ABD resesyonunda son nokta!

Haberin Devamı

Amerika ekonomisi resesyona girdi mi, girmedi mi tartışması nihayet bitti. ABD’nin Ulusal Ekonomik Araştırmalar Bürosu (National Bureau of Economic Research-NBER) resmi olarak Aralık 2007’de ekonomik aktivitenin tepe yaptığını ve bu tarihten sonra gerilemeye başladığını açıklamış. Resesyonun çeyreklik bazda başlangıç tarihinin 2007’nin son çeyreği olduğu belirtilen NBER açıklamasında, sanayi üretimi, istihdam reel gelirler ve diğer birçok makroekonomik göstergeye göre ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın ekonominin geneline yayıldığına dikkat çekiliyor. NBER’ın daha önceki durgunluk tanımlamalarında ekonomideki daralmalar altı ay ile en uzun ise 16 ay arasında sürmüş. Bundan önceki 16 aylık iki daralma 1973 ve 1981’dekiler.

Bağımsız bir kurum olan NBER’in karar öncesinde telekonferans aracılığıyla toplanması, piyasalar tarafından ilginç bir tutum olarak değerlendirilmiş. Zaten bir yıl geç kalmışlar resesyonu “açıklamak” için, “ne aceleleri vardı, bir kaç gün daha, hatta yıl sonuna kadar bekleyebilirlerdi” değerlendirmeleri yapılmış.

NBER’in açıklaması yıl başına kadarki dönem için yön bulmaya çalışan piyasaların moralini bozmaya yeterliydi! Pazartesi günü bu haberin üstüne bir de Bernanke’nin ekonominin halen daha baskı altında olduğu ve faiz indirimleriyle toparlanmaya yapılacak katkının sınırlı olduğunu söylemesi işin tuzu biberi oldu.

Bunlarla birlikte ABD borsalarında Pazartesi günü yüzde 9’lara yaklaşan dramatik düşüşler yaşandı.

Dünkü piyasalarda önce ABD’den gelen olumsuz haberler fiyatlanırken, ardından yine ABD’li otomotiv şirketlerine yönelik “kurtarma haberleri” piyasalardaki havayı az da olsa olumluya çevirdi.

Halen daha anlamakta zorluk çektiğim iki nokta var. İlki, şimdiye kadar açıklanan onca paket işe yaramadı da şimdi başta Ford olmak üzere otomotiv şirketleri için verilecek “paket” mi kurtarıcı olacak? İkincisi ise kendilerini yenilemekte geç kalmış, Uzakdoğulu rakiplerine karşı rekabette geri kalmış, teknolojilerini geliştirememiş ve verimliliklerini artıramamış ABD otomotiv devleri neden halen daha kurtarılmaya çalışılıyor?

Peki bundan sonra sırada kim var? Havayolu şirketleri mi yoksa Disneyland mı?

IMF’le anlaşmanın artık kaçınılmaz olduğuna, Aralık sonuna kadar IMF ile anlaşılacağına inanan bizim piyasalarımız iyi ki bizde resesyon yok deyip “komşudaki Ford’da pişer, bize de düşer” edasıyla “paket” haberini gereğinden fazla bir coşkuyla karşıladılar.

Umarım yanılmıyorlardır!


DİĞER YENİ YAZILAR