Akman da asker gazeteci olmak istemiş

‘Gazetecileri Milli Güvenlik Akademisi eğitsin’ diyen Zahid Akman da 1996’da akademiye girmek istemiş ancak sakalı nedeniyle alınmamış. Normal şartlarda yılda iki dönem eğitim veren MGA, 28 Şubat sürecinde her ay ‘eğitim semineri’ vermeye başlamış.

RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın “Terör haberleri yapan muhabirler ile televizyon yöneticilerinin” eğitime tabi tutulmasını önerdiği kurum olan Milli Güvenlik Akademisi (MGA), Harp Akademileri Komutanlığı’na bağlı faaliyet gösteriyor. 27 Şubat 1995’te Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği binasına taşınan akademi, faaliyetlerini Ankara’da sürdürmeye başladı.

GAZETECİ ÖNERİN

Üst düzey bürokrasiyi hedefleyen kamu görevlilerini eğitimden geçiren MGA, Ankara çalışmalarına gazetecileri de kattı. Önceleri Genelkurmay’dan, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’ne akademiye girmek isteyen gazetecileri önerme görevi verildi. Basın-Yayın da gazetelerin Ankara temsilciliklerine bir yazı göndererek ikişer aday ismi bildirmelerini istedi. Basın-Yayın bu isimleri ön elemeden geçirdikten sonra Genelkurmay’a iletti ve Genelkurmay her kurs dönemine iki-üç gazeteciyi katmaya başladı.

Yılda iki dönem eğitim çalışması yapan MGA’da 28 Şubat sürecinde birer aylık dönemler halinde ‘eğitim seminerleri’ verilmeye başlandı. MGA, başlangıçta TRT ve Anadolu Ajansı’nın haber şeflerini ve bölge müdürlerini eğittikten sonra seminerlerine çok sayıda gazeteci de kattı.

KAPIDAN DÖNDÜ

Bugün gazetecilerin ‘Terör haberi nasıl yapılır’ konulu eğitimden geçirilmesini öneren RTÜK Başkanı Zahid Akman da, 1996’da akademinin ‘müdavimi’ olmak istedi. Ancak dönemin ünlü paşası Erol Özkasnak, ‘sakalını’ gerekçe göstererek Akman’ı müdavimler arasına almadı.

BAŞKANI DA MGA’LI

Akman’ın, başında bulunduğu RTÜK’ün Eğitim Daire Başkanı Ayhan Özçelik de akademinin müdavimleri arasında. Yine RTÜK’te görevden alınan daire başkanlarından Cengiz Özçelik de MGA müdavimlerinin üye olabildiği Ulusal Güvenlik ve Stratejik Araştırmalar Derneği’nin kurucu genel başkanı.

AKP İŞLEYİŞİ BOZDU

2002’de iktidara gelen AKP, MGA’nın işleyişine müdahale etti. Daha önce sivil katılımcıları Genelkurmay belirlerken, AKP bu yetkiyi kendisinde topladı. ‘MGA’lı sıfatı kazanacakları, Başbakanlığın belirlemesi ilkesi getirildi. Ocak 2006’da sivil müdavimlerin de askerler tarafından seçilmesine ilişkin Harp Akademileri Yönetmeliği hükmü değiştirilerek, adayları Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı’nın belirlemesi hükme bağlandı.

AMBARGOYU DELDİLER

Bu değişiklik akademi müdavimlerine ‘akredite engeline’ takılan iki gazetecinin de katılmasına yol açtı. Bu yolla Genelkurmay’ın bazı yayın kuruluşlarına uyguladığı ambargo da delindi. 60. dönem kursiyerleri olarak akademiye alınan isimler arasına Zaman Gazetesi’nden Erdal Şen ve STV’den Remzi Ketenci de katıldı.

AA’NIN DİPLOMALI GENEL MÜDÜRÜ

MGA’dan diplomalı gazeteciler arasında Anadolu Ajansı Genel Müdürü Hilmi Bengi de bulunuyor. Bengi, MGA’lı olduğunu özgeçmişinde de belirtiyor.
60. dönemde akademiye, Hürriyet Dergi Grubu’ndan Ahmet Erhan Çelik’in yanı sıra Türkiye gazetesinden Mahmut Bulut, Yeni Forum gazetesinden Ömer Kamburoğlu da katıldı.

EMİN PAZARCI: SEMİNERLER FAYDALI

Gazeteci Emin Pazarcı, MGA’da seminerlere katıldığını, bir gazetecinin kendisini arayarak haber yapmak istemesi üzerine o dönemde çalıştığı Akşam Gazetesi’ndeki köşesinde özetle şöyle yazdı: “Bu tür davetler gazetelere gelir, gazeteler de bir isme görev verirlerdi. Orada ders vermezler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bazı konulara nasıl baktığına ilişkin seminerler verirler. Kıbrıs ve Ege sorunları, yurt içindeki yasa dışı örgütlerin çalışmaları gibi... Ben, bazı gazeteciler gibi, Türkiye’ye karşı silahlı saldırılar düzenlemek için yurtdışında kurulan terör kamplarında eğitilmedim. Sadece, bu ülkenin yasal bir kuruluşunun düzenlediği semineri takip ettim. Bütün gazetecilere de tavsiye ederim... MGA yasal bir kuruluş. Zaman zaman seminerler düzenliyor. Gazete yönetimlerine yazı yazıyor: Kuruluşunuzdan katılmak isteyen var mı? Dileyen gidiyor. Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı gibi kuruluşlardan uzmanlar, çeşitli konularda bilgiler veriyorlar. Anlatılanlar ‘gizli’ değil. Genelkurmay Başkanlığı’nın geçmişte gazetecilere verdiği brifinglerden farksız. Genel hatlarıyla sokaktaki vatandaşın bile bilgi sahibi olabileceği konular. Bu seminerlere yüzlerce gazeteci katılıyor. Üstelik faydalı da oluyor. Sorular soruyorsunuz. Eksiklerinizi tamamlıyorsunuz.”

KİTABINI YAZDI: ‘BİR MÜDAVİMİN GÜNLÜĞÜ’

Akademinin kursiyerlerinden, Çankırı’da yerel gazetecilik daha sonra da Ankara’da bazı bakanlıklarda basın müşavirliği yapan Yaşar Ateşsoy, 28 Şubat-27 Mayıs 2005 tarihleri arasında katıldığı eğitimi “Bir Müdavimin Günlüğü-Ufkun Ötesine Yolculuk” başlıklı bir kitapta topladı.
Kitap, akademi mezunlarının üye olduğu Ulusal Güvenlik ve Stratejik Araştırmalar Derneği tarafından yayımlandı. Kitaptan bir bir bölüm şöyle: “Derslere devamda azami titizlik isteniyor. Okul komutanına ‘Komutanım’ diye hitap edeceğiz. Diğer rütbeli öğretim üyelerine ve müdavimlere, rütbeleriyle hitap etmemiz (Albayım gibi) mümkün. Binada sigara içilmiyor, cep telefonu kullanılmıyor. Müdavim giriş kartlarını, sürekli sağ yakamızda ve adımız okunacak şekilde takacağız. Kaybeden, kartın maliyeti olan 20 doları ödemek zorunda. Açılış töreninin salondaki bölümü tamamlandıktan sonra, öğle yemeği ikram edildi. Sıraya girdik. Yemek tepsisini alan, ‘Nereye otursam’ veya ‘Acaba bizim arkadaş nereye oturmuş?’ diye gözleriyle salonu tarassut ederken, bir er, tek kişi ise, bir masadaki tek kişilik boş bir yere nezaketle yönlendiriyor. Doğal bir tanışma ve kaynaşma. Yemekler çok güzel. Tuğamiral M. Şemsi Aktuğ ile Mesut Albay da yarınki GAP gezisi ile ilgili bilgileri özetle tekrarlayıp, soruları cevapladı.

GAZETECİLER BOYKOT ETSİN

RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın gündeme getirdiği “Terör haberleri” yapan muhabirlere Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim verilmesi önerisine gazeteciler cemiyeti, sendika ve dernek başkanları tepki gösterdi. Gazeteciler, gazeteciliğin temelinde bağımsız ve objektif olma ilkesinin bulunduğunu hatırlatarak, Genelkurmay’a, iktidara, hükümete bağımlı olunmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.

‘MEHMETÇİK GAZETECİ’

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Başkanı AHMET ABAKAY: “Bu öneriyi getireni cehaletle suçluyorum. RTÜK başkanı Zahid Akman, kuryelikten, dolandırıcılık suçundan zanlı bir kişidir. Böyle bir kişi, basına çeki düzen verme önerisi getireceğine önce kendine bir çeki düzen versin. Biz bunlara ‘Mehmetçik gazeteci’ diyoruz. Demek ki az gelmiş, çoğaltmak istiyorlar. Gazeteciliğin evrensel kuralları var. Bunun da temeli bağımsız ve objektif olmaktır. Bu kurallar içinde askere, Genelkurmay’a, iktidara, bağımlı olma diye bir kural yoktur. Biz dernek olarak insan hakları ve ifade özgürlüğü konusunda gerek hükümet yöneticilerine, gerek MGA’dakilere ders verebiliriz. Gazetecilerin onların eğitimine ihtiyacı yok. O zaman, İletişim Fakülteleri’nin bir kısmını Devlet Bakanlığı’na bir kısmı da MGK’ya bağlanabilir. Böyle gayri ciddi bir öneriyi nasıl gündeme alıyorlar, şaşmamak mümkün değil. Komik oluyorlar. Gazetecilerden uzak dursunlar. Bu kurslara gitmeme çağrısı yapıyorum. Gazeteciler boykot etsin.”

‘PATRONLARI EĞİTSİNLER’

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı ERCAN İPEKÇİ: “Gazeteci görevini yerine getirirken sadece meslektaşlarından gelecek önerileri, görüşleri, eleştirileri dikkate alabilir. Hükümetten, kamu otoritelerinden gelen her türlü müdahaleye kapalıdır. Bir eğitim verilecekse öncelikle bürokratlara, güvenlik güçlerine verilmelidir. Bağımsız çalışacak olan gazeteciyi medya patronundan isteyeceksiniz. ‘Bana gönderin, ben eğitime tabi tutmak istiyorum’ diyeceksiniz. O zaman medya patronlarını eğitime tabi tutsunlar.” (TARAF)