Ankesörlü hatta itirafçı dalgası

Fetullahçı Terör Örgütü’nün, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki (TSK) mahrem yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında deşifre olan birçok subay ve astsubay itirafçı olup, savcılığa etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini bildirdi. Ankesör soruşturması kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı son iddianamede itirafçılara ilişkin istatistik bilgilere de yer verildi.

Artış dikkat çekici

Üsküdar, Bulgurlu Caddesi’ndeki Gülüm Kuruyemiş’te kurulu ankesör hattıyla ilgili en son yapılan operasyonda haklarında gözaltı kararı çıkarılan 300 şüpheliden 134’ünün yakalanabildiği, bunlardan da 41’inin itirafçı olduğu kaydedildi. Yine İstanbul’daki ilk ankesör soruşturmasının yapıldığı Bulgurlu Mahallesi’ndeki “Gülcan Gıda” isimli iş yerinde kurulu hatla ilgili ise 415 şüpheli hakkında işlem yapıldığı, bunlardan 284’ünün yakalanabildiği, 80’inin ise etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebiyle itirafçı olduğu aktarıldı. İfadelerinde itirafçı askerlerin terör örgütü mensubu olduklarını kabul ettikleri, ankesörlü hatlardan kendileriyle iletişim kuran mahrem imamların, konuşmalarını genelde kısa tuttuklarını, bazen de konuşmadan sadece telefonlarını çaldırıp kapattıklarını anlattı.

Komando da var

Örgüt bağlantılarına ilişkin bilgiler veren itirafçılardan bazılarının ifadeleri şöyle:

Y. G.: 2012 - 2014 yıllarında ankesörlü hat üzerinden beni arayan kişi Rafet Kod isimli şahıstır. FETÖ’ye mensup kişilerin ankesörlü hat üzerinden iletişime geçmelerinin sebebi hem TSK içerisindeki yapıya mensup kişilerin hem de mahrem hizmetlerde görev üstlenen sivil şahısların deşifre edilmesini önlemek amacıyla alınan bir tedbir şeklindeki uygulamadır.

A. Y.: 2013 yılı mayıs ayında Beykoz’da Kurtarma ve Su Altı Komutanlığı emrinde çalışmaya başladım. Sivil örgüt imamı E.Y. ile görüşmeleri çok fazla aksatıyor olmam nedeniyle, bana görüşmeleri aksatan kişilerden örnekler vererek bir süre ulaşılamaması durumunda bu insanların birliklerine gidilebildiğini söyler, beni tedirgin ederdi. Bu yapının insanları mağdur eden Ergenekon tarzı uygulamalarına şahit oldukça kendimle ilgili yaşadığım tedirginliğin boyutu artıyor, başıma gelebileceklerden çekiniyordum.

Z.A.: İstanbul’da görev yaparken Sefaköy’de eczacı bir kişinin evine E.S. ile beraber gidiyorduk. Bu şahıs dini sohbetler vererek Gülen’in videoları izletirdi. Bu şahıs taburumuzda görevli olan askerler hakkında bizden bilgi istiyordu. 2014’te Kuleli’ye tayinim çıktı. Eczacı şahıs beni Ataşehir Gülüm Büfe’ye yakın Yunus Emre Caddesi’nde bir evde Baki kod isimli matematik öğretmeniyle tanıştırdı. Bu dönemde Baki kod isimli şahıs ayrı bir tablette bulunan bir programla birileriyle haberleşiyordu.