Gazete Vatan Logo

Altın nereye koşuyor?

Finansbank Private Banking Müdürü Murat Sağman değerlendirdi

* 2006 yılında altının onsu 450 dolar seviyelerindeyken yatırımcılara “altın alın” diyen ve geçen yıl “Altın 1030 doları kırarsa 1200 dolara çıkar” tahminini yapan Finansbank Private Banking Müdürü Murat Sağman’a göre altında tırmanış sürecek

* Murat Sağman, altının ons fiyatının 1.600 dolara kadar yükseleceğini ifade ederek “Merkez bankalarının altın almaları etkili.


Çin, rezervlerindeki altın oranını yüzde 10’a çıkarırsa 5.900 ton alması gerekir. Yıllık altın arzı ise sadece 2.500 ton” diye konuştu.

Yıl 2006. Altının ons fiyatı 450 dolar seviyelerinden işlem görüyor. Hiç kimse sakin bir seyir izleyen altında alım önermiyor. Ancak Finansbank Private Banking (Özel Bankacılık) Müdürü Murat Sağman, o günlerde ısrarla altına yatırımı tavsiye ediyor. Sağman, geçen yıl da altının ons fiyatı 800 dolar seviyelerindeyken VATAN’a verdiği röportajda şunları söylüyor: “Altının onsu 1030 doları geçerse 1200 doları görür.”

Son günlerin en çok konuşulan yatırım aracı haline gelen altında isabetli tahminleri nasıl yaptığını sorduğumuz Murat Sağman, geçmişe bakarak geleceği görmeye çalıştığını ifade etti.

Ralliler 15 yıl sürüyor

Sağman, 2006’dan itibaren neden altına yatırımı önerdiğini şu sözlerle açıkladı: “1944-1971 yılları arasında Bretton Woods sistemi vardı. 1971’de altın standardı terk edildi ve ABD’de enflasyon başladı. Altın 1971-1980 arasında 40 dolardan 850 dolarlara kadar yükseldi. Neredeyse 20 kat değerlendi. 1999 yılına kadar geçen süreçte ise 250 dolarlara indi. 1999 yılında tekrar yükseliş başladı. Bu son yaşanan tırmanışın da başlangıcı 1999. Son 100 yıla baktığımızda emtia fiyatlarındaki yükseliş uzun vadeli, ralliler minimum 15 maksimum 23 yıl sürmüş. 1999’a 15 yıl eklediğimizde minimum 2014 yılına ulaşıyoruz. Ben altına neden çok güvendim? Altında genellikle 3 tane ana yükseliş görüyoruz. Eğer bir ralli başladıysa bu rallinin genelde 3 bacağı oluyor. Bu ralli 1999’da 250 dolardan başladı. 2004-2005 yıllarına geldiğimizde altın fiyatları 400-450 dolara oturdu. 450 dolardan sonra ikinci bacak geldi. İkinci bacakta fiyatlar 850 dolarlara gitti. Üçüncü bacak ise şu anda yaşadığımız trend. Birinci ve ikinci bacaklara baktığımızda hareketler yaklaşık iki katı oluyor. Yani yaklaşık yüzde 100’e yakın artış yaşanıyor. Eğer üçüncü bacak da bunu teyit ederse yükseliş 1.500-1.600 dolarlara kadar sürer. Ancak arada düzeltmeler yaşanacaktır.”

Merkez bankaları etkili

Altın fiyatlarının doların seyri ile yakından ilişkili olduğunu belirten Sağman, dolarda yaşanan kan kaybının altının yükselişini hızlandırdığını vurguluyor. Merkez bankalarının altın rezervlerini artırma eğilimlerinin altında yaşanan son rallide en önemli olduğunu düşünen Sağman, “Dünyadaki gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının toplam rezervlerinin ortalama yüzde 10’u altın. Çin’de bu oran yüzde 2. Bunu yüzde 10’a çıkartması 5.900 ton altın alması demek. Bu da dünyadaki 20 aylık altın arzına eşit. Çin’de şu an 1.000 ton altın var. Rezervdeki payını Almanya, İtalya’nın sahip olduğu altın miktarı seviyesine getirse 1 yıllık altın arzı kadar alım yapması gerekir. Çin bu yöne doğru gidiyor. Aynı şey Hindistan için de geçerli. Bu merkez bankaları dolardaki değer kaybına karşılık rezervlerini çeşitlendirecekler. Dönmeye de başladı. Hindistan 200 ton aldı IMF’den. Bu kadar likiditenin olduğu bir yerde paranın da fazla gidecek bir yeri kalmıyor. Altın eskiden korunma amacıydı enflasyona karşı ama şimdi yatırım aracı. Altının dünyada arzı sınırlı, herhangi bir ülke riski yok. Dolar alınca kamunun borç riskini taşıyorusunuz” diyor.

Sağman, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın da rezervlerindeki altın miktarını artırabileceğini 116 ton olan altın rezervine 100 tonluk bir ek katkı yapabileceğini belirtiyor.

Parayı nereye yatırmalı?

Murat Sağman, tek bir yatırım aracına yatırım yapmak yerine bir sepet oluşturulması gerektiğini belirtti. Altının portföylerde mutlaka yer alması gerektiğinin altını çizen Sağman şunları söyledi: “Türkiye’de borsada işlem gören altın yatırım fonları var. Bunlar borsada hisse senedi gibi işlem görüyor. O günkü altın fiyatları neyse o seviyeden altın alıyorsun gibi. 1 hisse 1 gram altın demek. Portföylerde yüzde 10-15 altın olmalı. TL faizleri ne kadar düşse de döviz faizinin 4 katı getiri veriyor. Yüzde 60 mevduatta tutulabilir. Dolarda ciddi bir düşüş yaşanırsa bir miktar döviz alınabilir. Yüzde 20-25 civarında. Dolar her ne kadar güç kaybetse de hala rezerv para birimi. Bir parayı rezerv para yapan 3 neden vardır. Ekonomik güç, askeri güç, siyasi güç. Bugüne baktığımızda ABD bu 3 güce sahip. Yani dolardan şu an vazgeçmek çok zor. İleride yeniden dolar değer kazanabilir. 2010’dan itibaren dolara bir miktar talep gelme ihtimali var.”

Parite 1.55’i geçerse Avrupa zora girer

Krizden çıkış için ABD Merkez Bankası’nın (Fed) büyük miktarlarda para bastığını hatırlatan Murat Sağman, enflasyonun gelmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. “Parası arz edilen para her zaman değer kaybetmiştir” diyen Sağman’a göre euro/dolar paritesinde 1.52-53 seviyelerin kritik. Sağman, “1.55 seviyelerini görülebilir. 1.55’in üstünde Avrupa’yı zora sokar. ABD nasıl tüketim ekonomisiyse Avrupa’nın büyük ekonomileri Almanya, Fransa, İtalya gibi ülkeler ihracat ekonomisi. Euronun değerlenmesi bu ülkeler için iyi değil. Hâlâ Avrupa bankalarının realize edilmemiş zararları var. Avrupa daha geç tepki verdi. 1.55’ten sonra merkez bankaları müdahale edebilir. ABD ciddi bir şekilde borçlanıyor. Günde 1 milyon dolar faiz ödüyor. 1.4 trilyon dolar bütçe açığı var. 12-13 trilyon dolar borcu var. Bu daha da büyüyecek gibi. Bu kadar borcu olan bir ülkenin para birimi değer kaybeder” dedi.

Dolar yılsonuna kadar 1.45 TL’ye gerileyebilir

Galatasaray Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak da çalışan Murat Sağman, doların yılsonuna kadar 1.45 TL seviyelerine kadar inebileceğini tahmin ediyor. Sağman, euro/dolar paritesinin Türkiye’de de kurlar üzerinde etkili olduğunu vurgularak şunları söylüyor: “Kurlarda yaşanan hareketin üçte ikisi pariteden kaynaklanıyor. Doların zayıflanacağını düşünüyorsak kurlar da bir miktar gerileyebilir. Yılsonları genelde iyi geçer piyasalarda. Dolarda 1.45 TL seviyelerini görme ihtimalimiz var yılsonuna kadar.”

Haberin Devamı