AK Parti'nin korkusu...
02.06.2014 - 12:46 |
Ağustos ayında gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Ankara’da özellikle AK Parti kulislerinde herkesin birbirine sorduğu soru çok benzer: Partiyi her durumda yönetecek isim belli, ancak başkan kim?
En geç Ağustos sonunda Ankara’nın 864 rakımlı tepesi, Türkiye’nin zirvesi Çankaya ilk kez halkın oylarıyla yeni sahibini bulacak. Bu makam için AK Parti’de herkesin ortak adayı aynı:
Al Jazeera Türk'ün haberine göre, Erdoğan resmi olarak açıklamasa da Cumhurbaşkanı adayı olacağı kesin gibi. AK Parti’nin uzunca bir süredir gündemindeki konu ise Erdoğan sonrası partiye ve hükümete kimin başkanlık edeceği.
Hafta sonu katıldığı bir televizyon programında Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ikna edilmesi gerektiği üzerinde durdu. Abdullah Gül partinin ve hükümetin başına döner mi?
ÇANKAYA VALİZ TOPLUYOR
Cumhurbaşkanı’nın 6 yıldır en yakınında bulunan isimlerden bir Köşk kaynağı, Gül’ün kararının kesin olduğu görüşünde. 1991’den beri siyasetin aktif olarak içinde bulunan Abdullah Gül’ün bir süre İstanbul’da dinleneceği ve kendi adını taşıyan Abdullah Gül Üniversitesi’nin çalışmalarıyla meşgul olacağı belirtiliyor. Abdullah Gül’ün ikamet edeceği yer, bizzat eşi Hayrunnisa Gül'ün gözetiminde hazırlandı bile. Cumhurbaşkanı yanındaki yakın çalışma arkadaşlarına valizlerini toplamalarını, son projelerini kapatmalarını da iletti.
ÇAĞRILAR VAR
AK Parti’nin kurucularından ve teşkilatta özgül ağırlığı olan Bülent Arınç, Beşir Atalay, Ali Babacan gibi isimler Gül’ün İstanbul planını bir yana bırakıp, kurucusu olduğu partinin başına geçmesi konusunda ısrarcı. Çağrıyı yapanlar hatta "O iş henüz bitmedi" dese de, Köşk kaynakları Abdullah Gül’ün bu çağrılara yakın vadede olumlu cevap vermeyeceği görüşünde.
Abdullah Gül’ün bu kararı almasındaki en önemli neden, Erdoğan’ın çerçevesini çizdiği Cumhurbaşkanı’nın Hükümetin başında "düşük profil" icracı bir başbakanla daha uyumlu çalışabileceği görüşünde. "Abdullah Gül siyaset düşüncesini tamamen kafasından silmiş midir?" sorusuna ise "Asla" cevabı veriliyor. Günü geldiğinde delege tarafından da güçlü çağrılar olduğunda 11. Cumhurbaşkanı kurucusu olduğu partinin başına geçecektir.
AK Parti’de iki dönemdir milletvekilliği yapan teşkilata hakim bir isim de Gül’ün istemesi halinde partide onun başkanlığına itiraz edilmeyeceğini belirtiyor. "Gül, 'Ben partimin başına geçeceğim' dese Başbakan dahil hiç kimse bu görüşe karşı çıkmaz" diyor.
AK PARTİ'DE ANAP KORKUSU
Erdoğan’ın Köşk'e çıkması durumunda AKP’de temel çekince tarihin tekerrür etmesi. AK Parti’nin Turgut Özal sonrası ANAP’ına dönüşmesi. Özellikle partinin kurucu ve en önde gelen isimlerinin zorunlu olarak bir dönem yedek kulübesine oturacağı 2015 sonrasında Parti’de özgül ağırlığı olacak olan birinin Başkanlık etmesi isteniyor. Gözler bugünlerde ağırlıklı olarak Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na çevrilmiş durumda. Teşkilatın içinde bir kesim Davutoğlu’nun teşkilattan gelmemesinin sorun olacağını düşünse de Ankara’da Erdoğan sonrası için bu günlerde ismi en çok telaffuz edilen kişi o. Hem halk nezdindeki bilinirliği hem de AK Parti ve Erdoğan siyasetini içselleştirdiği için Erdoğan’ın da aklındaki ismin Davutoğlu olduğu görüşü dillendiriliyor.
GÜL GERİ DÖNMELİ!
Bülent Arınç, Beşir Atalay gibi isimler Gül’ün gelmesi için ikna edilmesi gerektiği görüşünde.
Partinin üç önemli kurucusundan biri olan Bülent Arınç’ın başını çektiği ve parti tüzüğüne göre 2015’te parlamentoda bulunmayacak olan Beşir Atalay, Ali Babacan gibi isimler Gül’ün gelmesi için ikna edilmesi gerektiği görüşünde. Ancak Gül’ün baştan çekincesini koyduğu "Düşük profilli bir Başbakan olmam" görüşü sabitken bu noktada Erdoğan’ın iknası daha önemli görünüyor.
TEŞKİLAT DEĞİŞİKLİĞİ NEYİN İŞARETİ?
AK Parti’de 30 Mart sonrasında teşkilata da köklü bir neşter vurularak 15 Haziran’a kadar 40’a yakın il ve 300’ten fazla ilçenin yönetimlerinin istifası istendi. Birçoğu AK Parti’nin kuruluşundan beri görev yapan isimlerle yollar ayrıldı. Bu ‘büyük değişim’ de Erdoğan’ın partiyi emanet edeceği kişi için köklü değişim olarak yorumlanıyor. Zira değişen sadece seçimlerde başarısız olan iller değil, neredeyse tüm Türkiye teşkilatının yarısı. İl başkanlarının değişimiyle ‘delege listeleri’ de değişiyor olacak.
Haberin Devamı
