Amaç kalp hastalıklarına çözüm bulmak

Doğuş Üniversitesi ABD Cornell Üniversitesi ile işbirliği halinde doğuştan kalp rahatsızlıklarının önlenebilmesini sağlamayı amaçlayan dev bir proje başlattı. 4 yıl sürecek proje ile deneyler, insan kalbinin gelişimine en yakın tavuk embriyo kalpleri üzerinde gerçekleştirilecek. Projenin en önemli yanlarından biri ise mühendislik öğrencilerinin henüz lisans düzeyinde böyle büyük bir çalışmada yer alabilecek olması.

Her 100 kişiden birini etkiliyor

Doğuş Üniversitesi ile ABD Cornell Üniversitesi işbirliğinde gerçekleştirilecek ve Avrupa Komisyonu Yedinci Çerçeve Programı Marie Curie Fonları kapsamında desteklenmeye değer bulunan “Doğuştan Kalp Kusurlarının Mühendislik Bakış Açısı ile İncelenmesi” projesinin toplam bütçesi 100 bin Avro. Doğuş Üniversitesi adına projeyi yürütecek Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Çağatay Yalçın, “Doğuştan kalp kusurları toplumun yüzde 1’lik gibi ciddi bir kesimini etkiliyor. İlginçtir ki bu kusurların çoğunun kalıtsal yollarla aileden bebeğe geçmediği görülüyor. Dolayısıyla kusurların embriyonik gelişimlerini anlamak, önleyici stratejiler geliştirilmesi için hayati derecede önemli” dedi.

Lisans öğrencileri de projede çalışacak

Cornell Üniversitesi’nin Biyomedikal Mühendisliği Bölümü ile işbirliği halinde çalışacaklarını belirten Yrd. Doç. Dr. Yalçın, “Kalp gelişimleri insana son derece yakın olan tavuk embriyo kalplerinde, klinik durumlardakine benzer kusurlar yaratılıp anormal kalp gelişimi takip edilecek” dedi. Yalçın şunları kaydetti: “Tıbbi görüntüleme teknikleriyle elde edilen kalp geometrilerinin kullanıldığı bilgisayar benzetimi yardımıyla ilk defa olarak embriyonik kusurlar için kalp içindeki yapısal ve kan akışı anormallikleri ayrıntılı olarak incelenebilecek. Bu çalışmadan elde edilecek sonuçlar, kan akışı anormalliklerini ve kalp içindeki yapısal bozuklukları giderici mantıklı, özellikle doğum öncesi müdahale yöntemleri geliştirilmesine önemli katkılar sağlayacak. Bu proje şu yönüyle de çok önemli; bölüm öğrencilerimiz daha lisans düzeyinde son derece özgün bir bilimsel projede çalışma şansı yakalayacak.”

Doğuş Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Ülengin Dünya Bankası’na danışman seçildi

Doğuş Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Füsun Ülengin ise Dünya Bankası’nda önemli bir görev üstlendi. Prof. Ülengin, T.C. Ulaştırma Bakanlığı için yürütülen “PPER3 Demand Analysis for the Third Programmatic Public Expenditure and Financial Managament Review” adlı projede çalışmak üzere, “Dünya Bankası Danışmanı” olarak görevlendirildi.

Projeyi Dünya Bankası yürütmesine karşın, danışman olarak bir Türk akademisyenin seçilmesi, dikkat çekici bir başarı olma niteliği taşıyor. Ülke genelinde ulaştırma türlerine göre talep ve tahminlerin ne yönde olacağına ilişkin raporların ortaya konacağı proje sayesinde, bakanlığın hem tasarruf etmesi hem de etkin yatırımlar yapması amaçlanıyor.

Sadık Gültekin (Eğitim Uzmanı): İsterseniz başarırsınız!

Yıl içinde Doğuş Üniversitesi’yle birlikte pek çok konferansa gittik. İstanbul içinde 50 lisede yaklaşık 7 bin dolayında öğrenciye ulaştık. Onlarla üniversite, meslekler, kariyer, motivasyon, sınav üzerine sohbetler ettik.

Bundan sonraki süreçte yine adaylarla birlikte olacağız. Bu kez İstanbul dışındaki adaylara ulaşıp, onlara kariyer haritalarını çizmelerinde yol göstereceğiz.

Gençlere yol gösterirken, bizler de pek çok şey öğrendik, onlar hakkında epeyce gözlemlerimiz oldu. Çocuklarımız iyi, gerçekten bunu çok samimi söylüyorum. Onlara değer verirseniz, onlara saygı gösterirseniz, onların anlayacağı dilden konuşursanız, onlara yardımcı olacağınıza inandırabilirseniz çocuklarımızın bir anda yüzlerindeki ifade değişiyor.

Üniversite olarak biz konferanslarda şunlara dikkat ettik: Doğrudan çocuklarımıza ‘çalışın’ demedik, güncel ve gerçek örneklerle mesajı vermeye çalıştık. Bu, onların çok hoşuna gidiyor, ilgileniyor ve etkileniyorlar.

Geçtiğimiz cuma günü Samsun’da İlkadım Rotary‘nin düzenlediği eğitim fuarına katıldık. Üniversite olarak bir sunumumuz vardı ama bu sunum reklam amacını taşımıyordu. Çocuklara Şanlıurfalı iki gençten söz ettim. Bunlar okumak için çöplerden test toplayan iki genç. Para kazanmak için çöp topluyorlar, aynı zamanda geleceklerini kazanmak için de çöplerin içinden atılan testleri topluyorlar. Bu gençlerden biri fen lisesini, diğeri Anadolu lisesini kazanmış.

Okumak için hurda toplamak zorunda olan Nujiyan ile Beşir’den de söz ettim. İkisi de seneye okula başlayacaklar; Nujiayan anaokuluna, Beşir ise ilköğretime. Nujiyan 4 yaşında, Beşir 6 yaşında; Şırnak’ta yaşıyorlar. Kilosu

1 liraya hurda toplayıp, seneye okul harçlıklarını biriktiriyorlar. Bir gün hurda diye buldukları metal parçası bomba çıkıyor. Nujiyan’ı kaybettik, Beşir‘in de iki eli kopuyor...

İrfan Töreci, dağda çobanlık yaparak 12 nüfuslu ailesinin geçimini sağlıyor. Hem koyunları güdüyor hem de kırsalda ders çalışıyor. İrfan önce fen lisesini kazanıyor, sonra okul birincisi oluyor. Daha sonra da Hacettepe İngilizce Tıp Fakültesi‘ni kazanıyor. İrfan, günde yaklaşık 10 saat ders çalıştığını belirtiyor.

Bunları neden anlatıyorum? Şunun için: Size şu üniversiteyi, şu bölümü kazanın, şu puanı alın, şu kadar net çıkarın demiyoruz. Sizlerden tek isteğimiz var; sorumluluğunuzu bilerek, yeteri kadar çalışmanız!

Doğuş öğrencilerine CERN’de staj fırsatı

Yapılan araştırmalar, kullanılan ve geliştirilen teknolojiler aracılığıyla dünya bilimine öncülük eden CERN’de (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) çalışma yürüten Türkiye’deki “tek” vakıf üniversitesi olan Doğuş Üniversitesi, öğrencilerine çok önemli bir kapı açıyor. CERN çalışmalarını çok önemseyen Doğuş Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi öğrencilerinin yüzyılın deneyine birebir tanık olması, çalışmaları yerinde gözlemleyip, en donanımlı kişilerden bilgi edinmesi amacıyla yeni bir proje başlattı.

Proje kapsamında ilk olarak bu yaz, Mühendislik Fakültesi’nden seçilecek bir öğrenci CERN’e staj için gönderilecek. Öğrenci seçimi, Mühendislik Fakültesi tarafından belirlenecek objektif başarı ölçütlerine göre yapılacak.

Ar-ge projelerinde çalışma şansı

2011-2012 akademik yılından itibaren ise sayının artarak devam etmesi hedefleniyor. Tüm masrafları Doğuş Üniversitesi’nce karşılanacak öğrenciler, CERN’deki aktif ar-ge programlarındaki çeşitli alt projelere katkı sağlamak üzere çalışma yürütecek. Bu çalışmalar, lisans programlarındaki zorunlu staj ya da bitirme projesi yerine geçecek.

Projeyle oldukça önemli bir deneyimi henüz lisans öğrencisiyken yaşama şansına kavuşacak öğrenciler, alacakları mühendis diplomasına ciddi bir referansı da eklemiş olacak. Öğrendikleri bilgi ve becerileri, uluslararası platformda deneyimleme şansını yakalayacak öğrenciler, kendilerine farklılık kazandıracak bir fırsatı değerlendirecek.

Doğuş Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden iz bırakan adımlar

- “Türkiye’de kontrol mühendisliği bölümüne sahip iki üniversiteden biri Doğuş Üniversitesi.” Çağın meslekleri arasında gösterilen kontrol mühendisliğinin tam anlamıyla öğretilebilmesi için Doğuş Üniversitesi bu bölüme özgü modern ve tam donanımlı laboratuvar da kurdu.

- Doğuş Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, “dünya-nın en büyük tekno-profesyonel topluluğu olan Elektrik Elektronik Mühendisliği Enstitüsü’nün onur üyeliğine (fellow) yükselen 2 öğretim üyesine sahip” ve bu kategoride Türkiye’de sadece 8 bilim insanı bulunuyor.

- Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde TÜBİTAK destekli proje ile “Türkiye’de ilk kez” “Çok Amaçlı Ayarlanabilir Sınıflandırıcı Çip Üretimi” gerçekleştirildi.

- “Elektromanyetik uyumluluk” alanında uzmanları ve araştırıcıları bir araya getirecek olan “1. Ulusal EMC Konferansı”, 14-16 Eylül 2011 tarihleri arasında Doğuş Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenecek.

- “12. Akdeniz Ülkeleri Mikrodalga Sempozyumu”, Eylül 2012’de “Doğuş Üniversitesi ev sahipliğinde” gerçekleştirilecek.

Türkiye birincisi mühendis rektörden gençlere tavsiyeler

Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mitat Uysal, bilgisayar mühendisliği alanındaki önemli akademisyenlerden biri. Uysal, 1971’de ÖSS şampiyonu olarak girdiği İstanbul Teknik Üniversitesi Genel Makine Bölümü’nü yine birincilikle bitirdi. Bilgisayar mühendisliği alanında 30’u aşkın kitabı yayınlanan Uysal, gençlere bilinçli tercih yapmaları konusunda uyarılarda bulundu. “Doğuş Üniversitesi olarak görevimiz, bilimin ve bilginin aydınlatıcı ışığı ile ülkemizin geleceği olan sevgili gençlerin, başarıya doğru uzanan yollarını aydınlatmak. Üniversitemiz 14 yıldır; akademik eğitim, araştırma ve sosyal sorumluluk işlevlerini dünya standartlarında gerçekleştiriyor” diyen Uysal şunları kaydetti:

“Öğrencilerimize hem ulusal hem de uluslararası kurum ve kuruluşlarda yürütecekleri başarılı bir kariyerin kapılarını açıyoruz. Ulusal ve uluslararası eğitim çevrelerinde itibar gören deneyimli ve yenilikçi bir akademik kadromuz var. Öğretim üyelerimiz ve öğrencilerimiz arasında sıcak ve etkin bir iletişim bulunması, demokratik bir üniversite ortamının oluşturulması, kurum çatısı altındaki vazgeçilmezlerimizden. Öğrencilerimizin sadece akademik başarı sağlaması ile yetinmiyor; sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerde yer almalarını çok önemsiyoruz ve bu doğrultuda ilgi duydukları tüm alanlarda destekliyoruz. Gençleri, mesleki eğitimi sadece alan dersleriyle sınırlı görmeyen entelektüel bir vizyon ile tanıştırma ve sahip oldukları niteliklerle “aranan” mezunlar verme hedefiyle çalışıyoruz. Amacımız, geleceğin seçkin bireylerini yetiştirmek.

Başarıyı getiren tesadüfler değil, bilinçli tercihlerdir! Sevgili gençlerin bu önemli noktayı göz ardı etmemesi ve yaşamları için çok önemli olan bu süreçte sadece bir üniversite değil bir gelecek seçtiklerini unutmaması gerekiyor.

Dileğimiz hepinizin ve ileride sizlerin söz sahibi olacağı ülkemizin, aydınlık ve mutlu bir geleceğe sahip olması.”