AK Partili vekilden dizilere çok sert eleştiri

TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Komisyonu AK Parti İstanbul Milletvekili Alev Dedegil başkanlığında toplandı.

Komisyonda, Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile Ankara L 1 Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Kadir Avara, kadına yönelik şiddet olaylarının tarafı kadın mahkumların sorunları ve bu sorunların çözüm önerileri üzerine sunum yaptı.

Şiddetin mağduru kadın mahkumların aile bağlarının koptuğuna, ekonomik sıkıntılar yaşadıklarına ve geleceğe ilişkin kaygılar taşıdıklarına işaret eden Avara, kurum olarak bu sorunların giderilmesine yönelik hizmetler sunmaya çalıştıklarını anlattı. Avara, bu kişilerin tahliyeleri sonrasında tehlike altında olanların tanık koruma kanunundan yararlandırılarak kimliklerinin ve hatta fiziki görüntülerinin değiştirilmesi ile İŞKUR'un istihdamlarında öncelik vermesi gibi düzenlemeler yapılabileceğini söyledi.

Komisyon toplantısında Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan Psikolog Nesil Sağın Küçük ile Sosyal Çalışmacılar Özlem Tanışman ve Mevhibe Nurşah Aydoğan, Ankara L 1 Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Psikolog Ayşen Acar da sunum gerçekleştirdiler.

Küçük konuşmasında şiddet görenlerin ileride kendilerinin de şiddet uygulayan pozisyonuna geçtiğini belirterek, çalışmalarının hedefinin şiddet mağdurlarının sorunlarını çözmenin yanı sıra vakaların yeni mağdurlar yaratmasını engellemek olduğunu da vurguladı.

"Milletimiz sağduyusuyla provokatörlere fırsat vermeyecektir"

Kurum temsilcileri sunumlarının ardından, komisyon üyesi milletvekillerinin sorularını yanıtladılar.

Komisyon toplantısında söz alan milletvekilleri konuşmalarına, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesinden duydukları üzüntüyü dile getirerek başladılar.

AK Parti İstanbul Milletvekili İsmet Uçma da söz alarak olayı lanetledi.

Uçma, "Toplumun hemen bütün kesimleri olay üzerinde ittifak halindeyken çok üzücüdür ki topluma rehberlik etmesi gereken siyasi önderlerimiz ayrıştırıcı bir üslupla, sanki mevcut hükümet olmasaydı Özgecan katledilmeyecekti, sorumluları mevcut siyasi süreçmiş gibi çirkin, kabul edilmesi mümkün olmayan bir sürece taşımaya çalışıyor. Bundan süratle kaçınmak gerekli. Toplumu germekten başka hiçbir işe yaramayacağını, kimsenin böyle bir cinayeti tasvip edemeyeceğini ve etmediğini, herkesin ortak bir dille kınadığını bir kez daha ifade ediyorum" diye konuştu.

Özgecan Aslan'ın ailesini akilane tutumu dolayısıyla kutlayan Uçma, "Bunu fırsat bilerek sağa sola çekmek isteyenlere fırsat vermedikleri için kutluyorum" dedi. Olayın takipçisi olacaklarını da vurgulayan Uçma, "Ülkemizi ateş çemberi içerisine almak isteyen ulus içi ve ulus dışı güçler, bu tür olayları provoke ederek, milletimizde var olan tarihi hasleti birbirine tavır olarak geliştirmeye çalışan odaklar bu tür anlarda ortaya çıkarlar. Milletimiz sağduyusuyla bunlara fırsat vermeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Dizilere eleştiri

Evlilik aktinde bulunacak kişilerin risk grubu içinde olup olmadığının mutlaka incelenmesi ve risk altında iseler tedavi edilmeleri gerektiğini, böyle kişilerin evlenmesine izin verilmesinin doğru olmadığını ifade eden Uçma, şöyle devam etti:

"Bütün kutsallarda topluma risk grubu içerisinde yansımış insanların evlilikleri yasaktır. Buna ilişkin bir tedbir alabiliyor muyuz? Mesela adam alkolik, uyuşturucu bağımlısı, tabi çevre şartlarını ıslah edemediğimiz için bizim bunda katkımız var bunda hiç kuşku yok, adam kumar oynuyor, biz buna yavrumuzu veriyoruz. Evlendiriyoruz. Eşyamıza, evimize, arabamıza dikkat ediyoruz, nasıl oluyor da çocuklarımız bunlardan daha mı değersiz."

Şiddetin önlenmesinde sağlıklı aile yapısının korunup güçlendirilmesinin önemine işaret eden Uçma, "Diziler yapacaksınız, orada yenge kayın ilişkilerinde hiçbir sınır gözetmeyeceksiniz, hiçbir sınırlama tanımayacaksınız, sonra 'tecavüzler artıyor' diyeceksiniz. Ne bekliyorsunuz? Rüzgar eken, fırtına biçer. Kreş eken de huzurevi biçecek hiç kuşkunuz olmasın" şeklinde konuştu.

Sosyal Çalışmacı Aydoğan ise bir soruyu yanıtlarken hükümlü kadınların cezaevlerinde 0-6 yaşa kadar çocuklarıyla beraber kaldıklarını hatırlatarak, bu çocukların gelişme çağında olmaları nedeniyle hayatı cezaevi ortamında tanıdıklarını ve bundan ibaretmiş gibi algıladıklarını, hatta suçu normalleştirdiklerini anlattı.

Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Avara ise soruları yanıtlarken cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin eğitim ve sosyalleşmesine yönelik fiziki koşulların geliştirilmesinin suçun tekrarlanmaması açısından önemli olduğuna işaret etti.

-"Başkalarının çocuğunun başını yakanlar da var maalesef"

AK Parti Elazığ Milletvekili Sermin Balık da çocuklarında karşı cinse karşı olumsuz davranışlar fark eden bazı ailelerin, sebeplerini araştırmak ve tedavi yolunu seçmek yerine "evlendirelim kurtulalım" anlayışı içinde olduklarını ifade ederek, bunun yanlış olduğunu belirtti. Balık, "Çocuklarının sorunlarını kabul edip çözmek yerine, evlendirip başkalarının çocuğunun başını yakanlar da var maalesef" diye konuştu.

AK Partili Uçma kadının kadına şiddetinin hiç konuşulmadığına işaret ederek, "Statü sahibi görünen kadınlar diğerlerine şiddet uyguluyorlar. Hanımlar beş çayında otururken 'Siz ev hanımı mısınız?' diyerek karşısındakine psikolojik şiddet uyguluyor. Bizim yapmamız gereken anneliği, ev hanımlığını, eşliği yüceltmektir. Kadınlar kendi aralarında bunları çok örseliyorlar. Yapmamak lazım" değerlendirmesinde bulundu.

Uçma, çocukların eğitiminde medyanın etkisine değinerek, reyting uğruna geleceğin yok edilmemesi gerektiğini belirtti. "Diziler bir suç işlendiği zaman onu örtme metotlarıyla dolu. Mesela Kurtlar Vadisi. İşkence sahneleriyle dolu ama çok beğeniliyor" diyen Uçma, toplumda iyilik adına da kötülük adına da ne varsa bunlara medyanın katkısı olduğunu söyledi.

Bu arada sunum yapan uzmanların şiddet mağduru kadınlarla ilgili anlattıkları örnek vakalar, bu kişilerin kimliklerinin ortaya çıkmaması nedeniyle tutanaklara alınmadı.