Gazete Vatan Logo
Magazin Aşk ulaştığında biter!

Aşk ulaştığında biter!

Ufak Tefek Cinayetler’ dizisinde ‘Edip Hoca’ karakterine hayat veren Selim Bayraktar, aşkı şu sözlerle anlattı: “Ulaşıldığında biten şey aşkın kendisidir. Bitme ihtimali taşıyan bir duygu ve hormonal bir davranış toplamı”

Aşk ulaştığında biter!

‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisindeki ‘Sümbül Ağa’ karakteriye hafızalara kazınan Selim Bayraktar, şimdilerde seyircisinin karşısına ‘Ufak Tefek Cinayetler’ dizisiyle çıkıyor. Canladırdığı ‘Edip’ karakteriyle beğeni toplayan oyuncu, yeni dizisi, aşka dair düşünceleri ve özel hayatını anlattı.

Hayat verdiğiniz Edip karakteriyle aranızda benzerlikler var mı?

Elbette benzerlikler var, her insan arasında duygu durumu ve yaşamsal benzerlikler vardır. Kimi daha önde, kimi duygu ve kişisel özellikler ise daha da törpülenmesi gereken kısımlardır. O da deneyimler ve yaşadıklarımızla kazanılabilir.

Sizin başınıza dizideki gibi bir haksızlık gelse, iftira atılsa tepkiniz ne olurdu?

Bunu yaşamadan anlayamayız. Fakat Edip’in yerinde olsam elbet bir yol bulur ve cezasını keserdim yapanların. Edip, daha sakin ve akılcı olmaya çalışan biri ama o da uçurumun kenarında bence.

Sizce Katil Edip olabilir mi?

İktidardan pay almak değil elbet Edip’in derdi. Edip’in tek çıkmazı Oya. Her bir zorluğa ve sıkıntıya ancak Oya için girebileceğini biliyor. Edip; Oya’ya verdiği emeğin ona duyduğu sevginin savaşçısı. Belki de bu, insanın kendi iç mücadelelerinden kurtulmak için bir başkasının sevgisini zorlama girişimidir. Sürekli ‘Katil sen misin?’ diye soruyorlar en çok bununla iletişim halindeyiz insanlarla ama sanırım bir gün hepimiz öleceğiz.

Haberin Devamı

Sizin aşka bakışınız nedir?

Aşka dair bir soru, verilebilecek tüm yanıtların eksik olacağı bir sorudur aslında. Risk nedir diye soru sorulduğunda boş kağıt vermek durumundan daha çetrefilli bir sorudur, ulaşamamaktır belki. Ulaşıldığında biten şey ise aşkın kendisidir. Bitme ihtimali taşıyan bir duygu ve hormonal bir davranış toplamı...

Şöhret sizin için ne ifade ediyor?

Hiç çalışmadan elde edildiğinde ayıp olmayan bir imtiyazdır. Peşi sıra itibar gelir. İnsanlar şöhretliyi görünce onunla var olmaya ve onunla sıradanlıktan çıkmaya çalışır. Aslında şöhret diğerleri için vardır. Şöhretli kişi gerçekte kendi işini en iyi şekilde yapmaya çalışandır. O ne olursa olsun kendisidir, hiç değişmemiştir fakat şöhretin kuralları onu hep olması gereken yerden alıp, yapay olan bir yere konumlandırır. Nerede ve nasıl olursan ol artık kendin olamazsın, başkalarının isteğisindir çünkü.

Haberin Devamı

Hep oyunculuk mu yapmak yapmak istiyorsunuz? Senaryo yazarken ya da kamera arkasında görebilir miyiz sizi?

Sanırım oyunculuk yapmak bana daha çok şey katıyor. Oyunculuk bir giyim meselesidir gerçekte. Toplumsal duygu durumu giyimidir yani. Oyunculuk insan ruhu mühendisliğidir. Bu da beni daha çok öğrenmeye ve gözlem yapmaya itiyor. En azından şimdilik oyunculuk dışında birşey düşünmüyorum, belki sonra...

Farklı projeler var mı gündeminizde?

Var birkaç proje. Dizi sezon finali yaptıktan sonra biraz dinlenip daha sonra sinema filmi çekebilirim.

HER GÜN YOGA YAPIYORUM

Rüzgarı bulursam uçurtma sörfü yaparım. Zemin güzel ve akışkan ise kaykayıma atlarım. Hava güneşli ise bisikletime binerim ama hergün yogamı yaparım.