Kriz ve yatırımlar

Haberin Devamı

Milli gelir verilerini değerlendiren beşinci yazıdayım. Öncekilere okuyuculardan zıt tepkiler geldi. Bazıları geçmişe yönelik olduğu için yavan buluyor. Diğerleri yararlı bilgiler verdiğim için beni kutluyor. Herkesi mutlu etmek çok zor!

Takvim ve mevsim etkisi temizlenmiş üç aylık verilere bakıyoruz. Çünkü bunlar konjonktürü daha iyi yansıtıyor. Aynı anda 2001 krizi ile karşılaştırıyoruz. Benzerlik ve farkları ortaya çıkartıyoruz.

Milli geliri izleyerek resesyonun başlangıç ve bitiş tarihlerini saptadık. Özel tüketim harcamaları resesyonun kendi içinde iki ayrı döneme bölündüğünü gösterdi. Mal-hizmet ihracatı ile dünya ticaretindeki çöküşün resesyona katkısını yakaladık.

Ben bu yöntemi önemsiyorum. Ekonominin buraya nasıl geldiğine doğru teşhis koymaya olanak tanıyor. Gelecek hakkında gerçekçi tahminler üretebilmenin yolu bugünü iyi anlamaktan geçer.

Özel makina-teçhizat yatırımı

Sıra yatırımlara geldi. Milli gelir hesabında “gayrisafi sabit sermaye oluşumu” deniyor. Yıpranan sabit sermayenin yenilenmesini de kapsıyor. Kamu yatırımı üçe (makina-teçhizat, bina inşaatı, bina-dışı inşaat), özel yatırım ikiye (makina-teçhizat ve inşaat) ayrılıyor.

Bu kalemler içinde uzak ara en büyüğü özel kesim makina-teçhizat yatırımlarıdır. Toplam yatırımların yazıdan fazlasını, özel yatırımların üçte ikisini oluşturur. Üretici firmaların her tür fabrika, tesis, makina, araç ve teçhizat harcamasını kapsar.

Dolayısı ile günlük dilde yatırım deyince akla gelenlerdir. Yaratılan üretim kapasitesini birebir yansıtır. O açıdan konut harcamasının da dahil edildiği özel inşaat yatırımlarından daha anlamlı bir göstergedir.

Yöntemi hatırlatalım. Özel kesim makina-teçhizat harcamasından takvim ve mevsim etkisi temizleniyor. Kriz öncesi zirveyi 100 alan hacim endeksi oluşturuluyor. 2009 krizinin tarihleri yatay eksende görülüyor. 2001 krizinde 2000 sonbaharı-2002 yazı arası gösteriliyor.

Büyük çöküş

Grafik çok çarpıcı bir gerçeği gözler önüne seriyor. Üstte kalan çizgi 2001 krizidir. Yani 2009 krizinin her çeyreğine özel makina-teçhizat yatırımları 2001’in altındadır. Üstelik zamanla aradaki fark ciddi şekilde artıyor.

Resesyonun ilk iki çeyreğine odaklanalım (08-II ve III). 2001’in ilk yarısında büyük bir mali kriz yaşanıyor; özel tüketimin çöktüğünü, ihracatın yatay seyrettiğini daha önce gördük. Özel yatırım biraz azalıyor.

2008 yazında ise mali istikrarın doları 1.15 TL’ye indirdiğini hatırlatalım. Özel tüketim ve ihracatın yatay seyrettiğini biliyoruz. Ama bu olumlu koşullara rağmen özel yatırım 2001’in altına iniyor.

Resesyondan çıkışın ilk çeyreğine dönelim (09-II). 2001 krizinde özel yatırım önceki zirvenin 63 puan üstüne tırmanmış. Belli ki ciddi bir yatırım patlaması yaşanıyor. Ya 2009? İkinci çeyrekte yıllandırılmış büyüme hızının yüzde 25’in üstüne çıktığını söyledik. Ama özel yatırım hala geriliyor. Kriz öncesinin 35 puan altına iniyor. 2009’u 28 puan aşağıda bitiriyor.

Altını çizelim. 2009 krizinin simgesi özel yatırımların çöküşüdür. Özel tüketim ve ihracatta gerileme yada mali istikrarsızlıkla açıklanamaz. Teşhisim biliniyor. 2003 sonrasında uygulanan yanlış para politikalarının kaçınılmaz sonucu olarak görüyorum.

Özel yatırımlar nasıl canlanır? İktisat politikası gündeminin öncelikli hedefi budur. Ayrıntılarına mutlaka gireceğim.

DİĞER YENİ YAZILAR