Gazete Vatan Logo

Aynaya bakmaktan korkmayın, kendinizle yüzleşin

Ressam Zeynep Yazıcı 9 ay önce yakalandığı meme kanserini erken teşhisle yendi. Sosyal medyada dökülen kaşlarına ve kirpiklerine yaptığı makyajı sildiği ve peruğunu çıkarttığı video ile dikkat çeken Yazıcı paylaşım rekorları kıran videosunun hikayesini anlattı...

Aynaya bakmaktan korkmayın, kendinizle yüzleşin

Ressam Zeynep Yazıcı devlet başkanlarının ve başbakanın çeşitli portrelerini yaparak adını duyuran bir sanatçı. Ancak Zeynep Yazıcı sosyal medyada ‘Saçlar’ şarkısı eşliğinde dökülen kaşlarına, kirpiklerine yaptığı makyajı sildiği ve peruğunu çıkarttığı video ile bir anda dikkat çekti. Kanser savaşçısı olup umudunu yitirenlere farkındalık yaratmak amacıyla çektiği videosu sosyal medyada paylaşım rekorları kıran Yazıcı, 9 ay önce meme kanseri olduğunu öğrendi. O günden beri kanserle savaşan ve sonunda bu savaşı kazanan Yazıcı’yı Ankara’da evinde ziyarete gittim. Motivasyonu yüksek, sürekli gülen ve pozitif biri. Hayatına üzüntü ve kedere yer yok. Öyle ki hastalığını öğrendiğinde bile üzüntü değil heyecan duymuş biri. “Hayatımı erken teşhiş kurtardı“ sözleriyle herkesi rutin kontrollere gitmeleri için uyaran Yazıcı videosunun hikayesini ve hastalık sürecini anlatıyor ve “Kapılar arkasına saklanmadım. Diğer hastalardan farkım bu. Aynanın karşısına geçtim ben buyum, herkes görsün dedim” diyor.

Haberin Devamı

Bir video çektiniz ve tıklanma rekoru kırdınız... Bekliyor muydunuz bu kadar ilgi?

Açıkçası bu kadar fazla geri dönüş ve ilgi beklemiyordum. Çünkü bu video kendi sosyal medyamda kendi kendime çekip arkadaşlarımla paylaşmamdan sonra yayıldı. Bir arkadaşım bana Kalben’in Saçlar şarkısını mutlaka dinlemelisin dedi ve şarkıyı gönderdi. O sırada tam makyajımı siliyordum. İçimden o şarkı çalarken bunu videoya çekmek geldi. Video bu kadar ses getirecek diye hiç düşünmemiştim. Zaten bu yüzden yürekler dokundu. Onkoloji servisine girdiğimde herkes ayağa kalkıyor gelip sarılıyor.

Hastalık süreci nasıl başladı?

Nisan sonunda göğsümde, kasların altında minicik bir kitle hissettim. Doktora gittim. Doktor “Yağ bezesi, korkulacak bir şey yok ama çok kafana takılırsa bir ultrasona gir” dedi. Birkaç gün geçti özel bir hastanenin önünden geçerken ayaklarım beni ultrasona götürdü. O gün sonuçlarda kötü huylu bir tümör olduğunu öğrendim.

"Hastalığımı öğrendiğimde bu durum sanatıma nasıl yansıyacak diye heyecanlandım."

Haberin Devamı

Öğrendiğinizde ne hissettiniz?

Bu tür hastalıklarda kiminle yola çıktığınız çok önemli. Benim doktorum Işıl Soygur’du bana bu hastalığı bir masal gibi anlattı. Rahatlığım ondan geldi. Işıl bana bunu, “Birkaç tane hücren kafasına göre takılmak istiyor. Kendi başına çoğalmaya başlamışlar. Lenflerin buna bir karakol olmuş“ diye anlatınca onu hayran hayran dinledim ve vücudumda savaş çıktığını anladım.

Kanser ailenizde var mıydı?

Meme kanseri ailemde kimsede yoktu. Doktorları hep kanserden korunmak için doğal beslenin, stresten uzak durun diyor. Ömrüm hep doğayla iç içe meyve bahçelerinde mutlulukla geçti. Üzüntü, keder, negatif şeylerin birikimi deniyor ama öyle bir şey de yok. Ben zaten sanatçıyım. Her şeyi rahatça dışa vurabilen, umutla yaşayan, herkese karşı görevlerimi yerine getiren, sevgiyle yaşayan biriyim. Bu yüzden aslında kansere en uzak insanlardan biriydim. Kanser olduğumu öğrendiğime üzüntü veya korku değil heyecan hissettim. Bu süreç bana neler katacak, sanatıma nasıl yansıyacak diye düşündüm.

Haberin Devamı

10 yaşında bir oğlum var. Ağrılarımı içime attım, onun için hayatıma devam ettim. Birgün peruksuz okuluna gittim o gün bana “Annecim herkes sana bakıyor keşke böyle gelmeseydin” dediğinde çok üzüldüm. Ve bir sürü peruk aldım...

Kadınlık saç ve memeden ibaret değil

Bu süreçte sizin en büyük artınız ne oldu?

Ortada bir sorun varsa eğer, öyle mi böyle mi diye kararsızlık içinde olmayacaksın. Doğru isimleri bulup hemen yola çıkacaksın. Birgün veya iki gün sonrasına erteleme şansın yok zamanla yarışıyorsun. En büyük artım hemen ekibimi oluşturup, yol haritamı çizmem ve tedaviye başlamam oldu. Öğrendikten bir hafta içinde operasyon gerçekleşti. Koltuk altı lenflerim aldındı ve hemen kemoterapiye başladım. Yani erken tehiş hayatımı kurtardı, lütfen kimse kontrollerini ihmal etmesin.

Kemoterapi ve fiziksel değişiklikler sizi nasıl etkiledi?

Kemoterapi sizi olduğunuz halinizden daha başka bir hale dönüştürüyor. İnsan buna zamanla alışıyor. Çünkü bu hale katlanamazsa kendini nelerin beklediğini çok iyi biliyor. 25 gün sonra ışın tedavilerim bitiyor. 2017’ye sıfırlanmış bir şekilde girmeye hazırlanıyorum. Fiziksel değişiklikler beni hiç etkilemedi. Umursamadım. Her halimle kendimi sevdim. Kadınlık bana göre sadece saç, meme ve rahimden ibaret değil. Kadın bunlardan daha fazlası, daha çok derinliği olan bir varlık.

Haberin Devamı

Sinemada kendi filmimi izlemek istiyorum

Peki bu sürecin sonuna yaklaşmış ve savaşı kazanmış biri olarak öğütleriniz neler?

En önemlisi aynaya bakmaktan korkmasınlar. Sağlıklı ol ya da olma aynayla yüzleşmek lazım. Ben kapılar arkasına, duvarların arasına saklanmadım. Diğer hastalardan farkım bu. Aynanın karşısına geçtim ben buyum herkes görsün dedim. Bu kendini kabul etmektir. İnsan her zaman kendini sevecek. Bunu canınızı yaksa bile kendinizi sevmek zorundasınız. Sonrasında sorun belliyse en kısa yoldan hemen çözüme odaklanacaksınız. Çünkü bu yolun sonunda ya yaşamak ya da ölüm var. Yaşamayı tercih edip yaşamayı seveceksiniz. Ama kendinden ve hayattan vazgeçen bir insana diyebilecek hiçbir şeyiniz olmaz. Mutlaka kendilerine bir uğraş bulsunlar. Ben bu duruma hiçbir zaman isyan etmiyorum. Çünkü kafamda planladığım çok şey var. Hayat benim vazgeçilmezim.

Neler var?

Yaşadıklarımı kaleme alacağım. Sinemaya gidip kendi filmimi izlemek istiyorum. Ama benim filmimde dram olmaz. Umut ve mutluluk olur.

Peruğunuz çok güzel siz mi yaptırdınız?

Evet, saç düşkünü bir kadınım. Hastalanmadan önce arkadaşlarımdan kestirdikleri saçları çıt çıt yaptırırım diye alıp biriktirmiştim. Bu hastalıkla bunları peruk yaptım. Benim için çok anlamlı 5-6 tane kadının saçından oluşan bir peruğum var.