Gazete Vatan Logo

Arakan’da bir halk yok ediliyor! Taranıyor, yakılıyor, boğuluyorlar....

3 günde 3 bin kişinin katledildiği Myanmar’ın Arakan bölgesinde yaşayan Rohingya Müslümanlarının uğradığı soykırım tüm dehşetiyle sürüyor. Palalarla köylere dalan ordu güçleri ve Budist ırkçılar, önlerine geleni kesiyor, köyleri ateşe veriyor. Kaçanlar ya taranıyor ya da nehirde boğuluyor

Arakan’da bir halk yok ediliyor! Taranıyor, yakılıyor, boğuluyorlar....

Onlar haymatlos, yani vatansız... Binlerce yıldır bu topraklarda yaşamalarına rağmen Myanmar devleti bu insanları vatandaşı olarak kabul etmiyor. Pasaport, kimlik vermiyor. Seyahat edemiyorlar. Kendi ülkelerinde bir yerden diğer bir yere gitmek asker iznine tabi. Asker izin vermeden evlenemiyorlar bile. Bu kısıtlamaların üzerine bir de Rohingya Müslümanları belli aralıklarla insanlık dışı katliamlara uğruyor. Son olarak geçen ekim ayında yaşanan katliamın üzerinden bir yıl geçmeden yine katledilmeye başladılar.

Giriş-çıkış yasak

Myanmar ordusu ve fanatik Budist çeteler, karakollara yapılan terör saldırılarını gerekçe göstererek Müslüman köylerini basıp binlerce kişiyi katletti. Bölgedeki görgü tanıkları ve bazı sivil toplum kuruluşu sözcülerinin verdiği bilgilere göre yaşananlar kelimenin tam anlamıyla korkunç. Myanmar yönetimi, dünyadan tecrit ettigi bölgelerlere giriş çıkışlara izin vermediği için ölen sivillerin sayısına ilişkin kesin tespitler yapılamıyor. Ancak 3 binden fazla sivilin katledildiği telaffuz ediliyor.

Haberin Devamı

‘Palalarla geldiler’

Köylere palalarıyla gelen askerler, önlerine geleni kesiyor ardından da her yeri ateşe veriyor. Kaçanların üzerine de ateş açıyorlar. “Biz Tarifsizler, Bir Myanmar Tabusu” kitabının yazarlarından Arakanlı Habib Rahman, 25 Ağustos’tan bu yana Rathedaung, Maungdaw ve Buithdaung bölgelerinde toplam 20 köyde katliamlar yaşandığını söylüyor. Rahman, güvenlik güçlerinin evlerinden kaçan Müslümanların üzerine bile tankları sürdüğünü ve roketatarlarla saldırdığını bile anlatıyor.

‘Ailemi yaktılar’

Reuters haber ajansına konuşan 25 yaşındaki Abdullah adlı bir görgü tanığı ise dehşeti, “Durum korkunç, evler yanıyor, bütün halk evlerinden kaçtı, anneler ve babalar çocuklarından ayrıldı, bazıları kayboldu, bazıları öldü” diye anlatıyor. Katliamdan kaçan Arakanlı bir Müslüman da yaşadığı korkunç tanıklığı, “Uzak bir yerden ailemi öldürüp benzinle yaktıklarını gördüm. Köyümüzden birçok kişiyi de öldürdüler” sözleriyle aktarıyor.

Alabora oldular

Tüm bu katliamdan kaçabilenler ise Naf Nehri’nin azgın sularına teslim oluyor. Bangladeş yerel basınındaki habere göre dün, Arakan’dan kaçarak Bangladeş’in Cox’s Bazar’a kentine ulaşmak için yola çıkan Arakanlı Müslümanların bindiği tekne Naf Nehri’nde alabora oldu. Teknaf kenti Emniyet Yetkilisi Muhammed Main Uddin Han, alabora olan teknede yaşamını yitiren 10 çocuk ve 9 kadının cansız bedenine Bengal Körfezi’nde ulaşıldığını belirtti. Uddin Han, ölenlerin kimliklerinin henüz tespit edilemediğini kaydetti. Naf Nehri’nde salı gecesi de Arakanlı Müslümanları taşıyan başka bir teknenin alabora olması sonucu 4 kişi yaşamını yitirmişti. Myanmar’ın Arakan eyaletiyle Bangladeş arasındaki sınırda yer alan Naf Nehri, yıllardır uğradıkları zulümden kaçan Arakanlı Müslümanların kaçış noktası.

Haberin Devamı

Rapor yayımlandı katliam başladı!

Myanmar güvenlik güçlerinin Arakanlı Müslümanların yoğun yaşadığı eyalette düzenlediği saldırılar ve yaşanan insan hakları ihlallerini incelemek üzere eski Birleşmiş Milletler Arakan Danışma Komisyonu da Arakan eyaletine ilişkin incelemelerine dair nihai raporunu 23 Ağustos’ta Myanmar hükümetine sundu. Arakanlı Müslümanlara vatandaşlık statüsü verilmesi, diğer vatandaşların sahip olduğu tüm hak ve hürriyetlerden sınırsız faydalanmaları çağrısı yapılan rapor 24 Ağustos’ta kamuoyuna duyuruldu. Ancak 25 Ağustos’ta Arakan’ın Maungdaw bölgesinde polis ve sınır karakollarına eş zamanlı şüpheli saldırılar düzenlendi. Ordu karakol saldırılarını bahane ederek Müslüman azınlığın Arakan’da çoğunlukta yaşadığı yerleri yakıp yıkmaya ve sivillere yönelik katliama başladı.

Haberin Devamı

Dünyanın en zulüm gören halkı

Birleşmiş Milletler (BM), yetkilileri tarafından “dünyanın en çok zulüm görmüş olan ve bu zulümden kaçamayan halkı” olarak nitelendirilen Arakanlı Müslümanlar, Haziran 2012’de de benzer bir katliam ve tehcire maruz kalmıştı. Üç Müslüman erkeğin bir Budist kadına tecavüz ettiği söylentisi üzerine Budist milisler Müslümanların evlerine ve işyerlerine saldırıp ateşe vermişti. Geçen yıl 9 Ekim 2016’da da iki askeri noktaya saldırı yapıldığı gerekçesiyle Myanmar ordusu ağır silahlar kullanmıştı. İnsan hakları örgütleri 428 kişinin öldürüldüğünü, 192 kadının tecavüze uğradığını, 1780 evin yıkıldığını ve 87 bin kişinin yerlerinden olduğunu rapor etmişlerdi.

Haberin Devamı

‘Bu sessiz bir soykırım’

“Biz Tarifsizler, Bir Myanmar Tabusu” kitabının yazarlarından Arakanlı Habib Rahman: İnsanların çoğu halen ormanların içinde kendi evlerine yakın bölgelerde saklanıyor çünkü bir yerden başka bir yere gitmeye çalışanlar vurularak öldürülüyor. Bu sessiz bir soykırım. Arakan halkı sistematik hapsediliyor ve pek çoğu beş yıldan fazla süredir toplama kamplarında tutuluyor. Arakan’da dünyadan izole edilmiş 42 toplama kampı var. Buraları kimse ziyaret edemez. İnsanların buralara gitmesine izin verilmiyor.

Yine mi petrol!

Arakan’da etnik temizlik yapıldığı iddia ediliyor. Ancak bir başka iddia ise neredeyse tüm savaşların ana nedeni olan para. Karasularındaki doğal gaz ve petrol yatakları ile dikkatleri üzerinde toplayan Myanmar, 2000 yılından itibaren uluslararası yatırımcıların gözdesi oldu. Müslümanlara ait bölgelerde her geçen gün yeni bir petrol ve doğal gaz rezervi bulunması da katliamlara gerekçe olarak gösteriliyor.

135 etnik grup 1 milyon Müslüman

Güneydoğu Asya’da Çin, Laos, Tayland, Bangladeş ve Hindistan arasında yer alan Myanmar, uzun yıllar bir İngiliz sömürgesiydi. Tarihsel süreç içerisinde ismi Birmanya, Burma ve son olarak Myanmar olarak değişti. 1948’de bağımsızlığını ilan eden Myanmar’ın nüfusu 2014 sayımına göre 51 milyon, bunun yaklaşık 1 milyonu Müslüman. Ülkede 135 etnik grup var. Ancak Rohingyalılar bu gruplardan biri olarak tanınmıyor, yönetim Müslümanları Bangladeş’ten kaçan yasa dışı göçmenler olarak görüyor. Ülke kurulduğundan beri vatandaşlık hakları yok, sistematik olarak katliama uğruyorlar.

Erdoğan’dan İslam ülkelerine çağrı

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Moritanya Devlet Başkanı Muhammed Veled Abdülaziz, Pakistan Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile telefonda görüştü. Kurban Bayramı’nın başta İslam alemi olmak üzere tüm insanlığa hayırlar getirmesi temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Suriye, Irak, Yemen, Filistin ve Libya’da yaşanan sorunların Müslümanların bayram sevincine gölge düşürdüğüne dikkati çektiği öğrenildi.

Nobel barış ödüllü katliama sessiz

1990’lı yıllarda Nobel Barış Ödülü almış olan Myanmar lideri Aung San Suu Kyi, ordunun Arakanlıların köylerindeki operasyonları konusunda sessiz kaldı. Myanmar’ın fiili lideri olan Aung San Suu Kyi, Arakanlılara yönelik operasyonlar konusunda şu ana kadar kapsamlı bir açıklama yapmadı. 1991 yılında “demokratik haklar için gösterdiği pasif direniş” nedeniyle Nobel Barış Ödülü verilen Aung San Suu Kyi, Arakanlılara yönelik insan hakları ihlallerinin kapsamlı bir soruşturmayla inceleneceğini söylemiş ancak ordunun operasyonlarını eleştirmemişti.

BM: Kaygılıyız

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), İngiltere’nin talebi üzerine kapalı oturumda Arakan’da yaşanan gelişmeleri görüştü. Toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan İngiltere’nin BM Daimi Temsilcisi Matthew Rycroft, “Myanmar’daki durum nedeniyle kaygılıyız. Tüm şiddet olaylarını kınıyoruz. Tüm taraflara tansiyonu düşürme çağrısı yapıyoruz” dedi.