17 haftanın şampiyonu

27 Aralık 2015

UTLAK galibiyet parolası ile çıkılan Konyaspor maçından da 3 puan alan Beşiktaş ilk yarıyı lider bitirmeyi, hak ettiği şekilde başardı. Maça Torku Konyaspor’un istekli, arzulu ve baskılı başlaması benim gibi, Beşiktaşlı seyircileri de şaşırtsa da ilk 15 dakikadan sonra maçın tümünde oyunun hakimiyetini eline alan Beşiktaş ilk yarıyı net bir galibiyetle kapattı.

ÖZELLİKLE maçın ikinci yarısında pas yüzdesini artıran, orta saha ve defansta tüm ikili mücadeleleri kazanan, oyun içerisinde topla oyunun yönünü devamlı değiştiren Beşiktaş bu şekilde çok iyi bir alan savunması yapan Konyaspor’u hezimete uğrattı. Tabii ki Şenol Hoca’nın yerinde, Ricardo Quaresma-Olcay değişikliği, sonucun çabuk gelmesine pozitif şekilde etki etti.

GÖKHAN Töre bence ilk yarının en iyi oyuncularının başında geliyor. Dün gece yine güçlü fiziğini iyi kullanması, devamlı oyunun içinde kalıp sürekli kanat değiştirmesi, defansın dengesini bozmasına yetti. Ve tabii ki bitirici gol vuruşları onun ilk yarı itibarıyla en iyiler arasına aldı. Defansta Rhodolfo ve Ersan hatasız oynadı. Orta sahada Oğuzhan ve Atiba rakiplerine yakın oynayıp çok top kazandı ve kazandıkları topları takımı adına olumlu kullandılar.

DESTEK GEREK

SOSA sanki diğer maçlardaki kadar etkili gözükmese de takımı için çok önemli bir oyuncu. Yalnız şunu söylemek istiyorum; böylesine muhteşem bir taraftarı itici güç olarak arkasına alan Beşiktaş, takımındaki kenar oyuncularından Andreas Beck ve İsmail Köybaşı’nın daha fazla hücuma destek vermesi gerekliydi.

Beşiktaş’ın yeni stadı ne kadar kısa süre içinde biterse siyah-beyazlılar bu taraftar ve bu oyuncularla başarıyı çok daha kısa zamanda yakalaycaktır. İlk yarı sonucu itibarıyla başta Şenol hoca olmak üzere Beşiktaş takımını tebrik ederim.

Devamını Oku

Muhteşem Atiba

22 Kasım 2015

MAÇA arzulu, istekli ve hızlı başlayan Beşiktaş, seyircisinin de muhteşem desteği ile ilk 10 dakikada baskılı bir oyun ortaya koydu. Oğuzhan ve Sosa’nın bireysel becerileri bu dakikalar içerisinde iki net gol pozisyonuna girmesini sağladı. Ancak 10 dakikadan sonra Beşiktaş’ın özellikle orta sahada çok fazla pas hatası yapması Sivasspor’un oyunda dengesini kurmasını sağladı. Ancak ilk yarının sonlarına doğru tekrar Beşiktaş’ın baskısı, Beşiktaş’a penaltıdan golü getirdi. Yalnız şunu söylemem gerekir ki; bana göre pozisyon, penaltı değildi.

MARIO Gomez dün geceki karşılaşmada oldukça etkisizdi. Nedeni ise, sağ taraftan Beck ve Ricardo Quaresma, sol taraftan İsmail ve Olcay’ın ceza sahasına fazla top getirememesi, Mario Gomez’in etkisiz kalmasının en büyük nedeniydi. Sezon başından beri müthiş bir performans sergileyen Atiba, dün gece de Beşiktaş’ın yıldızıydı. Geride Rhodolfo ve Ersan, önlerinde Atiba ve Necip kurdukları iletişim ve yardımlaşma ile Beşiktaş’ın defansif anlamda kilit oyuncularıydı.

İTİCİ GÜÇ SEYİRCİ

DÜN geceki stat Beşiktaş’ın kendi stadı olsa ve bu seyirci coşkusuyla sezon başından beri birlikte olsa zannedersem şu anda zirvede tek takım Beşiktaş olurdu. Seyircisinin müthiş bir itici gücü ve sahadaki atmosfer, oyuncular arasındaki iletişim ve yardımlaşma şu anda siyah-beyazlı kulübün bulunduğu durumu özetliyor.

Devamını Oku

Yıldızlar nerede?

25 Ekim 2015

DÜN akşam oynanan F.Bahçe-G.Saray derbisi gerçekten mücadele, arzu ve istek açısından son derece üst seviyede oynanmış bir karşılaşmaydı. 65 dakika F.Bahçe’nin G.Saray üzerinde kurmuş olduğu üstünlük, G.Saray’ın kendi adına hiçbir şey yapamamasının en büyük sebebiydi. Özellikle 65 dakika F.Bahçe bütün ikili mücadeleleri kazandı. Almış olduğu toplarla hem kanatlardan, hem göbekten olumlu bir şekilde G.Saray ceza sahasına indi. Seyircisinin de muhteşem bir desteği vardı. 65. dakikadan sonra ise özellikle Sneijder ve Selçuk markajdan kurtulup takımın pas yapmasına ve oyunu kanatlara açmasını sağlayarak F.Bahçe’nin temposunu düşürdü ve ceza sahası içinde pozisyonlara girmeye de başladılar.

F.BAHÇE tempo açısından çok yüksek oynuyordu ama top Robin van Persie’ye geldiği zaman tempoyu yavaşlatan bir durum ortaya çıktı. G.Saray adına Sneijder ve Podolski, F.Bahçe adına Nani, Diego ve Van Persie bireysel yeteneklerini ortaya koyup takımları adına maç kazandırmadıkları sürece insan ‘bunların yıldızlıkları nerede kaldı?’ diye kendisine sormadan edemiyor.

DÜN akşam F.Bahçeli ve G.Saraylı oyuncular çok iyi mücadele ettiler, hiçbir taşkınlık yapmadan takımları adına iyi bir performans sergilemeye çalıştılar. İki takımın oyuncularını da vermiş oldukları iyi niyetli oyunlarından ötürü kutlamak isterim.

KJAER EKSİKSİZDİ

FERNANDAO bu takımda her zaman oynaması gereken bir oyuncu. Robin Van Persie de bu temposuyla sonradan girmesi gereken bir oyuncu görünümü veriyor. Ben yine Pereira’yı anlamakta zorluk çekiyorum. Böyle muhteşem bir seyircin var, böyle yıldızların var, neden önde baskı kurmayıp oyunu rakip ceza sahasına yıkmazsın, bunu anlamak hiç mümkün değil...

GÖKHAN Gönül için bir parantez açmak gerekir. Bu sene oynadığı ikinci resmi karşılaşmada gerçekten çok iyi bir performans sergiledi. Hem defansif görevini hem ofansif görevini fazlasıyla yerine getirdi. F.Bahçe’nin diğer iki en iyi ismi ise Kjaer ve M.Topal’dı. Ben Kjaer’i sezon başından beri hiç bu kadar beğenmedim. Dün akşam eksiksiz, tam konsantre ve çok faydalı oynadı.

Devamını Oku

Kazandı ama...

23 Ekim 2015

F.Bahçe dün akşam oyun anlamında nasıl başladıysa 90 dakikayı da aynı şekilde bitirdi. Maçın başında baskı yok, tempo yok, oyunun yönünü sık değiştirmek yok, çabuk pas yapmak yok, kenarlardan inip ceza sahasına orta yapmak istenilen düzeyde değil... Hal böyle olunca rakibin işine fazlasıyla geliyor. Anlayamadığım konu, F.Bahçe kendi sahasında ve bu mükemmel seyircisi önünde neden oyuna baskılı başlamıyor? Neden temposu yüksek değil? Neden kendi sahasında tek forvet çıkıyor? Bu ürkeklik niye, anlamış değilim.

DIEGO Ribas diye bir oyun kurucu var, kariyeri çok yüksek bir oyuncu. 2 senedir patlama yapacak diye bekliyoruz, biz patladık, o halâ patlayacak! Markajdan rahat kurtulamıyor. Nadir almış olduğu topları ya yanına ya da geriye oynuyor. Niçin bir ara topu yapmazsın? Ya da ceza sahası üzerinde bireysel yeteneğini kullanıp rakip eksiltmezsin?

2 TOPTAN BİRİ GOL!

MEHMET Topal ve Souza... Onlar da olmasa F.Bahçe gerçekten zor durumlar yaşayacak. Adamlar arkadaşlarının kademelerine giriyor, bütün ikinci topları kazanıyor, Markovic, Diego ve Nani’nin yapması gereken boşa çıkıp top almayı onların yerine bu arkadaşlar yapıyor... Gerçekten de F.Bahçe’nin en iyi oyuncuları. Caner ve Gökhan daha fazla kenardan inip orta yapmaları gerekir. Tabii kime? Oynaması gereken Fernandao’ya. Adama 2 top geliyor, birini atıyor. Böyle bir oyuncun varken niye kullanmazsın? Alper gibi bir oyuncun var, kaleye direkt inen tek oyuncun, neden 80. dakikaya kadar bekler?

Cesur oynamalı

TEKNİK direktör Vitor Pereira bu takımın adının F.Bahçe olduğunu hâlâ öğrenememiş... F.Bahçe özellikle iç sahadaki maçlarında korkak futbol oynamaz, cesur oynar. İki forvetle değil, gerekirse 3 forvetle oynar. Vitor Pereira’nın artık takımı ve camiayı tanıması gerekir. Sonuç tamam ama F.Bahçe’nin futbolu hâlâ düzelmedi...

Devamını Oku

Kartal uçuşta

18 Ekim 2015

MAÇIN başında Beşiktaş’ın kadrosuna baktığımda bu sene Süper Lig’de 8 hafta sonunda iskelet kadrosunu oluşturmuş tek takımın Beşiktaş olduğunu gördüm. Sezon başından beri hemen hemen aynı kadro üzerinde değişiklik yapmadan oynayan tek takımın Beşiktaş olması, bu başarıdaki en önemli faktörlerden biri. Dün gece oyuna farklı başlayan takım Çaykur Rize’ydi. İlk 15 dakika sahaya ağırlığını koyan, kontrataklarla pozisyonlara giren Çaykur Rizespor, fiziki açıdan güçlü bir takım görüntüsü verdi. Ancak tabii ki ilk 15 dakikadaki üstünlüklerini kesinlikle Beşiktaş defans oyuncularının, rakibin kontratak oyuncuları olan Ahmet İlhan, Deniz ve Kweuke’ye uzak pozisyon almaları, bu oyuncuları topla buluştuktan sonra rahat döndürmeleri Rize’nin rahat kontratak yapmasına olanak sağladı.

İLK yarıda Beşiktaş’ta Gökhan Töre’nin alışılmışın dışında kenar çizgisi yerine ortada, kalabalık bölgede top istemesi onun çok top kaybetmesine neden oldu. Ayrıca Beşiktaş takımı kenarlardan ceza sahasına orta yapmadığı sürece Mario Gomez’den faydalanamayacağını bir daha gördü ve bizlere gösterdi. İkinci yarı Beşiktaş ilk yarının aksine oyuna önde basan, rakip oyunculara yakın oynayıp rahat top aldırmayan, kazandığı topları çabuk oynayan bir takım görüntüsü verirken, istediği golü de 63. dakikada buldu.

TAKIM OLMUŞLAR!

ATIBA’ya mutlaka ayrı bir parantez açmak gerek. Kanadalı oyuncu Beşiktaş’ın görünmez kahramanı. Sezon başından beri en istikrarlı oyuncu. Her hafta performansını yukarı taşıyan, saha içerisindeki en fedakar oyuncu kesinlikle Atiba.

OĞUZHAN Özyakup ve Jose Sosa dün akşam iyi oynadılar ama en büyük özellikleri olan ceza sahası üzerindeki yaratıcılık yeteneklerini dün akşam fazla sergileyemediler. İkinci yarının başında Olcay-Quaresma değişikliği gerçekleşti. Olcay oyunda kaldığı sürece hem istekli hem iyi oynadı. Her şeyi bir yana bırakırsak, Beşiktaş takım olmuş, takım oyununu sahaya yansıtıyor.

Devamını Oku

Cesur olmak gerekiyor!

4 Ekim 2015

F.BAHÇE dünkü karşılaşmanın ilk yarısında çok arzulu ve istekliydi. Bu arzu ve istek onlara daha maçın başında golü getirdi. Pereira’nın dün gece yaptığı en iyi şey maçın başından itibaren hücum oyuncularından oyuna presle başlamalarını istemesiydi. Hücum oyuncularının önde presle başlaması, akabinde bu prese orta alan oyuncularının ortak olması ve geride Alves ile Kjaer’in iyi pozisyon almaları, F.Bahçe’nin ilk yarıda farklı üstünlük kurmasının en önemli sebepleriydi.

FERNANDAO’NUN attığı goller özellikle Şükrü Saracoğlu’dak bu takımda her zaman ilk 11’de başlaması gerektiğinin bir göstergesiydi. Eğer takımda Fernandao gibi oyuncu varsa dün gece atılan ilk iki golde olduğu gibi kenar oyuncuları onu sürekli beslemeli.

PENALTI ÇOK BASİT

ANCAK ikinci yarı farklı bir F.Bahçe ve oyun disiplininden hiç taviz vermeyen bir Akhisar’ı izledik. Yalnız şunu belirtmeliyim ki Akhisar’ın kazanmış olduğu penaltıda Diego zıplıyor, kesinlikle topu görmüyor, top gelip eline çarpıyor ve penaltı... Bu kararların bu kadar basit verilmemesi gerekir diye düşünüyorum. Diego da dün gece oynadığı süre içerisinde arzu ve istek açısından tamamdı ama esas ondan beklenen ceza sahası çevresindeki yaratıcılık. Bu kimliğinden yine her zamanki gibi uzaktı.

NİYE TEK FORVET?

ANLAMADIĞIM bir konu da şu... Türkiye’nin en büyük kulüplerinden birini yönetiyorsun, içeride bu kadar muhteşem bir seyirciye sahipsin, Türkiye’nin en iyi, kaliteli ayakları sende, özellikle içerdeki maçlarda niçin çift santrforla oynamıyorsun? Pereira takımını neden tek santrforla oynatıyor, bir türlü aklım ermiyor. F.Bahçe’yi çalıştırıyorsan korkak olmayacaksın, cesur olacaksın...-

Devamını Oku

Daha fazla mücadele!

1 Ekim 2015

BEŞİKTAŞ dün akşam Olimpiyat Stadı’nda Portekiz’in en iyi takımlarından Sporting Lizbon’u ağırladı. Şunu baştan söylemeliyim ki eğer Avrupalı bir takıma karşı oynuyorsanız, Avrupa’da başarı istiyorsanız kendi liginizde yapmış olduğunuz mücadelenin 2 kat fazlasını Avrupa arenasında göstermeniz gerekir ki burada söz sahibi olabilesiniz.

BU tür maçlarda saha ve seyirci avantajını iyi kullanıp rakip takım üzerinde önce psikolojik baskı, sonra saha içindeki futbol baskısı ile üstünlük kurmanız gerekir. Maçın başından itibaren sahanın her tarafında rakibe baskı yapan, top oynamasına izin vermeyen, ikili mücadelelerin çoğunu kazanması gereken bir Beşiktaş olması gerekirken aksine rakibe yakın oynamayan ve özellikle rakibin pas yapmasına izin veren Beşiktaş seyrettik. İlk yarıda Beşiktaş defansının arkasına atılan her topun tehlike yaratması ilk yarıdaki mücadele eksikliğinin en büyük göstergesiydi.

LİZBON ekibi çok iyi bir takım. Kendi sahasında birbirine yakın oynayan, defansın göbeğini çok adamla kalabalık tutan ve çabuk ayağa pası iyi oynayan bir takım.

DİSİPLİN BOZULMADI

İKİNCİ yarı Şenol Hoca’nın Oğuzhan hamlesi takıma olumlu yansıdı. Oğuzhan ile birlikte takımın pas yüzdesinin yükselmesi, Gökhan ve Quaresma’nın kenarlarda daha çok topla buluşup Beşiktaş’a pozisyon hazırlamasının en büyük etkeniydi. Ancak Sporting’in defans oyuncularının oyun disiplininden hiç uzaklaşmaması ve göbeği çok adamla kalabalık tutması da Beşiktaş’ın ikinci golü bulamamasının en büyük etkeniydi.

BÖYLE kapalı ve çok adamla defans yapan takımlara karşı daha fazla kenardan orta yapmanız gerekir. Daha çok duran topları iyi kullanmanız gerekir. Özellikle dün geceki hava ve saha şartlarını düşünürsek daha fazla şut denemesi yapılmalıydı.

ÖZELLİKLE 2. yarıdaki mücadele Beşiktaş için bir sonraki karşılaşmalar için daha fazla umut veriyor. İki maçtaki 4 puan Beşiktaş’ın sonraki maçlarına daha moralli çıkmasına neden olacaktır.

Devamını Oku

Stoperler skoru belirledi

27 Eylül 2015

BEŞİKTAŞ karşılaşmaya alışılmışın dışında oyunu kendi sahasında kabul edip, F.Bahçe’nin pas yapmasına müsaade eden bir görüntüde başladı. İki takımın da defans oyuncuları gerçekten kötü pozisyon hataları yapıyorlar. Özellikle de duran toplarda. Beşiktaş’ın attığı gollerde gerçekten F.Bahçe savunmacıları büyük pozisyon hataları yaptılar. Ayrıca Tosic’in kendi kalesine attığı golde de Beşiktaş savunmasının ciddi pozisyon hatası vardı.

ŞUNU belirtmek isterim ki günümüz futbolunda özellikle yan toplarda takımlar alan savunması yapıyorlar. Tabii ki alan savunması en doğru pozisyon alma yöntemidir. Ancak alan savunması yaparken de rakip oyuncuları kontrol altına almak defanslar için olmazsa olmazdır. Eğer sadece topa bakarsanız çok rahat rakibinizin topla buluşmasına izin verirsiniz. İki takımın da defans oyuncuları bunu çok fazla yaptılar.

BEŞİKTAŞ 2. yarıda ilk devrenin aksine öne çıkıp F.Bahçe’nin pas yapmasına izin vermedi. Ancak Sosa’nın yerine Necip’in sahaya sürülmesi eğer skoru korumak amacıyla yapıldıysa bence çok erken ve yanlış bir hamleydi.

F.BAHÇE’NİN SİSTEMİ YOK

F.BAHÇE bu oyun sisteminde özellikle 2. yarıda yalnızca Nani, Van Persie ve Volkan gibi bireysel becerileri yüksek oyuncuların yaratacağı pozisyonlarla gol bulabilirdi. Nitekim Volkan’ın muhteşem yaratıcılığı ile Van Persie’nin attığı gol var, onun dışında F.Bahçe pozisyon bulamadı. Çünkü bir sistemi, bir oyun yapısı yok. Ne kenardan top geliyor ne de araya sızma toplar kullanılıyor. F.Bahçe’nin gol atması sadece bireysel beceriye kalmış.

EĞER Gomez gibi bir oyuncunuz varsa onu en iyi kullanmanın yolu kenardan getireceğiniz yan toplardır. Duran topu saymazsak Beşiktaş birkaç kez Gökhan ile kenardan top getirdi ve bunların biri de gol oldu. Bence Beşiktaşlı oyunculara maçtan önce ya da devre arasında kenarların daha çok kullanılması gerektiği söylenmeliydi. Hele bir de yan toplarda bu kadar zaaf gösteren bir F.Bahçe savunması varken bunun üstüne gidilmesi istenmeliydi.

SKORU belirleyen F.Bahçe’de Alves ve Kjaer, Beşiktaş’ta ise Ersan ve Rhodolfo’ydu. Çünkü bu oyuncular çok fazlasıyla pozisyon hatası yaptılar ama şanslı olan Beşiktaş tarafıydı. F.Bahçe demek ki geçen hafta Bursa karşısında yediği golden bir ders çıkarmamış ya da defans iyi çalıştırılmamış ki bir kopyasını da bu hafta 3. golde Beşiktaş’tan yedi.

Devamını Oku