eğer taşlar küçük ve belirti vermiyor, yani tesadüfen bulunmuş ise, hastayı ameliyat etmek mutlak bir zorunluluk değildir, hasta takip edilebilir. Zekiye Hanım’ın durumunda ise anlaşıldığı kadarı ile ameliyata kesin engel teşkil eden ciddi kalp sorunları var ve kardiyoloğu bu noktaya dikkat çekiyor.

Prof. Dr. Halil Bilgel
Genel Cerrahi Uzmanı


Tüm bebekler aynı dili konuşuyormuş
İngiltere’de bir anne dünyadaki tüm bebeklerin aynı sesleri çıkararak, aynı şeyleri anlatmaya çalıştığını ortaya çıkardı. Oğlu Tom’un ağlamalarını ve konuşmaya çalışmalarını inceleyen, daha sonra araştırmalarını diğer çocuklar üzerinde de yürüten Psikolog Priscilla Dunstan’a göre, bebekler tüm dünyada aynı dili konuşuyor. Kültürü ve yetiştirme tarzı farklı olan bebeklerin aynı dili konuşmasındaki neden ise fiziksel ihtiyaçlar. Örneğin, tüm bebekler acıktıklarını “NEH” sesini çıkararak anlatmaya çalışıyor. Bebekler aç olduğunda ağladıkları zaman çıkan ses bu. Çünkü bebekler aç olduklarında refleks olarak dil ağzın arkasına çekiliyor ve Bangladeşli, Türk ya da İsveçli olsun, tüm bebekler bu sesi çıkarıyor. Evrensel bebek dilinde en önemli 5 ses ve anlamları ise yukarıdaki tabloda. KAYNAK: SCOTSMAN

Sprey prezervatif geliyor
Alman bilimadamları, takması uzun süren ve zor olan geleneksel prezervatif yerine sprey prezervatif geliştirdi. Prezervatif Danışma Enstitüsü tarafından geliştirilen sprey prezervatif dışarıdan bakıldığında bir deodorant şişesine benziyor. Kullanımına gelince; erkek cinsel organı sprey şişesinin içine sokuluyor. Şişenin düğmesine basılınca da, cinsel organın üzeri ince bir lateks tabakasıyla kaplanıyor. Eşleri, tıpkı geleneksel prezervatif gibi cinsel hastalıklara karşı koruyan sprey prezervatif, doğum kontrolünü de sağlıyor. Ayrıca, normal prezervatifler gibi yırtılmıyor ve ilişki sırasında da çıkmıyor. 2008 yılında piyasaya çıkması beklenen sprey prezervatif 20 euroya satılacak. Şişesi birçok kere kullanılabilecek, lateks sprey kartujları ise 10 euro olacak. KAYNAK: REUTERS

Kahve içmek diyabeti önlüyor
Sabah kahvaltılarında çay veya portakal suyu yerine kahve içmenin daha sağlıklı olduğu ortaya çıktı. Amerika’daki John Hopskins Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada, günde ortalama 4 fincan kahve içenlerin Tip 2 diyabete yakalanma riskinin, içmeyenlere göre daha az olduğu ortaya çıktı. 12 bin kişi ile yapılan araştırmada kahve içenlerin bu hastalığa yakalanma oranının yüzde 30 daha az olduğu öne sürüldü. KAYNAK: REUTERS

Haberin Devamı