Ocak dış ticareti

Haberin Devamı

Rahmetli Erbakan hoca ile şahsen tanışmazdık. Birkaç kez kalabalık toplantılarda konuşmasını dinlemiştim. Farklı dünyalara aittik. Vefat ettiğini duyunca hüzünlendim. Yaşlılık sendromu herhalde; sıra bizim nesle geliyor. Ailesine ve sevenlerine sabır dilerim.

Erbakan hocanın hükümet dönemi kısadır. İcraatı ile Türkiye’ye damgasını vuramadı. Proje ve hayallerini de gerçekleştiremedi. Ona rağmen Türkiye’nin son yarım yüzyılda yaşadığı büyük dönüşümün kritik aktörlerinden birisi oldu. Bugün daha iyi görülüyor. Tarihin cilvesi denebilir.

2009 yılı gelir dağılımı sonuçları TÜİK tarafından yayınlandı. Gelir dağılımını ölçen Gini katsayısında küçük (0.1 puan) bir artış var. Krizle birlikte artan işsizliğin etkilerini yansıtıyor. Nitekim kentlerde bozulma kırsal alandan daha yüksek çıkıyor.

Tehlikeli gidişat

Ocak dış ticareti dün TÜİK tarafından açıklandı. Piyasa dış ticaret açığını 4.5 milyar dolar civarında öngörüyordu. Doğrusu aşırı iyimser bulmuştum. O nedenle verileri merakla bekliyordum.

Bir süredir dış ticaret verilerini özellikle önemsediğim biliniyor. Her fırsatta tekrarlıyorum. Dış açıktaki patlama beni çok endişelendiriyor . Sürdürülebilirliği konusunda ciddi tereddütlerim var. Yılbaşında 2011 için tahmin yapmaktan o nedenle kaçındım.

Tehlikeli gidişatı dört etkene bağlıyabiliriz. İkisi Türkiye’nin denetimi dışındadır. Emtia fiyatlarındaki artış ithalat faturasını artırıyor. AB’de yavaş büyüme ihracat olanaklarını kısıtlıyor.

İkisi uygulanan iktisat politikalarının sonucudur. Bence en önemlisi aşırı değerli TL’dir. İhracatı cezalandırıyor ve ithalatı teşvik ediyor. Aynı anda kredi hacminde hızlı büyüme iç talebi ve oradan ithalatı besliyor.

Dikkat edilirse, bunlar doğrudan para politikasının etki alanına giriyor. Maalesef Merkez Bankası’nın tepkisi gecikti. Sıcak parayı ve kredileri denetim altına alacak yeni politika bileşimi yıl sonuna sarktı. Ocak verileri o nedenle önem kazandı.

Rekora devam

Aylık sayılarla başlayalım. Ocakta ihracat 9.6 milyar dolara, ithalat 16.9 milyar dolara, dış ticaret açığı 7.3 milyar dolara yükseldi. Geçen yıla kıyasla artış oranları, ihracatta yüzde 22, ithalatta yüzde 44 ve dış ticaret açığında yüzde 90 oldu.

Dış ticaret açığı ocak ayı için tarihi bir rekordur. Diğer ayları ekleyince, sadece beş ay dış ticaret açığı daha büyük çıkıyor: Haziran-ağustos 2008 ve kasım-aralık 2010. Ocak cari işlemler açığı 7 milyar dolar, yıllık açık 52 milyar dolar çıkar. Gene rekordur.

Takvim ve mevsim etkisi temizlenmiş verilere dönüyoruz. Bir önceki aya göre ihracat yüzde 4.2 azalırken ithalat yüzde 9.7 yükseliyor. Neticede 8.9 milyar dolar tarihi bir rekor daha kırılıyor.

Bir aylık gözlemden genelleme sevmem. Ama mevcut eğilim yıllık dış ticaret açığı için 100 milyar dolara, cari işlemler açığı için 90 milyar dolara işaret ediyor. Dolayısı ile Merkez Bankası’nın şubatta benimsediği “bekle gör ” tavrını anlamakta zorlanıyorum.

DİĞER YENİ YAZILAR