Gazete Vatan Logo

Atatürk izi silindi!

Yüksek Öğretim Kurumu sil baştan... İşte o maddenin silindiği yeni YÖK!

YÖK, kamuoyunun tartışması ve üniversiteler ile STK'ların görüşlerini bildirmesi için yeni yasa taslağını açıkladı. Açıklama, YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya tarafından 6 Kasım 1982 yılında kurulan YÖK'ün 30. yılını kutlamasına 1 gün kala yapıldı. Dikkat çeken "sivilleşme" adımları içeren taslakta YÖK'ün adı değiştirilerek TYK(Türkiye Yükseköğretim Kurulu) oldu. Mevcut yasada zorunlu olarak okutulan Atatürk İnkılapları, Türk Dili dersleri yeni taslakta yer almadı. "Yükseköğretimin Amacı" başlıklı bölümden "Atatürk İlkeleri doğrultusunda eğitim" maddesi de çıkarıldı. Üniversitelerarası Kurul da yeni taslakta yer bulmazken bu Kurul yerine "Rektörler Kurulu" oluşturuldu. Bu kurul ile YÖK Denetleme Kurulu'na Genelkurmay Başkanlığı'nın temsilci atamasını sağlayan düzenlemeler de kaldırıldı.

ATATÜRK İLKELERİ YOK

Mevcut YÖK Kanunu'nda "Yükseköğretimin Amacı" başlıklı 4. maddesinde yer alan "Öğrencilerini; Atatürk, İnkılapları ve ilkeleri doğrultusunda Atatürk milliyetçiliğine bağlı yetiştirmek" yeni taslakta yer almadı. Mecvut kanunun "Ana İlkeler" başlıklı 5. maddesinde yer alan, "Öğrencilere, Atatürk İnkılapları ve ilkeleri doğrultusunda Atatürk milliyetçiliğine bağlı hizmet bilincinin kazandırılması sağlanır" ifadesi de yeni taslakta yer almadı.

ZORUNLU DERS KALKTI

YÖK Kanunu'na göre üniversitelerde zorunlu olan "Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi", "Türk dili", "yabancı dil" zorunlu dersleri de artık zorunlu olarak okutulmayacak. Yeni taslakta bu düzenleme de yer almadı. Mevcut yasada bu derslerin en az iki yarı yıl olarak programlanacağı ve uygulanacağı da düzenlenmişti.

GENELKURMAY TEMSİLCİSİ YOK

Mevcut yasada düzenlenen ÜAK(Üniversitelerarası Kurul) yeni taslakta yer almazken ÜAK yerine "Rektörler Kurulu" kurulması öngörüldü. Rektörler Kurulu mevcut ÜAK ile benzeri görevleri yapacak. Ancak mevcut yasada ÜAK'a Genelkurmay da bir temsilci atarken Rektörler Kurulu'na Genelkurmay tarafından temsilci atanamayacak. Yine YÖK Denetleme Kurulu'na da Genelkurmay temsilci atamayacak. YÖK Denetleme Kurulu'nun da yapısı değiştirilerek "Yükseköğretim Denetçileri" sistemi getirilecek.

Taslakta yer alan diğer bazı düzenlemelerde şöyle:

5 YILLIĞINA 1 KEZ: Rektör 5 yıllığına atanacak ve aynı üniversitede 2 kere rektörlük yapılamayacak.

REKTÖR SEÇİMLERİNİ KONSEY YAPACAK: Rektör ve dekanları "Üniversite Konsey"leri belirleyecek. Konsey; üniversite öğretim üyeleri tarafından her biri farklı fakültelerde görev yapan öğretim üyeleri arasından seçilen 5; Bakanlar Kurulu tarafından seçilen 2; Kurul tarafından ilgili üniversitenin profesör unvanlı öğretim üyeleri arasından seçilen 2; bu 9 üyenin ilgili üniversitenin mezunları arasından seçtiği 1 ve son 3 yıl içinde üniversitenin bulunduğu ildeki vergi mükellefleri içerisinde en çok gelir vergisi ödeyen gerçek kişiler ya da kurumlar vergisi ödeyen tüzel kişi temsilcileri arasından veya ilgili üniversiteye en çok bağışta bulunanlar arasından seçtiği 1 kişi olmak üzere 11 üyeden oluşacak.

DEVLET ÜNİVERSİTELERİNDE KOMİSYON BELİRLEYECEK: Yeni kurulmuş veya gelişmekte olduğu için Üniversite Konseyi bulunmayan devlet üniversitelerinde rektör seçimi ve atamasını oluşturulacak "Rektör Adaylarını Belirleme Komisyonu" belirleyecek. Genel Kurul tarafından belirlenen 1 Kurul üyesinin başkanlığında, Genel Kurulun, ilgili üniversitenin öğretim üyeleri arasından seçeceği 2; ilgili üniversite senatosunca, farklı fakülte öğretim üyeleri arasından seçilen 3; bu 6 kişinin üniversitenin bulunduğu ildeki vergi mükellefleri içerisinde en çok gelir vergisi ödeyen gerçek kişiler ya da kurumlar vergisi ödeyen tüzel kişi temsilcileri arasından veya ilgili üniversiteye en çok bağışta bulunanlar arasından seçeceği 1 kişi olmak üzere toplam 7 kişiden oluşacak.

CUMHURBAŞKANI ATALACAK: Kurullarca belirlenecek adaylar Cumhurbaşkanı'na sunulacak.

MECLİS'TEN ÜYE: 21 kişilik TYK Genel Kurulu'na 5 üye siyasi partilerin Meclis'teki sandalye sayılarına göre TBMM tarafından; 5 üye Cumhurbaşkanı tarafından; 5 üye Bakanlar Kurulu tarafından; 6 üye de Rektörler Kurulu tarafından atanacak.

YABANCI ÜNİVERSİTE: Taslakta devlet ve vakıf üniversitelerinin yanı sıra özel ve yabancı üniversitelerin açılması da düzenlendi. Yabancı Üniversiteler Türkiye'de TYK'nın teklifi ve Bakanlar Kurulu'nun kararı ile fakülte ve enstitü, açabilecek. Yabancı üniversiteler kendi eğitim programını TYK'dan izin alarak uygulayabilecek. Yabancı üniversitelerin kontenjanları da TYK tarafından belirlenecek. Türk vatandaşları kontenjanın yüzde 25'inden fazla olamayacak. Bu üniversitelerden alınacak diplomalarda da denklik şartı aranacak.

VAKIF VE ÖZELLERE TEŞVİK: Vakıf ve özel yükseköğretim kurumlarının önlisans ve lisans programlarında "devlet burslusu" olarak öğrenci okutulabilecek. Devlet burslusu olarak öğrenim görecek öğrenci sayıları ile burs tutarları, her bir diploma programı için yıllık olarak Maliye Bakanlığı'nın görüşü alınarak Kurulun teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek. Ancak, bu yükseköğretim kurumlarında "devlet burslusu" olarak öğrenim görecek öğrencilere ödenecek burs tutarı, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek.

ÖZELLERDE BURSLU OKUTACAK: Özel üniversitelere, belirlenecek kontenjanın en az yüzde 10'u oranında tam burslu öğrenci okutmaları şartı getirilecek. Kurul, bu oranı yüzde 20'ye de çıkarabilecek.

ÖĞRENCİYE BÜTÇE: Yükseköğretim kurumlarında yönetim kurulu kararıyla "öğrenci konseylerine" yürütecekleri faaliyet programı çerçevesinde rektörlükçe her yıl bütçeden belirli bir tutar ayrılacak.

ÜNİVERSİTE HASTANESİ: Bünyesinde tıp veya diş hekimliği fakültesi bulunan üniversitelerde, Sağlık Bakanlığı'nın görüşü alınarak, kurul kararı ile üniversite hastanesi kurulabilecek.

"KURUM MERKEZLİ DEĞİL"

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, genel kurul üyeleriyle birlikte yeni yükseköğretim yasa çalışmalarını kamuoyuyla paylaşmak üzere Yükseköğretim Kurulu’nda basın toplantısı düzenledi. Yükseköğretimin 170’e varan üniversite, 100 bine yakın öğretim elemanı, 4 milyona yaklaşan öğrenci sayısı ile tarihinde yeni bir noktaya ulaştığını belirten Çetinsaya, Türkiye’de ihtiyaç duyulan nitelikli insan gücünün gelişmesi ve nicel büyümenin büyük ölçüde sağlandığını söyledi. Yükseköğretime ayrılan kamu kaynaklarının artması, toplumda uluslararası rekabete verilen önem ve sivil toplumun her geçen gün yükseköğretime yatırım yapmak istemesinin "21. yüzyıl Türkiye’si" için büyük bir fırsat alanı oluşturduğunu anlatan Çetinsaya, yaşanan bu dönüşümlere dünyada ortaya çıkan tehdit ve fırsatlar eklendiğinde yükseköğretim sisteminin yeniden yapılandırılması ve "Yüksek Öğretim Kanunu”nun değişmesi gerekliliğinin ortaya çıktığını ifade etti.

Yürürlükteki yükseköğretim yasasının ihtiyaçları karşılamaktan uzak olduğunu vurgulayan Çetinsaya, "21. yüzyıl Türkiye’sinin yükseköğretim alanı 1980’ler koşullarında oluşturulan bir yasayla yönetilemez” diye konuştu. Türkiye’nin yeni vizyonunun yeni bir yükseköğretim sistemini zorunlu kıldığını vurgulayan Çetinsaya, bu vesileyle 21. yüzyıl ihtiyaçlarını karşılayacak yeni bir yasa için uzun süredir genel kurul üyeleriyle birlikte çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirdi.

Yasa taslağı çalışmalarının belli bir olgunluğa eriştiğini anlatan Çetinsaya, bugün itibarıyla yeni yasanın "yeniyasa.yok.gov.tr" adresi üzerinden kamuoyuna açıldığını belirtti. Taslağın nihai bir metin olmadığını hatırlatan Çetinsaya, Yükseköğretim Kurulu’nun kamuoyundan gelecek eleştiri, değerlendirme ve önerilerinin ardından son değerlendirmelerini yaparak yasa önerisini yeniden şekillendireceğine dikkati çekti. Çetinsaya, "Hedefimiz yeniden şekillendirilecek yasa önerisini aralık ayında ilgili makamlara teslim etmek” dedi.

Yasa yapım sürecinin katılımcı bir tarzda gerçekleşmesini çok önemsediklerini dile getiren Çetinsaya, kamuoyuna açılan metnin, kurula iletilen teklifler dikkate alınarak oluşturulduğunu söyledi. Çetinsaya, şöyle devam etti:
"Ancak paydaşlarımızın yasa yapım sürecine katılımının bu noktadan sonra hızlanmasını diliyoruz. Bütün üniversite mensupları, sivil toplum kuruluşları ve Türkiye’deki bütün paydaş kurumlardan gelecek öneri ve teklifleri derleyecek
yapıyı oluşturmuş durumdayız. Önümüzdeki günlerde bir dizi çalıştay yaparak bu süreci çoğaltmaya çalışacağız. Gelen tüm önerileri tekrardan toplanıp değerlendireceğiz. Başlıca hedefimiz akademik ve bilimsel özgürlüklerin, kalite, çeşitlilik ve rekabet imkanlarının geliştirilmesinin teminat altına alınmasıdır. Kurum ya da kurul merkezli değil alan merkezli bir perspektifi benimsiyoruz. Bugüne kadar Türkiye’de yükseköğretim konusu daima YÖK eksenli olarak tartışıldı. Ben de üyelerimiz de meslek hayatımızda bu yapıdan farklı şekillerde etkilendik. Bundan böyle yükseköğretim alanı merkezli bir perspektifin öne çıkacağını ümit ediyoruz. Yükseköğretimi koordine eden grubun ihtiyaçları değil yükseköğretim alanının gerekleri merkeze oturmalıdır."

KATKI ÇAĞRISI

İçinde birlikte nefes alınan akademik eko sistemi sağlıklı bir hale getirmeye çabaladıklarını vurgulayan Çetinsaya, "Herkesi bu süreçte katkı vermeye çağırıyorum. Bu sürece katkı veren herkese şükranlarımı sunuyorum. Bizim açımızdan bol tartışmalı bir Kasım ayı diliyorum” şeklinde konuştu. Rektörün yetkilerinin büyük ölçüde üniversite senatosu ve yönetim kuruluna devredildiğini ve her aşamada öğrenci temsilinin önem kazandığını anlatan Çetinsaya, genel olarak bakıldığında idari özerklik ve yetki devri ilkesini benimsediklerini ifade etti. YÖK’ün önemli yetkilerinin üniversite senatolarına bırakıldığını ancak bunun karşılığında hesap verilebilirlik ve kalite güvencesi sistemi içinde denetimin söz konusu olacağını kaydeden Çetinsaya, araştırmayı teşvik etmek, akademik performans ve rekabetin yasa içinde olduğunu sözlerine ekledi.
Taslağa ilişkin soruları da yanıtlayan Çetinsaya, "Taslakla birlikte YÖK by-pass mı edilecek, öğrenciler artık kendi kararlarını sizinle birlikte mi verecek?” sorusu üzerine, taslakta mevcut YÖK’ün "Türkiye Yükseköğretim Kurumu"
adıyla yeniden yapılandırılarak, planlama, koordinasyon ve denetleme kurulu haline getirildiğini tekrarladı. Çetinsaya, öğrenciler açısından da her aşamada öğrenci temsilinin katılımını sağlamaya çalıştıklarını vurguladı. Çetinsaya, şimdiye kadar kaç üniversitenin taslağa ilişkin görüşünü bildirdiğinin sorulması üzerine, ilgili sitede üniversitelerin görüşleri bölümünde bu bilgiye ulaşılabileceğini ifade etti. Gökhan Çetinsaya, büyük çoğunluğunun tamamlandığını ve asıl olarak Üniversitelerarası Kurul’un da sonuçlarını aldıklarını ifade etti. Bu çalışmaların tekrar devam edeceğini ve 15
Kasım’da Ankara’da Üniversitelerarası Kurul’un özel gündemle toplanacağını söyleyen Çetinsaya, en önemli paydaşlarla yasa sürecinin tekrar paylaşılacağını açıkladı.

GELİŞMİŞ ÜNİVERSİTELERDE CUMHURBAŞKANI DEVRE DIŞI:YÖK'ün taslağında rektör atamalartında dikkat çeken bir düzenleme yapıldı. 15 yılı aşkın süredir faaliyette olan gelişmiş üniversitelerde (Örneğin ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ, Ankara) rektör "Üniversite Konseyi" tarafından atanacak. Bu üniversitelerde Cumhurbaşkanı rektör atama sürecinin dışında kalacak. Ancak yeni kurulan veya 15 yılın altında faaliyet gösteren üniversitelerde rektör "Rektör Adaylarını Belirleme Komisyonu" tarafından belirlenecek ve Cumhurbaşkanı tarafından atanacak. YÖK taslağında alternatif olarak Cumhurbaşkanı yerine TYK'nın atama yapabilmesi düzenlemesi de konuldu.

SİYASİ PARTİLERE ÜYE OLUNABİLECEK: Öğretim elemanları ve öğrenciler, siyasi partilere üye olabilecek; yükseköğretim kurumlarındaki görevlerini aksatmamak ve bir ay içinde kurumlarına bildirmek kaydıyla, siyasi partilerin merkez organları ile bunlara bağlı araştırma ve danışma birimlerinde görev alabilecek. Siyasi partilerin merkez organları ile bunlara bağlı araştırma ve danışma birimlerinde görev alan öğretim elemanları, bu görev süresince Türkiye Yükseköğretim Kurulu ile yükseköğretim kurumlarında idari görev alamayacak. Siyasi partilere üye olan öğretim elemanları ve öğrenciler, yükseköğretim kurumları içinde siyasi parti faaliyetinde bulunamayacak ve siyasi parti propagandası yapamayacak.

YURT DIŞINDA ÜNİVERSİTE: Türkiye’deki devlet yükseköğretim kurumlarının yurt dışında yükseköğretim
birimi açabilmesine kurulun teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile izin verilebilecek. Türkiye’deki vakıf ve özel yükseköğretim kurumları ise kurula bilgi vermek suretiyle yurt dışında birim kurabilecek. Bu yükseköğretim kurumlarının eğitim-öğretim faaliyetleri Türkiye Cumhuriyeti mevzuatına tabi olacak. Bu kurumlardan alınan diplomalar yurt içindeki yükseköğretim kurumlarının diplomaları gibi işlem görecek.

ÜSTÜN KABİLİYETLİ ÖĞRENCİLER: Ortaöğretim kurumlarını birincilik ile bitiren adaylar için mevcut kontenjanların yanı sıra kurul kararı ile ayrı kontenjanlar belirlenebilecek. Bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim kurumlarının mezunları için mevcut kontenjanların yanı sıra kurul kararı ile bu ortaöğretim kurumlarının devamı niteliğindeki yükseköğretim kurumlarında ayrı kontenjanlar belirlenebilecek. Kurulca belirlenen esaslara göre belli sanat ve spor dallarında üstün kabiliyetli olduğu tespit edilen öğrenciler ile TÜBİTAK tarafından tespit edilen uluslararası bilimsel yarışmalarda ödül kazanan öğrenciler, ilgili dallarda eğitim yapmak kaydıyla belirlenecek usul ve esaslara göre yükseköğretim kurumlarına yerleştirilebilecek.

ALKOLLÜ İÇKİ İÇMEK SUÇ: Taslağa göre öğretim üyelerinin görev yerinde alkollü içki içmeleri disiplin cezası gerektiriyor.


DİSİPLİN HÜKÜMLERİ

Öğrencilere ilişkin disiplin hükümleri ise şöyle sıralandı:
”Yükseköğretim kurumu yetkililerince sorulan hususları cevaplandırmamak veya yanlış bilgi vermek; izinsiz ilan asmak; asılmış duyuruları değiştirmek veya yok etmek; yükseköğretim kurumlarının işleyişini ve eğitim-öğretimin düzenini bozmak; kopya yapmak veya teşebbüs etmek; öğrenme ve öğretme hürriyetini engelleyici eylemlerde bulunmak; usulsüz belge düzenlemek veya kullanmak; kurum personelinin veya öğrencilerin şeref ve haysiyetini zedeleyen sözlü veya yazılı eylemlerde bulunmak; yükseköğretim kurumlarına sarhoş gelmek, yükseköğretim kurumlarında alkollü içki içmek; kurum personeli ve öğrencilerini tehdit etmek; kurum personeli ve öğrencilerine fiili saldırıda bulunmak; hırsızlık yapmak; kuruma ait malzemeyi tahrip etmek veya bilişim sistemine zarar vermek; intihal yapmak; kendi yerine başkasını sınava sokmak veya başkasının yerine sınava girmek; yükseköğretim kurumlarında cinsel tacizde bulunmak; yükseköğretim kurumlarında 6136 sayılı kanuna aykırı davranmak; yükseköğretim kurumunun bilişim sistemine girerek kendisine veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamak; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, böyle bir örgütü yönetmek veya bu amaçla kurulan örgüte üye olmak veya yardım etmek; yükseköğretim kurumlarında uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri kullanmak, taşımak, bulundurmak, satmak, satın almak, başkalarına vermek veya ticaretini yapmak; kişilerin vücudu üzerinde cinsel davranışlarda bulunmak suretiyle cinsel dokunulmazlıklarını ihlal etmek."

Haberin Devamı