Gazete Vatan Logo

Akciğer kanserinde sağ kalım süresi uzadı

Bilim insanları, akciğer kanseri tedavisinde kemoterapinin yanı sıra hedefe yönelik tedavi ve bağışıklık sisteminin harekete geçirildiği immüno-onkoloji uygulamalarının yer almasıyla sağ kalım süresinin ve yaşam kalitesinin arttığını belirtti.

Akciğer kanserinde sağ kalım süresi uzadı

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Özlem Sönmez, "İmmüno-onkoloji tedavisinde yeni bir ajan olan 'atezolizumab' etken maddeli ilacın sonuçları ele alındı. Kemoterapiye atezolizumab etken maddeli ilaç tedavisinin eklenmesi ile yassı hücreli tip akciğer kanseri tanılı hastalarda genel sağ kalım süresine yaklaşık 13 ay daha katkı sağlandığı gösterildi" dedi.

AKCİĞER KANSERİ YAŞAM KAYIPLARINDA İLK SIRADA

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Özlem Sönmez, akciğer kanserinin hem Türkiye'de hem dünyada, kansere bağlı yaşam kayıplarının ilk nedeni olduğunu söyledi. Dünyada bir yılda ortaya çıkan yeni akciğer kanseri vaka sayısının 2 milyon 900 bin ve buna bağlı yaşam kaybının 1 milyon 79 bin olduğu bilgisini veren Sönmez, "Türkiye'de her yıl 30 bin yeni akciğer kanseri vakası görülmektedir." dedi.

"EN UYGUN TEDAVİ BELİRLENİYOR"

Kanser tedavisinde yeni bilimsel çalışmaların sonuçlarının açıklandığını ve önemli kazanımlar elde edildiğini anlatan Sönmez, günümüzde kansere neden olan gen değişikliklerini hedefleyen ve vücudun savunma sistemi hücrelerini devreye sokacak onlarca molekül ile ilgili klinik çalışmaların da sürdürüldüğünü dile getirdi. Akciğer kanserinin en yeni gelişmelerin olduğu ve en yeni tedavilerin kullanıldığı kanser türü olduğunu vurgulayan Sönmez, tümörün genetik haritasının çıkarılmasıyla kişideki kansere neden olan genetik değişiklik bulunarak, o geni etkisiz hale getiren en uygun tedavinin belirlenebildiğini aktardı.

Haberin Devamı

YENİ İLAÇLARIN BAŞARI ORANI YÜKSEK

Sönmez, halk arasında "akıllı ilaçlar" veya "sihirli mermiler" olarak isimlendirilen ilaçların başarı oranının yüksek olduğunu ifade ederek, "Eskiden vücuda yayılmış evre akciğer kanseri hastaları 1 yılın altında yaşarken, bu ilaçları kullanabildiğimiz hastalar uzun yıllar aktif yaşamlarını sürdürebiliyor." diye konuştu.

"SAĞ KALIM SÜRESİ ARTTI"

Yeni tedavi seçeneklerinde vücudun bağışıklık sisteminin harekete geçirildiği immüno-onkolojinin önemli yer tuttuğuna işaret eden Sönmez, "Kemoterapi ile tümör hedef alınıyor. İmmüno-onkolojik tedaviler kemoterapiden farklı olarak bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Vücudun savunma sistemi hücrelerini, yani komandolarını harekete geçirerek tümörü yok etmeyi amaçlıyor. Bu nedenle yan etkileri de daha az ve kontrol edilebilir düzeyde oluyor." ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

SONUÇLARI TIP DERGİLERİNDE YAYINLANDI

Vücudun savunma sistemi hücreleri olan T hücreleri aktif bile olsa kanserli hücre saldırısını frenleme yönünde bir sinyal alındığında kanserli hücreyi öldürmediğini, geri çektiğini bildiren Sönmez, şunları kaydetti: Bu nedenle frenlenmeyi ortadan kaldıran ve 'immun kontrol noktası inhibitörleri' olarak isimlendirilen ilaçlar geliştirildi, immün kontrol noktası molekülü tanımlandı. Bu ilaçlardan üçünün akciğer kanseri tedavisinde kemoterapi ile veya tek başına akciğer kanseri tedavisinde etkinliği ve güvenilirliği çok sayıda çalışma ile gösterildi ve sonuçları saygın tıp dergilerinde yayımlandı. Dünya Akciğer Kanseri Kongresi'nde, immüno-onkoloji tedavisinde yeni bir ajan olan 'atezolizumab' etken maddeli ilacın sonuçları ele alındı. Kemoterapiye atezolizumab etken maddeli ilaç tedavisinin eklenmesi ile yassı hücreli tip akciğer kanseri tanılı hastalarda genel sağ kalım süresine yaklaşık 13 ay daha katkı sağlandığı gösterildi.

Haberin Devamı

"TEDAVİ YÖNTEMLERİ SON 5 YILDA DEĞİŞTİ"

Akciğer kanseri tanı ve tedavisinde uygulanan yöntemlerin özellikle son 5 yıl içinde tamamen değiştiğine dikkati çeken Göker, şu bilgileri verdi: Daha doğru ve kesin tanı için, yepyeni araç ve gereçler geliştirildi, hastaya eziyet çektirmeyen, konforunu bozmayan yöntemler kullanılmaya başlandı. Bu tanı yöntemleriyle, tümörün moleküler genetiği deşifre edildi. Cerrahi ve radyasyon onkolojisinde tarih, akciğer kanseri için yeniden yazılmaya başlandı. En az doku kaybı ve hasarı, dolayısıyla önemsenmeyecek yan etkilerle birlikte başarı şansı en üste çıkmaya başladı. Her iki uzmanlık alanında da yine uzay teknolojisi kullanılmaya başlandı. Kapalı ameliyatlar ve nokta atışlı ışın tedavileri ülkemizde de hızla yerini almaya başladı. Hedefe yönelik tedavi ve immünoterapi devrim niteliğinde ilerlemedir. Bunlardan birincisi, sadece kanser hücresini etkileyen ve öldüren ilaçlar olan hedefe yönelik tedavi. İkinci tedavi yöntemi ise kansere bakış açımızı sil baştan değiştiren immünoterapi oldu. Kanser hücrelerini akıllı yapanın, bağışıklık sistemini aptallaştırabilme yeteneği olduğunu ortaya koyan iki bilim insanı, Nobel ödülü aldı. Kanser hücrelerinin bu yeteneği anlaşıldıktan sonra, savaşımız bunlara yöneldi ve immünoterapi tedavisi geliştirildi. Ülkemizde çoğu onkoloji merkezinde hem hedefe yönelik tedaviler hem immünoterapiler başarıyla uygulanıyor. Sağlık Bakanlığınca bu tedavilerin kullanımı onaylandı, Sosyal Güvenlik Kurumunca bu ilaçların geri ödeme kapsamına alınmasını umuyoruz.

Haberin Devamı