Gazete Vatan Logo
Magazin Aşk yalanı sever mi? Sevdi bile!

Aşk yalanı sever mi? Sevdi bile!

Aşk yalanı sever mi? Sevdi bile!

Bugün Fox TV’de yepyeni bir dizi başlıyor: ‘Aşk Yalanı Sever’... Başrollerinde Eren Hacısalihoğlu (Ferit), Buse Arslan (Peri) ve İsmail Ege Şaşmaz’ın (Serdar) yer aldığı dizi, bir yalan etrafındaki aşkı anlatacak. Oyunculara göre, herkes bu dizide kendinden bir şey bulabilecek

Aile ve aşk için yapılan fedakarlıkları anlatan ‘Aşk Yalanı Sever’, aslında dedesini son günlerinde mutlu etmeye çalışan Ferit’in ve bu mutluluk için kendini büyük bir yalanın içinde bulan Peri’nin hikayesi... Türk filmlerinin sıcaklığını hissettirecek dizinin sürprizleri de bol.

- ‘Aşk Yalanı Sever’ dizisi ekibine nasıl dahil oldunuz? Kabul etmenizi sağlayan neden neydi?

Eren Hacısalihoğlu: Ekibe en son dahil olan oyuncu benim. Şükrü Avşar’ın yapımcımıza tavsiyesi sonrasında görüşmeye gittim. Enerjimiz tuttu ve böylece kadroya dahil oldum. Bu işi kabul etmemdeki en büyük neden; hikayenin içerisindeki karakterlerin hepsinin gerçek olması.

Buse Arslan: Daha ‘Kocamın Ailesi’nin son bölümünde Gülay’ın değişimi, rastalı ve özgür kıza dönüşümü bu rolün habercisiydi. Peri’ye çok inandım. Onun yokluktan doğan gücüne, inançlarına, yaşından büyük kalbine... Bir rolü kabul etmek bir davayı kabul etmek gibi. Ben onun avukatı olabileceğime inandım. O ne yapsa ‘bulunduğu koşullar ve hissettikleri bakımından haklıdır’ diyebiliyorum.

Haberin Devamı

İsmail Ege Şaşmaz: Proje, menajerim vasıtasıyla bana geldiğinde hikayesini ve benim için düşünülen karakteri çok sevdim. Hikaye, karakterler, olayların akışı çok içten ve samimi geldi. Ben de içinde yer almak istedim.

- Oynayacağınız karakteri anlatır mısınız… Bizi neler bekliyor?

E.H: Ferit genellikle mantığıyla hareket eden bir adam. Bu güne kadar duygularıyla hareket ettiği tek kişi, onu büyütüp başarılı bir iş adamı olarak yetiştiren dedesi olmuş. O yüzden dedesiyle arasında farklı bir bağ var. Dolayısıyla dedesinden başka kimseyle de bu şekilde bir bağ kuracağını düşünmüyor ama hayat ona öyle bir sürpriz yapıyor ki Ferit’in bütün ezberi bozuluyor. Karakterim için Merve Taşkan ile beraber çalıştım.

Haberin Devamı

B.A: Benim hayattan deneyimlediğim; zorluklarla mücadele eden, her şeye koşturan insanların başından dert bela eksik olmuyor. Çözdükçe düğümler artıyor yeni çözüm yolları açılıyor. O yüzden sürprizler, tesadüfler, ‘bu nasıl benim başıma geldi?’ dediğimiz zamanlar öyle çok ki... Çünkü sen normal bir ritimde yaşamıyorsun. Hayatın nasıl normal olsun! Peri, daha genç yaşında aldığı sorumluluklardan, ailesinin sevimli kusurlarından dolayı üç çocuklu ebeveyn yükünde. Halası, babası ve Mario ile renkli yalanlarla günü kurtarmak onun en pratik çözüm yolu. Geçim derdi, sevdiği ailesi derken aşka zamanı olmamış hiç. Zaman bulsa da aşka inanmıyor ama büyük lokma yiyip büyük konuşmayacaksın. Hayat, planları bizim adımıza yapıyor :)

İ.E.Ş: Serdar Koçoğlu, ailenin üvey oğlu olmasına rağmen ailesi bunu ona hiç hissettirmiyor. Serdar çapkın biri. Zaman içerisinde Serdar’da bazı değişimler olabilir. Bir seneden fazladır kendimi tamamen ona bıraktığım, çok güvendiğim oyuncu koçum Merve Taşkan ile birlikte çalışıyoruz.

Haberin Devamı

Gerçeklik karşılık bulur

- Ülkemizde bir reyting sorunu var. Birçok dizi başlar başlamaz sonlanabiliyor. ‘Aşk Yalanı Sever’in bu konudaki şansı nedir? İzleyiciler özellikle neden bu diziyi takip etmeli?

E.H: Yine aynı şeyi söyleyeceğim ama hikayedeki kişiler hayal ürününden ziyade gerçek karakterler. İzleyicilerin bu karakterlerde kendilerinden bir şeyler bulacağına inanıyorum. Saf komedi ya da saf dram değil. Bütün duyguları içinde barındıran, samimi bir iş olduğundan dolayı izleyicide karşılığı olacağına inanıyorum.

B.A: Biz hazırlıyoruz sunuyoruz, takdiri izleyici veriyor ama Aşk Yalanı Sever’deki tüm karakterlerin gerçek olmasının etkili olacağına inanıyorum.

İ.E.Ş: Dediğiniz gibi bu ülkede gerçek anlamda bir reyting sorunu var. Bunun anlatılabilecek bir matematiği de bulunmuyor maalesef. Şu işler tutar şunlar tutmaz diyemiyorsunuz. Kriterler değişiyor. İçtenliğin, samimiyetin çok önemli olduğunu düşünüyorum ben. ‘Aşk Yalanı Sever’in de bence bu yarıştaki şansı içtenliğinden gelecek. Hikayemiz zaman zaman çok güldürecek, zaman zaman belki izleyicinin gözünden yaşlar süzülecek, sonra yine gülecek… Hayattan kopuk, uzak hikayeler anlatmıyoruz biz seyirciye. Bizim bir diğer şansımız ise ekibimiz bence. Tatlı bir kadromuz var. Bunun ekran karşısındaki izleyiciye de yansıyacağını düşünüyorum.

Haberin Devamı

- Bundan sonra yapmak istedikleriniz arasında neler var? Sinema filmi, tiyatro vs…

E.H: Tiyatro yapmayı çok istiyorum ama şu anda ne yazık ki öyle bir fırsatım yok.

B.A: Şu anda bütün konsantrasyonum ‘Aşk Yalanı Sever’ olduğu için başka bir planım yok ama dizi başladıktan sonra, yaza doğru bir sinema filmi olabilir.

İ.E.Ş: Güzel bir sinema filminde yer almak istiyorum. İlk sinema filmim olacağı için de bu konuda biraz titiz davranıyorum diyebilirim. Umarım yakın zamanda hayal ettiğim gibi güzel bir sinema filmi çıkar karşıma. Onun dışında şuan sadece ilgi odağım Aşk Yalanı Sever…

Her şey planlı gibi

- Oyunculuk kariyerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Her şey planladığınız gibi mi gidiyor?

E.H: Özel hayatımda da iş hayatımda da hiçbir zaman planlı hareket eden birisi olmadım. Olayları genellikle akışına bırakırım ama şanslıyım ki sanki planlanmış gibi her şey yolunda gidiyor.

B.A: Her şey benim için planladığım gibi gidiyor; ben hayatın akışına uyuyorum. Daha çocukken içime bu aşk düştü, ben onun yakasındayım. Kariyer veya başka bir şey değil bu. Acıkmak kadar temel bir ihtiyaç. Nerede ne şekilde olursa olsun ben bunu yapacaktım. Şuan buradayım ve şanslıyım ki milyonlara ulaşıyorum. Yarın bir köyde iki kişiye de oynayabilirim.

İ.E.Ş: ’Oyunculuk kariyerim’ gibi bir cümle kurmak için çok erken. Çünkü ben hala yolun çok başlarındayım. Önümde uzun bir yol var ve bu da beni çok heyecanlandırıyor. Oyunculuğa ilk adım atışım çok güzel, benim için çok değerli bir işle oldu. Şanslıydım. Yavaş yavaş tecrübe kazanıyorum bu alandaki her şeye dair. Bu süreçte de her zaman yanımda olan, güvendiğim menajerim ve bir ekimiz var. Oturup enine boyuna tartıyoruz ve o an benim için en doğru olan neyse ona karar vermeye çalışıyoruz.