Gazete Vatan Logo

Anayasa Mahkemesi'nden Kadın Partisi kararı!

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, Kadın Partisinin hukuki varlığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesi talebi AYM tarafından reddedildi

Anayasa Mahkemesi'nden Kadın Partisi kararı!

Anayasa Mahkemesi (AYM), Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, Kadın Partisinin kendiliğinden dağılma hali ve buna bağlı olarak hukuki varlığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesi talebini reddetti.

Yüksek Mahkemenin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, kuruluşuna dair bildirisini 26 Haziran 2014'te İçişleri Bakanlığına vererek tüzel kişilik kazanan Kadın Partisi hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianameyle kendiliğinden dağılma hali ve buna istinaden hukuki varlığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesi istenildi.

AYM tarafından yapılan incelemede, Siyasi Partiler Kanunu gereğince kuruluşundan itibaren iki yıl içinde ilk büyük kongresini toplamadığı ve zorunlu organlarını oluşturmadığı belirlenen partinin yaptığı savunmada, ilk büyük kongrenin zamanında toplanmadığını kabul etmekle birlikte büyük kongrenin 29 Ocak 2017'de toplanacağını bildirdiği ve söz konusu tarihte de ilk büyük kongrenin gerçekleştiği tespitine yer verildi.

AYM'nin daha önceki kararlarında, büyük kongrelerini süresinde yapmadıkları için haklarında dağılma halinin ve buna bağlı olarak hukuki varlıklarının sona erdiğinin tespitine karar verilmesi talebinde bulunulan partilerin, savunmalarının istenmesinden sonra da olsa büyük kongrelerini yapmalarının, siyasi ve hukuki varlıklarını devam ettirme yönünde bir iradenin varlığı olarak kabul edildiğine değinildi.

Haberin Devamı

Yüksek Mahkeme, bu çerçevede Kadın Partisinin kendiliğinden dağılma hali ve buna bağlı olarak hukuki varlığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesi talebini, Muhammed Emin Kuz'un karşı oyu ve oy çokluğuyla reddetti.

AYM üyesi Kuz, karşı oy gerekçesinde partinin tüzel kişiliğinin kanun gereği kendiliğinden sona ermesinden sonra yapılan ilk kongre ve zorunlu organların oluşturulmasına ilişkin tasarrufların yok hükmünde olduğunu savundu.