Her şeye ederi kadar değer vermiyoruz

“Şerefsizin teki olmak istiyorsa burası özgür bir ülke, keyfi bilir. Ondan önce milyonlar aynı yaşam tercihini yaptı.” –Margaret Atwood

Bazen bi cümleye o kadar tutuluyorsun ki, gözünde büyüyor büyüyor, hiç taşımadığı bir sürü anlamı varmış gibi geliyor. Bazı insanlar da öyle.

Fi tarihinde bir arkadaşım vardı. Erkek arkadaşı Candy Crush'ta rekor kırıyor diye oğlanın üstün zekalı olduğunu sanıyordu. Tavlada iyi diye oğlanın üstün zekalı olduğunu sanıyordu. Okeyde iyi diye oğlanın üstün zekalı olduğunu sanıyordu. Bir şekilde oğlanın üstün zekalı olduğunu sanıyordu. Ve oğlana bu duygu üzerinden hayanlık besliyordu.

Oğlanı hepsinde eze eze yendiğimde oğlanın üstün zekalı olmadığını fark etti. Ya da şöyle diyelim, oğlandan zeki birinin etraflarında bulunması, üstelik de onun bir kadın olması, bizim kızı çok rencide etti. Ve hemen bir bahane bulup gönderdi oğlanı hayatından. Bitirdi ilişkilerini. Çizdi üstünü. Yenisine geçti.

Hayranlık duyabileceği başka bir oğlan buldu kendine. Diğer oğlanı daha ilk gördüğüm gün yalancı ve salak olduğunu anlamıştım. Eskisinde az bir şey zeka kırıntısı varsa da, yenisinde hiç yoktu. Ben salağı gördüğüm yerde tanırım. Genelde kendini çok akıllı zanneden herkes büyük salaktır mesela. Tehdit eden herkes büyük acizdir. İnsanın korkması gereken tek şey sessizliktir. Bas bas bağıran her şey yalandır.

Dolayısıyla o oğlan da salak çıktı. Kız bunu anlayınca o oğlanı da sepetledi.

Günün sonunda eldeki imkanlar benim yüzümden bir bir elenince, sorunun bende olduğunu keşfetti.

Hayatına aldığı hiçbir oğlana hayranlık beslemiyordum. Nasıl yani? Onun tercihlerine küfrediyordum! Nasıl yani? Ben kim köpektim de bu cesareti kendimde buluyordum? Falan yani… Kadınlar, başka kadınların, özellikle de yakın çevrelerindeki kadınların hayranlık duyabileceği erkeklerle birlikte olmak ister. Ellerindeki adamı bir hava atma aracı olarak kullanırlar. Adamın tipi çapı bozuksa, kesin çok zekidir, çok iyi bir işi vardır… Çok iyi bir aileden geliyordur… At yalanı! Arkadaşım sonunda anladı. Kiminle birlikte olursa olsun bende hayranlık duygusu, gıpta, imrenme yaratamayacaktı.

Bir kere ben etrafımdaki insanların ellerindeki şeyleri kıskanan, haset eden, imrenen bir tip değildim.

Elindeki adamla beni kıskandırması imkansızdı. Elindeki adamın çok zeki olduğuna beni inandırması imkansızdı. Çok yakışıklı olmadığını da gözüm görüyordu. Elindeki adamla bana hava atması imkansızdı.

Sonunda bu duygu çatışmasından yorulup çekildi köşesine. Onu kendi haline, muhteşem kıymetli bulduğu flörtleriyle baş başa bıraktım.

Herkes kendinde eksik olanı arıyor. Çirkin olan güzeli, aptal olan zekiyi, fakir olan zengini… İnsan ne kadar ezik ya da acizse, hayatına giren insanın o kadar havalı olmasını istiyor. Elaleme gösterebilecek bir şeyi olsun diye. İnsan ne kadar başarısızsa o kadar başarılı birini seçiyor, millete hava atacak müspet bir değeri olsun diye. İnsan birine bir duygudan tutunup onu yüceltmek istiyor. Küçücük bir değer kırıntısı, bir emare.

Sanırım beni diğer insanlardan bu ayırıyor.

Yıllar evvel bir erkek arkadaşımla aramızda şöyle bir konuşma geçti: -Arzum sence ben yakışıklı mıyım? -Eh… Sevimli diyelim.

-Yetenekli miyim? -Eh… Yeteneğinden fazla hırsın var. Umarım seni bir yere götütür.

-Başarılı mıyım? -Ne konuda canım? -Arzum sen benimle neden birliktesin? -E aşkım çok iyi bir insansın.

O gün ayrıldık elbette. Hiçbir gün suratına söylemediğim bir gerçekti. Ona hiçbir zaman hayranlık duymamıştım. Ben insanlara hayranlık duygusu üzerinden bağlanabilen bir tip değilim. Beni birinin yanında sadece onun iyi ve ilgili biri olması tutabiliyor mesela. Bir açığımı kapatmasını beklemiyorum çünkü hayatımdaki insanın. Bir eksiğim olduğuna inanmıyorum. Varsa da bulur kendim kapatırım.

Ama biri olmadan da, tek başıma da tam ve bütün bir insanım.

Bütün sevgimi vereceksem, gerçekten iyi olduğuna, kalbinin temiz olduğuna inandığım bir insana vermek istiyorum.

Çünkü diğer tüm özellikler geçici. İnsanı birbirine iyilik bağlıyor. Elbette ki kimseden estetik değerleri bir kenara atmasını beklemiyorum şu hayatta. Olmayacak insanlara olmayacak değerler atfederek elindekini yüceltmek yerine, dengine bakmasını bekliyorum.

Kendini tam ve bütün hisseden bir insan, sadece dengini arar. Kendinden daha yüce bir varlık arayıp ona aşık olacağına inananlar, zayıf karakterli, özgüveni eksik insanlardır.

Ve dostum biz bu kasabada, zavallı olmayı seçenleri hiç sevmeyiz.

ARZUM’LA SEN DE YAPABİLİRSİN KONU: İLİŞKİDE UZAK DURMANIZ GEREKEN 5 İNSAN TİPİ

Haberin Devamı

1- DURDUK YERE ELEŞTİRENLER: Sizin kendisinden yüksek değerleriniz olduğuna inanan insanlar, bu değerlerinizi eleştirerek sizi yermeye başlarlar. Sizi, aşağılayarak kendi zavallı varlıklarına bağımlı hale getirmeyi denerler. Bu tip insanları gördüğünüz yerde uzak durun. Bir insan, diğerini durduk yere ağır, aşağılayan tonda eleştiriyorsa, o insanı ve sahip olduğu değerleri kıskanıyordur. O insanı ele geçirmeye çalışıyordur. Bu insanları değil hayatınıza almak masanıza bile oturtmayın.

Haberin Devamı


2- SİZİ GEREKSİZ ÖVENLER: Bu insanların hayatındaki varlığınız, sahip olduğunuz değerler kadar.

Paranızı seviyorsa paranız bittiğinde, şöhretinizi seviyorsa şöhretiniz gittiğinde defolup giderler hayatınızdan. Sizi ona buna büyük cümlelerle sizin yanınızda öven insanlar, sizi yanlarında süs olarak taşırlar. Gereksiz övgülerden sakının. Onların sizi öven insanlara bağımı hale getirdiğini unutmayın.

3- SİZİ KIYASLAYANLAR: Eski sevgilisiyle, başka insanlarla. Kafasında sürekli kıyas yapan insanlar, kişilikten pek nasibini almamış tiplerdir. Sizden iyisini buldukları anda size tekmeyi basacak kadar da kaypaktırlar. Onların değer yargıları yoktur. Başkalarının sözlerinden çabuk etkilenirler. Çabuk manipüle olurlar. Ve duyguları geçicidir. Bir anda yükselir, bir anda inerler.

4- KANKASINA DANIŞMADAN HAREKET ETMEYENLER: Ve tebrikler! Nur topu gibi üç kişilik bir ilişkiniz var artık. Kadınlar, hareket ederken çevrelerine danışırlar. Ve bildiklerini okurlar. Fakat erkekler, kankaları onaylamadan adım atmazlar. Ortada bir kadın kanka faktörü varsa o durumdan uzak durun. Her kadın diğerine karşı iyi niyetli değil günün sonunda. Bir lafa bakacaksın laf mı diye, bir de söyleyene… Hayatı boyunca kaç metre yol almış diye. Etrafındaki insanlar tarafından kolay manipüle edilenlerden uzak durun.

5- İLGİSİZ DAVRANANLAR: Bu insanlar yandım Allah değişmez. Karşınızdaki insandan aşırı ilgi bekliyorsanız, onu gösterebilecek birini bulun. Tek derdi kendisi olan biriyle birlikte olmaya zorlamayın kendinizi. Ha diyorsanız ki çok seviyorum… O zaman sevin… Olduğu gibi sevin.

İlgisizliğiyle sevin. Ya da sevmeyin.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR