Gazete Vatan Logo

Amerikan Genelkurmay Başkanı Matraş markalı çanta kullanıyor

Matraş’ın sloganı, “Bizi dünyaya sorun”. Üretiminin yüzde 90’ını ihraç eden Matraş’ın kurucusu Hakkı Matraş, “Bizi bütün dünya markaları tanır. Amacımız dünya devlerinden daha iyi ürün üretmek. Gerçek milliyetçilik budur” diyor

Matraş’ın sloganı, “Bizi dünyaya sorun”. Üretiminin yüzde 90’ını ihraç eden Matraş’ın kurucusu Hakkı Matraş, “Bizi bütün dünya markaları tanır. Amacımız dünya devlerinden daha iyi ürün üretmek. Gerçek milliyetçilik budur” diyor.

Matraş Türkiye’den çok dünyanın en önde gelen markalarınca iyi bilinen bir marka. Matraş Ailesi’nin 60 yıllık markası, üretiminin yüzde 90’ını ihraç ediyor.

Hakkı Matraş aile büyüklerinden öğrendiği mesleğini üç erkek kardeşiyle birlikte büyütmüş. 1970’li yıllarda ihracata başlayarak yurtdışında kendini ispatlamış.

Onların sloganı “Bizi dünyaya sorun”. Deri eşya, çanta, evrak çantaları, kemer, sumen üretiminin yanı sıra 2 yıldır deri ceket ve ayakkabı üretimine de başlayan Matraş’ı, aile büyüğü Hakkı Matraş’tan dinledik. Akmerkez’deki Matraş’ta buluştuk. Hakkı Matraş babacan bir işadamı. Ürünlerini yurtdışında tanıtmak ve pazarlamak için gitmediği yer kalmamış.

Yurtdışına çıktığı ilk yıllarda dev markaların üretimini görünce dudağı uçuklamış ve hedefini büyük koymuş. “Onların daha kalitelisini üretmek”. Bu hedef onun için Türkiye’de cumhurbaşkanı olmak gibi bir şeymiş. Bu hedefine ulaşmak için de çok çalışmış. Şimdilerde dünyanın en iddialı markalarının üreticisi olmakla gururlanıyor, ancak o markalarla ilglii konuşmaktan dili yandığı için “temkinli” davranıyor.

* Matraş ismi nereden geliyor?
100 yıldır İstanbulluyuz ama köken olarak Selanikliyiz. Oralardan geliyor. Ben bir süre araştırdım. Farklı şeyler söylendi. Matruştan veya matrançtan geldiğini söyleyenler oldu...

* İstanbul’da büyüdünüz. Deri işi aile işiniz...
Evet. Aile büyüklerimiz dericilik yapıyor ama deri eşya üretmiyordu. Çocukluğum döneminde Türkiye’ye Rusya’dan ve Nazi Almanyası’ndan çok kıymetli ustalar gelmişti. Onlar sanatçıydı. Ben bir Rus ustadan deri işçiliğini öğrendim. Elime bir deri parçası alıp o parçadan cüzdan yaptım.

* Siz kendiniz elinize bir deri alıp çanta yapmayı bilir misiniz?
Bilirim. İşte o zamanlar öğrenmiştim. Biz bu işin içinde büyüdük. Tüm inceliklerini biliriz.

* Dericiydiniz, deri eşya üretmeye nasıl başladınız?
Dönüm noktası 1947 yılı oldu. Önceki işler dericilikti, sonrası markamızla birlikte tamamen deri eşya üreticiliğidir. Ben çanta işini ustamdan öğrendim, eve gelip herkese gösterdim. Deri işini tüm aile iyi biliyordu, hemen karar aldık ve üç kardeşimle birlikte deri eşya işine girdik.

* Nerede başladınız?
O dönemde Koç Ailesi’nin yerlerinden biriydi, Asmalımescit’te bir teras katına yerleştik. 10 metrekarelik bir yerdi. Bizden başka da Türk üretici yoktu. Ürettiğimiz mallar beğenildi ve Beyoğlu’nda satılmaya başlandı. Biz kısa zamanda ilk önce o apartmanın tümüne daha sonra da karşıdaki apartmana geçerek işleri büyüttük. Zaman içinde kemer, evrak çantası, cüzdan çeşitlerimiz arttı. Bayrampaşa’daki yerimize 1974’te geçtik. Büyüdü işler.

* Türkiye’de yayılmadınız, iç üretime girmediniz. Neden?
Yurtdışını kendimize hedefledik. Şu anda üretimimizin yüzde 90’ını ihraç ediyoruz ve bununla övünüyoruz. Bizi yurtdışındaki bütün markalar bilir. Türkiye’de mağazacılığa 1985’te Galleria’da başladık. 10 mağazamız oldu. Akmerkez, Ankara Tunalı Hilmi mağazalarımızdan çok memnunuz. Diğer mağazalarımız da çok başarılı.

Yassıada dosyalarını biz ürettik

* 1974’te işleri büyüttünüz, o dönemde yurtdışına mal satmak zor. Müşterileriniz kimlerdi?
Üst tabakaya mal satıyorduk. Cumhurbaşkanına çanta yapılacaksa biz yapardık. Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm cumhurbaşkanlarına çanta yapmışızdır. Bakanlar Kurulu’na da bir şey yapılacaksa biz yapardık. Evrak dosyası yapmak ustalık ister. Yassıada Mahkemeleri sırasında kullanılan deri dosyalar vardır. Çok zor, komplike bir modeldi. En farklı işlerimizden biriydi. Tümünü biz yaptık. Bence onlar da tarihi belgedir. Son zamanlarda da önemli isimlere verdik çantalarımızdan.

* Örneğin?
Kara Kuvvetleri Komutanımız İlker Başbuğ Paşa... Kendisi bize şunu da söyledi. Amerika ziyareti öncesinde bizden alınan evrak çantası ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Peter Pace’e armağan edilmiş. Çok gurur duyduk.

Tüm aile Matraş’ta çalışıyor
Matraş ailesinin tüm fertleri şirkette çalışıyor. 4 erkek kardeşin 2’şer çocuğu var. Hakkı Matraş, “Çocuklarımız işleri bizden ileri götürmek için çok iyi okullarda okudu. Hemen hemen hepsi iki üniversite bitirdi, iki dil biliyorlar” diyor. Matraş, tasarımdan pazarlamaya işlerin tümünde aile fertlerinin görev aldığını söylüyor ve ekliyor: “Büyük şans, hepsi birbiriyle çok iyi anlaşıyor.”

Deri eşya görünce dayanamam

* Masaya oturduk. (Akmerkez Home Store Cafe) Masa deriden ve siz hemen okşadınız, sağına soluna baktınız. Bu sizde refleks gibi bir şey mi artık?
Kesinlikle öyle. Nerede olursa olsun deri eşya görünce dayanamam. Burada da öyle oldu. Masalarda kullanılan deriler çok hoşuma gitti. Derileri nasıl birbirine eklemişler, kıvrımlar nasıl geliyor hepsine bakarım.

Benim için ihracat yapmak Cumhurbaşkanı olmak gibiydi

* Siz hep yurtdışını hedeflemişsiniz. Yurtdışındaki devleri ikna etmekte zorlandınız mı?
Doğrusu çok zor oldu. Bizim için öncelikle malı aile içinde tutmak önemliydi ve ikinci önem de ihracat yapmaktı. Benim için cumhurbaşkanı olmak gibi bir şeydi bunlar. Büyük mücadele verdik. Bizim yurtdışına mal gönderdiğimiz dönemlerde ülkemiz dışa açılmamıştı. Seyahat etmek zordu. 70 cent’e muhtaç olan bir ülkenin çocuklarıyız. Makinelerin en ufak bir parçasını alamıyorduk. Sonra her şey değişti. 1980’lerden sonra yaptığım ihracatla biraz para kazandık, ilk kazandığımız paralarla dünya devlerini fuarlardan takip ettik. Muhteşem kalitelerini görünce şapkamızı çıkardık, daha iyi olmaya çalıştık. Onların daha iyisini yapmak istedik, gerçek milliyetçilik budur. Onlardan daha üstününü yapmak için kolları sıvadık. Bence başardık. Çünkü şimdi onlar bizden ürün alıyor.

* Nereye yaptınız ilk ihracatınızı?
1970’lerde yaptık. Sabit kur politikası vardı, fiyatımız hiç tutmuyordu. Biz korkunç pahalıydık. Yaptığımız ürünleri görünce “Bunu nereden aldınız, Türkiye’de yapılmamıştır bu” diyorlardı. İtalya’dan aldığımızı düşünüyorlardı. İlk ihracatı Almanya’ya yaptık. Şimdi Amerika’dan Avusturalya’ya kadar birçok ülkeye üretim yapıyoruz.

‘Kırmızı petrol’ü çok ihmal ettik
Türkiye’de hayvancılık çok geriledi. Bunun başlıca nedeni terör. Önlem de alınmadı. Hayvancılık çok iyi bir iştir. Geleneklerimizde de bu iş vardır. Amerika’da hayvancılık için “kırmızı petrol” derler. Ülkemizde en kısa zamanda hayvancılıkla ilgili politikalar belirlenmeli. Bu yalnızca bizim için değil gıda sektörü için de çok önemli.

Kurların düşük olması nedeniyle sorun yaşıyoruz. 1300-1400 arasında değişen dolar gerçekçi değil. Ben 2000 YTL’ye fırlasın demiyorum ama bunun gerçek değeri 1700 civarıdır. İhracatçılar çok zor durumda.

Ucuz kurlardan ötürü Çin malları piyasamızda geniş yer işgal ediyor. Anadolu halkını ne yazık ki düşünen yok. Orta kesime ucuz mal üreten kesim işsiz kaldı Çin malları yüzünden. Çin malının Matraş mağazasına bir zararı yok, çünkü kalitesizler ama Türkiye gerçeklerine bakınca halkımıza büyük zararı var. Birçok kişinin elinden mesleğini alıp götürdü Çin malları.

Fabrikasında okul kurdu
Dünyada hayvanı post halinde alıp da deri eşya olarak sunabilen çok az kuruluş olduğunu söyleyen Matraş, fabrikalarında bir de usta okulu açtıklarını anlatıyor: “Bizim işimizde teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin işin özü ustalıktır. Biz Milli Eğitim Bakanlığı’ndan izinli bir okul açtık fabrikamızda. Eğitim veriyoruz. En iyisi usta çırak ilişkisidir. Yeni ustalar yetiştiriyoruz.”

EN ZOR GÜNÜM

Yangını ve krizi unutamam
Deri fabrikasında yangın çıktı. O dönemde Kazlıçeşme’deydik. Yıl 1984’tü. Tam dışa açılma planları oturmuştu, büyük bir yangın geçirdik. O dönemi atlattık. İkinci en zor günüm de 2001 krizinin patladığı dönemdedir. İhracat yapıyor olmamıza rağmen aldığımız hammaddeler dövizden daha fazla fırladı. İnanılır gibi değildi. Türkiye tarihinin en zor günleriydi iş dünyası açısından.

Haberin Devamı