Gazete Vatan Logo

AKP ve CHP'den oy alacağız

Demirtaş meydan okudu

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İmralı’ya giden BDP heyetlerine müdahale edilmesine değinerek, "İmralı’ya gidişler, AKP’nin bize bir hediyesi armağanı da değildir. Öyle ’Gönderirim, göndermem’ demek ile tek başına Başbakan’ın vereceği bir karar da değil. ’BDP heyetinin İmralı’ya gitmemesi’, ’Çözüm sürecinin’ bitmesi demektir. Başbakan bunu çok iyi biliyor" dedi.

Ankara’da bulunan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, DHA muhabirine, çözüm süreci, CHP ile BDP arasındaki seçim ittifak tartışmaları ve çözüm süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu. Demirtaş, Sırrı Süreya Önder’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı konusunda, bir grup milletvekillerinin HDP’ye geçeceğini, başından beri Sırrı Süreyya Önder’in İstanbul’da ciddi bir alternatif olarak adaylığının tartışıldığını izlediklerini söyledi. Demirtaş, şöyle dedi:

"BDP olarak buna kapalı değiliz. Fakat, bu konudaki kararımızı vermiş değiliz. HDP’nin kongresi hafta sonu yapılacak. Yeni oluşacak yönetimi ile bütün bunları tartışacağız, belirleyeceğiz, getirisini- götürüsünü hesaplayacağız. Gerek görülürse karar vereceğiz. Bizim hedefimiz; yeni bir hareketi yeni bir siyasi oluşumu bu seçimler vesilesi ile güçlendirmektir. Sırrı beyin adaylığı bunun için vesile olabilir. Ama bu konudaki kararı henüz netleştirmiş değiliz."

"CHP’NİN PAYANDASI DEĞİLİZ"

Demirtaş, CHP ile yerel seçimlerde ittifak yapılması konusunda yapılan tartışmalarla ilgili şunları söyledi:

"CHP ile tarihsel bir işbirliği, ittifak ve ortaklığımız yoktur. Ne CHP’ye verilmiş bir sözümüz ne de CHP’ye borcumuz vardır. Biz ayrı bir siyasi partiyiz. Seçim stratejimizi de herhangi bir siyasi partinin karşıtlığı üzerine kurmuyoruz. HDP’yi kurma ve desteklememizin nedeni AKP ve CHP’yi geriletmek yeni bir üçüncü alternatif oluşturmaktır. Buradan bakıp da ’Sırrı Süreyya aday olmasın CHP’nin oylarını bölmesin’ demek meseleyi anlamaktan uzak bir tutumdur. Biz ’CHP’yi büyütmek için bu partiyi kurmadık’, CHP’nin de payandası değiliz. Sırrı Süreyya da CHP’li değil, BDP’lidir. Dolayısıyla Sırrı Süreya Önder dahil bütün arkadaşlarımızın hedefi CHP değil BDP’yi büyütmektir. Böyle bir görevleri yoktur. Bu tartışma siyaseti anlamaktan uzak gelecek öngörüsünden uzak kısır bir tartışmadır. Yerel seçimlerde ittifak tartışmalarına biz kapalı değiliz, ama CHP’nin oyları bölünmesin diye eğer Sırrı Süreyya Önder aday olmasın deniliyorsa bunu söyleyen CHP’liler demek şunun farkında CHP’nin tabanının bir kısmı artık bize kayıyor, bunu görüyorlar demek ki. Biz hem CHP hem AK Parti’den oy alarak büyüyeceğiz, büyümeye devam edeceğiz."

"AK PARTİ İLE ARAMIZDA SİYASİ BİR NİKAH YOKTUR"

Demirtaş, kimsenin kara kaşı, kara gözü için barış sürecinin içinde olmadıklarını, Türkiye ve Kürdistan halklarının hak ettiği için biz barış ve çözüm sürecini desteklediklerini belirterek, şöyle dedi:

"Kimseye ne minnet borcumuz ne de teşekkür borcumuz vardır. Birilerine yaranmak için siyasete girmedik, tehdit ile şantaj ile siyasette tutum ve tavır belirlemedik. Herkes bizim ile ilgili konuşurken bu ilkesel duruşlarımızı dikkate alarak konuşmalıdır. Bundan sonrada doğru bildiğimiz ilkesel tutum neyse onu her yerde göstermekten geri durmayacağız. AK Parti ve hükümetinin geleceği bizim çok da hesap edeceğimiz bir durum değil. Çözüm ve barışın, özgürlüğün geleceği için kaygılanıyoruz. AK Parti ile aramızda siyasi bir nikah yoktur. Bundan sonrada hak ettikleri her yerde en sert eleştiriyi en haklı muhalefeti partimizden görmeye devam edeceklerdir. Öyle BDP’yi susturacaklarını BDP’yi şantaj ile tehdit ile dize getireceklerini sanıyorlarsa demek ki son birkaç yıldır bizden hiç bir şey öğrenememişler."

"BDP HEYETİNİN İMRALI’YA GİTMEMESİ SÜRECİN BİTMESİ DEMEKTİR"

Demirtaş, İmralı’ya giden BDP heyetlerine müdahale edilmesine de tepki gösterdi. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İmralı Adası’na gitmenin kendileri için özel, kişisel bir durumu olabileceğini ancak, bunun kendilerine bahşedilmiş lütuf ya da piyangodan çıkmış bir ödül, ’AK Parti’nin bir hediyesi, armağanı’ olmadığını anlatırken, şöyle konuştu:

"Öyle ’gönderirim, göndermem’ demek, tek başına Başbakan’ın vereceği bir karar da değil. ’BDP heyetinin İmralı’ya gitmemesi’; ’Çözüm süreci’nin bitmesi demektir. Başbakan bunu çok iyi biliyor. Dolayısı ile sanki İmralı Adası’na tarihi turistik geziye gidiyormuşuz, bu da kendisinin özel lütfu ile gerçekleşiyormuş havalarına girmelerine gerek yok. Süreci kendi ricaları ve istekleri ile başlattılar. Biz bu süreci inandığımız için barışa inandığımız için destekledik ve sayın Öcalan’a güvendiğimiz için içinde olduk. Bu sürecin bizim açımızdan baş aktörü Abdullah Öcalan’dır. Kendisi bu süreci ilerletmek istediği sürece bizde BDP olarak sürece destekleriz. Benim gidip gitmemem mesele değildir" dedi.

Haberin Devamı