Gazete Vatan Logo
Magazin Aşkın sihirli anahtarı: Arkadaşlık

Aşkın sihirli anahtarı: Arkadaşlık

Kurt Seyit ve Şura İstanbul’da dizisinin Valentina’sı, güzel oyuncu Seda Güven oyunculuk, moda, güzellik, bakım sırları, aşk, evlilik ve aile olmak gibi başlıkların içini Instyle için anlamlı bir şekilde doldurdu...

Aşkın sihirli anahtarı: Arkadaşlık

Fatmagül’ün Suçu Ne dizisiyle yüzüne iyice aşina olduğumuz güzel oyuncu Seda Güven, şimdi ekranın ses getiren projelerinden Kurt Seyit ve Şura İstanbul’da Valentina karakterine hayat veriyor. Müzisyen Keremcem ile yaklaşık 1,5 yıldır birlikte olan ve kısa süre önce oldukça romantik bir evlilik teklifi alan Seda ile röportaj için başarılı müzisyenle birlikte yaşamayı planladıkları evde buluştuk. İki güzel kediyi ve senaryosuna çalışan Keremcem’i fonda görerek bahçede yaptığımız keyifli akşam üzeri buluşmasında, güzel oyuncu ile mesleğinin ilk dönem heyecanlarından, aldığı moda tasarım eğitiminin stiline sağladığı katkılara uzanan ve aşkı da ihmal etmediğimiz koyu bir sohbet gerçekleştirdik.

Güzel Sanatlar’da okurken oyunculukla tanıştın. O geçiş sürecini anlatabilir misin?

Başak Gürsoy ajansa yazılmıştım. Modellik ajansıydı ama ilk çağrıldığım görüşme bir dizi oldu. Ekmek Teknesi dizisi için bir araya geldim, iki gün sonra aradılar ve “Yarın setin var,” dediler. Oyunculukla ilgili hiçbir fikrim yoktu ve ne yapacağını bilmeyen biri olarak elim ayağım titreyerek sete gittim. Sonrası ise çok hızlı gelişti: O dizi bitti öteki başladı ve ben kendimi bir anda oyunculuk yaparken buldum. Bu esnada oda tasarımı ikinci sınıf öğrencisiydim. İlk dizimden sonra gelen projelerde başrol teklifleri gelmeye başlayınca yapımcılar okulumu dondurmamı istedi. İşte o nokta benim için karar verme anı oldu; ya oyunculuğa kaptırıp okulumu bitiremeyecektim, ya da bir süre işlere ara verip eğitimimi tamamlayacaktım. İkincisini seçtim. Bu karar hayatımda aldığım en doğru kararlardan biri oldu. İki yıl sonra oyunculuğa kalığı yerden devam ettim. Elveda Derken dizisi verdiğim ara sonrasında ilk projemdi açıkçası benim kendimi gösterdiğim de iş olduğunu düşünüyorum. Hilal Saral ile çalıştığım ilk projeydi, şimdi ise aynı ekiple birlikte üçüncü işimizi çekiyoruz. Tanınmamı sağlayan proje Fatmagül’ün Suçu Ne dizisi oldu.

Haberin Devamı

Her daim başka bir karaktere hayat vermeyi seviyorum

Mesleğinde en sevdiğin ve en tahammül edemediğin noktalar neler?

Haberin Devamı

En sevdiğim kısmı sabah 9 akşam 5 gibi rutin devam eden bir sektörde iş yapmıyor olmak ve her daim başka bir karaktere hayat vermek. Sevmediğim kısmı ise neredeyse yok denecek kadar az, sanırım buna sadece önceden bir program yapamıyor olmak derim.

Moda Tasarımı’yla ilgili aldığın eğitimi değerlendiriyor musun?

Ben lisede de moda tasarım okudum ve çocukluğumdan bu yana hayalim tasarımcı olmaktı. Bu konuyu hayatımdan tamamen uzaklaştırmış değilim, kendime kumaşlar alıyorum özellikle yaz tatillerinde makinemi açıyorum ve başına oturup takır takır istediğim modelleri dikiyorum. Çoğu zaman beğendiğim parçaları ‘ben bunu yaparım’ deyip satın almadan o işin içerisinden kolayca çıkabiliyorum. Belki ileride kişiye özel tasarımlarımın olduğu butik bir dükkan bile açabilirim.

Stilimin mihenk taşları...

Stilinde, aldığın moda eğitiminden izler taşıyan parçaları görmek mümkün mü?

Vitrindeki parçalardan uzak duran bir insanım. Mesela yüksek bel pantolonun bana yakışmadığını düşünüyorum ama çok da moda, gördüğümde çok hoşuma gidiyor, alayım diye heves ediyorum ama almıyorum. Genelde aldığım parçaları da mutlaka revize ettikten sonra kullanmayı tercih ediyorum. Yakasını, belini, paçalarını keserim, kısaltırım, yırtarım, taşlarım, bir şey işlerim... Kıyafetlere kendimden bir şey katmayı ve uyumsuz parçalardan bir uyum yakalamayı seviyorum.

Haberin Devamı

Peki kendi giyiminde vazgeçemediğin renkler, detaylar...

Yırtık jean’lerim, kovboy çizmelerim ve mini eteklerim stilimin mihenk taşları. Çeşitlendirmek adına her sezon yenilerini almaya özen gösteririm.