Gazete Vatan Logo

Altını olanlar bu habere dikkat!

Japonya’daki felaketle nükleer enerjinin tüm dünyada korkuya neden olduğunu ifade eden Halil Eroğlu, Türk bankalarının planlanan santralın finansmanını kendi başlarına finanse edemeyeceğini söyledi.

Eroğlu, gelişmiş ekonomilerdeki enflasyonist baskıların endişe yarattığını belirterek, dünyada bazı malların fiyatları düşse bile altındaki değer artışının süreceğini söyledi.

Türkiye Sınai ve Kalkınma Bankası (TSKB) Genel Müdürü Halil Eroğlu, dünyada yaşanan felaketlerden sonra nükleer enerjinin tüm dünyada büyük bir korkuya neden olduğunu ifade ederek, Türk bankalarının Türkiye’de yapılması planlanan nükleer santralın finansmanını kendi başlarına finanse etmelerinin mümkün olmayacağını söyledi.
“5-10 milyar dolarlık rakamlardan bahsediyoruz. Türk bankaları ancak bir takım projelere katkı yapabilir. Hepsinin finansmanını Türk bankacılık sektörü yapamaz” diyen Eroğlu, nükleer enerjiden korktuğunu da şöyle anlattı:
“Japonya’yı gördükten sonra nükleerden çok ciddi olarak korkmaktayım. Bu korkum sadece Türkiye’de yaşayan veya Türkiye’de yapılacak olan nükleer santral projelerinden kaynaklanmıyor. Çevremizdeki nükleer santrallardan da korkuyorum. Hava sahalarında sınır olmadığına göre olabilecek bir nükleer tehlikede zaten halkımızın hepsi hayati tehlike altında.”

Enerjide çevreye dikkat

Türkiye’nin enerji ithalatı kadar cari açık veren bir ülke olduğunu söyleyen Eroğlu, “Ülke büyümesi devam ettiği sürece nükleer enerjiye muhtaç olacağız. Nükleer enerjinin çevresel felaketten öte insan sağlığı ve yaşamı açısından ciddi sıkıntı yaratacağı son Japonya felaketinde dünya tarafından görüldü. Bu iş sadece çevresel felaketle açıklanamaz. Bunun içinde insani boyut da var” dedi.
Eroğlu şöyle devam etti: “Yeterli enerjimiz olmadığı için iç kaynaklardan sağlayabileceğimiz her türlü enerji imkânının ülkemizin güvenliği ve ekonomimizin gücü açısından önemli olduğunu düşünüyorum. O nedenle var olan yenilenebilir enerji kaynaklarını sonuna kadar tüketmeliyiz. Bunu yaparken bunların çevre ile uyumlu, insanlarımızın geleceğininin garantisi olan doğanın korunarak yapılmasına özen göstermeliyiz.”

‘Altındaki artış sürecek’

Eroğlu, gelişmiş ekonomilerdeki enflasyonist baskıların endişe yarattığını belirterek, dünyada bazı malların fiyatları düşse bile altındaki değer artışının süreceğini söyledi.

İnsanların yatırım aracı olarak altını güvenli bir liman olarak gördüklerini belirten Eroğlu, “Dünyada altına olan talep durmadı, devam ediyor. Bunun iki temel nedeni var. Altın uluslararası olarak önemli bir maden. Ama bunun yanı sıra hanımlar açısından da önemli bir zihniyet eşyası. Bazı malların fiyatı aşağı gelirken altının fiyatı düşmeyebilir çünkü insanların altına ilgisi bütün dünyada devam ediyor” dedi.

TSKB 700 milyon dolar finansman sağlayacak

TSKB’nin bu yıl proje finansmanı için 600 - 700 milyon dolar civarında bir kaynak aktarımını hedeflediğini belirten Genel Müdür Eroğlu, bu finansman kaynağının ihracat sektörünün ihtiyacı için kullanılacağını söyledi.
Halil Eroğlu, “KOBİ’lere verilecek. Yenilenebilir enerji alanında kullandırmak istiyoruz” dedi. TSKB’nin son yıllarda çok hızlı büyüdüğünü söyleyen Eroğlu, kredi büyüklüğünün 500 milyon dolardan 3.2 milyar dolara ulaştığını belirtti.

‘Ekonomik aktivite yavaşlarsa MB hedefine ulaşır’

Merkez Bankası’nın (MB) munzam karşılık oranlarını sert bir şekilde artırmasının ‘kamu otoritelerinin gördüğü farklı göstergelerden’ kaynaklandığına inandığını belirten TSKB Genel Müdürü Halil Eroğlu, “Eğer alınan bu kararlar bankacılık sektörünün kârını azalttığı oranda ekonomik aktiviteleri de azaltmayacaksa, piyasa yine canlı olmaya devam ederse, bankacılık sektörünün kârlarını başka yerlere aktarmış olursunuz” dedi.
Ekonomi yönetiminin bankaların kredi hacimlerini yüzde 25’in üstünde büyütmeleri sınırlamasını da yorumlayan Eroğlu, ‘Burada her kredi aynı değil. Krediden krediye bakmak lazım” diyerek enerji, imalat sanayi, otel finansmanı gibi ülke ekonomisinin büyümesine yönelik kredilerin sınırlamanın dışında tutulması gerektiğini belirtti.

‘Kredi sınırlamasında ayrım olmalı’

Eroğlu, “İhracatın finansmanı, kalkınma amaçlı imalat sanayine verilen krediler ve orta ve uzun vadeli enerji kredileri sınırlamanın dışında olmalı. Mortgage nedeniyle inşaat sektörüne veriler krediler de böyle düşünülmeli” dedi. Halil Eroğlu, sınırlamadan etkilenmesi gereken kredileri ise şöyle tarif etti: “Yurtdışından gelen malların satışına yarayan bireysel krediler, kredi kartları sınırlamadan etkilenebilir.”(Milliyet)

Haberin Devamı