Avrupa Yakası güldürerek veda etti

Final bölümünde Gülse Birsel'in izleyenlere sürprizleri vardı. Diziye Cem Davran, Tamer Karadağlı, Emel Sayın, Melis Birkan ve Cem Yılmaz konuk oyuncu olarak katıldılar.

Tamer Karadağlı, dizinin gazete büfesinin olduğu meşhur sokağında bir dilenci rolünde izleyenlerin karşısına çıktı. Karadağlı'yı televizyon ekranlarından izleyenler için, bu farklı rol hayli eğlenceliydi. Dursun, bu garip dilenciye kafayı takınca işler daha da eğlenceli hale geldi. "İnsanlara hayal satıyorum" diyerek para isteyene para, aşk isteyene aşk hayali satan bu ilginç dilenciyi bir restoranda takım elbiseler içinde gören Dursun, ne olduğunu anlayamadı. Ancak dizinin sonunda, Osman tam Aslı'yı vuracakken dilenci sanılan kişinin sivil polis olduğu ve Osman Koçarslanlı'yı yakalamak için peşine düştüğü anlaşıldı.

Cem Yılmaz da dizide kendi ismiyle ancak 'kasıntı' bir ünlü edasıyla yer aldı. Hamile olmasına rağmen işini aksatmadan ve aynı titizlikle sürdüreceğini göstermek isteyen Aslı, Cem Yılmaz'dan röportaj için randevu alır. Yılmaz ile kafede röportaj yapmaktan vazgeçen Aslı, ünlü şovmeni eve getirir. Burhan, AROG'un korsanını izlemeye kalkıştığı anda Cem Yılmaz'ın köşede oturduğunu görünce çok şaşırır.

Dizinin bundan sonraki bölümünde, Burhan ve Cem yılmaz arasındaki sohbet, ekran başında izleyenleri hayli güldürdü. Burhan'ın kendi üslubuyla yaptığı espriler, "Kaç para götürdün AROG'tan" gibi patavatsız soruları ve davranışları izleyenleri kahkahaya boğdu.

Burhan kişiliği, Cem Yılmaz karakterinin üstüne çıkınca, durum da hayli komikleşti. Bu arada AROG'un korsanını imzalatmaya çalışan Burhan'ın bu tavrı üzerine Cem Yılmaz, Avrupa Yakası'ndan bir kez daha korsana karşı tavrını da sert bir şekilde ortaya koymuş oldu. Burhan'ın "Seni yukarıya çıkardığımız gibi indirmesini de biliriz. Televizyondaki gibi değilsin sen hiç" şeklindeki sert çıkışları, Gülse Birsel'in kıvrak kalemiyle, halk arasında ünlülere klişe bakışın üstünü çizmekteydi. Tabi, bambaşka bir Cem Yılmaz portresi çizen ünlü şovmen, Burhan'ın bu çıkışlarına dayanamayarak röportaj yapmadan evi terketti. İkili arasındaki diyaloglar, izleyenleri ekran başında kahkahalara boğdu.

Emel Sayın ise Nişantaşı sokaklarında dolaşırken girdi diziye. Muhallebi dükkanına gelen Emel Sayın, Volkan'ın isteğini kıramayarak el izini vermeye razı oldu. Ancak çimentoya elini basan Emel Sayın, beton donunca zor durumda kaldı. Bu olaya çok üzülen Volkan'ın haline dayanamayan Emel Sayın, kızkardeşi Aslı'nın düğününde bir şarkı söyleme teklifinde bulundu.

Emel Sayın, düğün sahnesinde seslendirdiği şarkılarla hem diziye renk kattı hem de ekran başındakilere müzik ziyafeti çekti. Düğünde sahneye çıkan Volkan'ın sesini beğenen Emel Sayın, Volkan'ın 6 yıllık rüyasına da noktayı koyarak "Senin albümünü ben yapacağım söz" dedi. Hikayenin bu kısmını da tamamladı.

Dizide bir süre önce hayatını kaybeden Gazanfer Özcan ve diziden ayrılan Hümeyra da unutulmadı. Tahsin ve İfot'a Aslı'nın yeniden Cem'le evleneceği ve hamile olduğu haberini vermek Volkan'a düştü. Dayı olacağı için çok mutlu olan Volkan, kızkardeşine yaptığı bu iyiliğin karşılığında albümü için kardeşinden maddi destek aldı. Gemiyle seyahat eden anne babanın ise gemiden ayrılıp düğüne yetişme imkanı olmadığı ve Norveç'e indiklerinde uçakla Türkiye'ye gelmeyi planladıkları söylenerek hikayenin o kısmı da yerine oturtulmuş oldu.

Yeniden barışan Burhan ve Makbule de düğünü bedavaya getirmek için Aslı ve Cem'in nikahına dahil olurlar. İki düğün birarada yapılır. Ancak tam düğün fotoğrafları çekilirken köşeden sıvışan kişinin Burhan olduğu görülür. Burhan, hızla koşarak arkasına bile bakmadan nikahtan önce düğünü terkeder. Burhan'ın kaçtığı anlaşılınca ortalık karışır ve işte tam o karışıklık içinde ekranda 'SON' yazısı belirir.

Daha sonra "6 yıldır her Çarşamba bizi konuk ettiğiniz için teşekkürler" yazısı ekrana geldi.

Bu teşekkürün ardından 6 yıl boyunca diziye giren çıkan bütün karakterler, oyuncular tek tek ve kısa kısa görüntülerle anıldı. Bir süre önce kaybettiğimiz Gazanfer Özcan ve Hümeyra'nın, ellerinde kadehlerle görüntüleri ekrana geldi ve Tahsin Amca'nın "Hadi bakalım İfot, Avrupa Yakası'na" sözleriyle, hem nostalji yaşatılmış hem de anlamlı bir şekilde izleyiciye veda edilmiş olundu.

Her bölümün sonundaki kamera arkası görüntüleri en az dizi kadar güldürdü. Cem Yılmaz ve Engin Günaydın'ın sahnelerindeki kamera arkaları ise en çok dikkat çeken görüntülerdi. Fonda daGöksel'in 'Rüya' şarkısı çalmaktaydı. Ve bu görüntülerle Avrupa Yakası ekranlara veda etti.

Zeliha Kuzucanlı/Televizyon Gazetesi