Gazete Vatan Logo

Anne sütünün her damlası mucize!

1-7 Ekim Dünya Emzirme Haftası'nda anne sütü ile ilgili önemli bilgiler veren Dr. Korkmaz, anne sütü ve emzirme hakkında annelere çok önemli uyarılarda da bulundu.

Uzmanlar bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinden kansere kadar bir bebeğin tüm hayatında etkili olan anne sütünden 'bebeğinizi mahrum bırakmayın' çağrısı yapıyor. Zira anne sütü, bebeklerin ihtiyacı olan tüm besinleri ideal ölçülerde barındıran, onu hastalıklardan koruyup kollayan ve hem fiziksel hem beyinsel hem de ruhsal gelişimlerine sayısız faydalar sağlayan bir mucize! Sağlık Bakanlığı da 1991 yılından beri anne sütünü teşvik etmek amacıyla 'Bebek Dostu Hastane' programı yürütüyor.

Annelere mahsus o en özel ve en anlamlı anlardan biri hiç şüphesiz, bebeğinizi emzirmek. Minik yavrunuzu nasıl da aylarca heyecanla beklediniz. Elbette heyecana çokça endişe ve telaş da eşlik etti. Zira 'ya sütüm olmazsa' endişesi tüm annelerin ortak sıkıntısı olarak karşımıza çıkıyor! Bir de aile büyüklerinin heyecanı eklenince çiçeği burnunda anne için stres ve sıkıntı daha da artabiliyor. Ancak uzmanlar ne olursa olsun annenin emzirmekte kararlı ve istekli davrandığı sürece tüm sorunların üstesinden gelebileceğini belirtiyor ve 'Minik yavrunuzun kaderi sizin elinizde. Onu sayısız faydaları bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış mucizevi anne sütünden mahrum bırakmayın' çağrısı yapıyor.

Haberin Devamı

1-7 Ekim Dünya Emzirme Haftası olarak kutlanıyor. Dünya Sağlık Örgütü ilk 6 ay bebekleri su dahil hiçbir ek gıda almadan sadece bu mucizevi besinle beslemek gerektiği konusunda uyarıyor. Emzirmenin 2 yaşına kadar da devam ettirilmesini öneriyor. Ülkemizde de 1991 yılından beri Sağlık Bakanlığı 'Bebek Dostu Hastane' projesi ile anneleri emzirmenin ve anne sütünün faydaları konusunda bilgilendirmeye çalışıyor.

Dr. Neslihan Korkmaz, "Anne sütü bebeğimizi doğumdan sonra karşılayan en büyük mucizedir. Hiç tartışmasız bebek için en sağlıklı olan besindir. Ona yaşamındaki en iyi başlangıcı sağlamaktadır" diyor. Bebeklerin ilk 6 ay 'mutlaka', 1 yaşına kadar 'kesinlikle', 2 yaşına kadar 'tercihen', 3 yaşına kadar da 'keyfe keder' emzirilebileceğini, her yaşta anne sütünün fayda sağladığını belirten Dr. Korkmaz, anne sütü ile beslenmeyen çocuklarda ölüm oranlarının beslenenlere göre 4-6 kat daha fazla olduğuna dikkat çekiyor. Dr. Korkmaz, mamayla beslenen çocukların obezite, bağırsak, ortakulak, üriner sistem ve üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla alerjik hastalıklara (egzama, astım, bronşit) yakalanma riskinin de, anne sütüyle beslenenlere göre daha yüksek olduğunu vurguluyor.

Haberin Devamı

HER ANNENİN SÜTÜ KENDİ BEBEĞİNE ÖZEL İÇERİKTE

Anne sütü bebeğin hem fiziksel hem ruhsal hem de zihinsel gelişimine sayısız faydalar sağlıyor. Üstelik her annenin sütü kendi bebeğinin ihtiyaçlarına özel salgılanıyor hatta ilerleyen dönemde bebeğin değişen ihtiyaçlarına göre değişim gösteriyor. Üstelik pratik yani gece-gündüz anne bebeğini gerektiği an emzirebiliyor ve ekonomik açıdan da hiçbir maliyet getirmiyor. Isıtma, soğutma, depolama, mikroptan arındırma için özel aletlere, biberon, emzik vs aracılara ve temiz su kaynağına gerek kalmıyor. Anne sütünde bebeğin sağlıklı bir şekilde direkt sütü 'kaynağından' alabilme imkanı olurken, mikrop üremiyor, bozulma olmuyor. Dünyada her yıl 1 milyondan fazla bebek ve çocuk anne sütü ile beslenemediği için ishal, solunum yolu enfeksiyonları ve benzeri diğer enfeksiyonlardan dolayı kaybediliyor.

Haberin Devamı

ANNE SÜTÜNÜN İÇERİĞİ SABAH VE AKŞAM BİLE FARKLI

Anne sütünün özel yapıda, sindirimi kolay ve enfeksiyondan koruyucu nitelikleri zengin bir protein içeriğine sahip olduğunu belirten Dr. Korkmaz, "Anne sütü bebeğin ilk aşısıdır. Anne sütünde protein ve minerallerin inek sütüne göre daha az olması, sindirim ve böbrekler açısından bebeğin yüklenmesini önler. Bebeğin bağışıklık sisteminin gelişmesinde anne sütünde bulunan bileşenler önemli rol oynamaktadır. Anne sütü ile beslenen bebeklerde enfeksiyon hastalıkları daha az görülmekte, beyin gelişimi daha iyi olmakta, alerjik hastalıkları, ishal ve solunum yolu hastalıkları ve hatta ileri yaşlarda ateroskleroz, kanser ve multipl skleroz gibi hastalıklar daha az bildirilmektedir" diyor. Anne sütü alan bebeklerde 'Ani Beşik Ölümü Sendromu' daha az sıklıkta olurken, anne sütündeki demir, çinko gibi minerallerin emilimi, inek sütüne göre çok daha fazla, örneğin demir için beş katı oranda bulunuyor. Dr. Neslihan Korkmaz, anne sütünün içeriğinin aylara göre hatta gün içinde bile değişebildiğini belirterek "Örneğin ilk aydaki sütün içeriği 3. aydan daha farklı oluyor. Sabah ile akşam bile içeriği değişiyor" diyor.

Haberin Devamı

KOLOSTRUMUN FAYDASINI BİLSELER KESİNLİKLE VERİRLER

Doğum sonrasındaki ilk yarım saat içinde mutlaka o çok özel sütü 'ağız sütü' denilen kolostrum'u bebeğe vermek gerekiyor. Başlangıçta az gelen ağız sütü emdikçe artıyor. Bazı yörelerde bu sütün bebeklere verilmediğini bunun kesinlikle yanlış bir uygulama olduğunu belirten Dr. Neslihan Korkmaz "Kolostrum bebekler için çok yararlıdır. Kesinlikle bebeğe verilmemezlik yapılmamalıdır" diyor. Bebeği enfeksiyon ve alerjik durumlara karşı koruyan çok özellikli ve zengin yapısı ile kolostrum, bağırsağın olgunlaşmasını sağlıyor, intolerans ve alerji gelişimini önleyen faktörler içeriyor. Genel anestezi altındaki sezaryen doğumlarda bile bebeğin annenin göğsüne 3-5 dakika dokundurulması, sütün erken gelmesini sağlayabiliyor.

ANNELER BU HATALARA DÜŞMEYİN

Süt yapımını belirleyen en önemli iki faktör bebeğin sık emzirilmesi ve memelerin tamamen boşaltılması. Çiçeği burnunda anneler bebeklerine süt verirken bazı hatalara sıklıkla düşebiliyorlar. Yorgunluk ve stresin yanısıra emzirmeye isteksizlik ve ruhsal sıkıntıların anne sütünün miktarını azaltabildiğini belirten Dr. Korkmaz, meme büyüklüğünün süt yapımında önemli olmadığını, yine meme başlarının düz veya içe çökük olmasının da 'doğru teknikle emzirme' durumunda bir problem teşkil etmeyeceğini söylüyor.

Annenin yeterli sıvı alması ve dengeli beslenmesinin yeterli olacağını, aşırı kalorili, şekerli yiyecek ve içeceklerin süt yapımına katkısı bulunmadığını belirten Dr. Korkmaz "Sebze ve meyveler, yeşil salatalar bolca tüketilmelidir. Gebelikte olduğu gibi kalsiyum, protein ve demir içeren gıdaları dengeli bir şekilde almalıdır. Aşırı kalabalık, gürültülü, aşırı sıcak ve gergin ortamlar bebeğin emmesini olumsuz etkileyebilir" diyor. Meme başının, etrafındaki kahverengi sahayla birlikte çocuğun ağzının içine sokulması, göğüsün yukarıdan sıvazlanarak sıkılması gerekiyor. Sadece meme başını sıkmanın faydası olmuyor.

Bebeği memeden ayrılırken birden çekmek meme başını hasara uğratabiliyor. Emzirme bitince bebeğin yüzü anneye bakar şekilde, annenin omuzuna yaslanarak dik tutulması, sırtına masaj yapılarak yuttuğu gazların çıkarılması gerekiyor.