Gazete Vatan Logo

AK Parti Grup Başkanvekili Turan'dan Kılıçdaroğlu'na tepki: Dava açacağım

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, bugün grup toplantısında ismimizi de vererek, 'Bülent Turan, PKK ve FETÖ baro kurabilir. Ne var bunda dedi.' gibi hiç kimsenin kabul edemeyeceği, hiçbir siyasiye yakışmayan tarzda ifadeler kullandı. Sayın Kılıçdaroğlu'na bu yalan ve iftirasından dolayı dava açacağım." dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Turan'dan Kılıçdaroğlu'na tepki: Dava açacağım

Turan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, AK Parti ile MHP milletvekillerinin imzasını taşıyan, "barolarda reform" olarak ifade ettikleri kanun teklifini geçen yasalaştırdıklarını söyledi

Düzenlemenin ardından baroların zamanla daha demokratik yapıya kavuştuğunun, alternatif baroların oluştuğunun görüleceğini dile getiren Turan, her kanunun eleştirilen tarafı olabileceğini, bunların büyük çoğunluğunun uygulamada görüleceğini belirtti.

"CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, bugün grup toplantısında ismimizi de vererek, 'Bülent Turan, PKK ve FETÖ baro kurabilir. Ne var bunda dedi.' gibi hiç kimsenin kabul edemeyeceği, hiçbir siyasiye yakışmayan tarzda ifadeler kullandı." diyen Turan, Kılıçdaroğlu'nun, kendisinden bir özür borcu olduğunu söyledi.

Turan, "Kılıçdaroğlu'nun hangi kasetlerle, nasıl operasyonlarla genel başkan olduğunu biz biliyoruz ancak söylemediğimiz bir ifadeden yola çıkarak siyasi argüman geliştirmesini Türkiye'deki en büyük sorunun, bir ana muhalefet ve lideri sorunu olduğunu bir kere daha göstermiş oldu." diye konuştu.

Haberin Devamı

Cep telefonundan, daha önce düzenlediği basın toplantısında kullandığı, "Bu kanun teklifi geçerse PKK, FETÖ, benzer kurum ve kuruluşlar, örgütler tutar baro kurarmış. Kursunlar. Kanunlar çerçevesinde suç işleyen kim varsa zaten bunun bedelini ödeyecek." sözlerini dinleten Turan, şöyle devam etti:

"Çok net değil mi? Kursunlar, bu kanunlar çerçevesinde cezasını çekecekler yani kuramayacaklar diyorum. Böyle bir ifadenin yarısını alıp yarısını almamak bir siyasi parti liderine hem de iktidardan sonraki en büyük partinin genel başkanına yakışır mı? Aslında bu CHP'nin neden uzun yıllardan beri oy alamadığının, iktidar olamadığının fotoğrafı. Topluma doğru olmayan bilgiler verirseniz, 'Ben akıllıyım, siz değilsiniz.' tarzı yaklaşımla halkı kandırabileceğinizi düşünürseniz bu halk samimiyet ile doğru ve yanlışı görür ve buna göre karar verir. Bu yüzden Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu yaklaşımını bir özür borcuyla takdire sunuyorum.

Bunun dışında güya bir siyasi kurnazlıkla 'Ey MHP'liler neredesiniz?' deyip, güya PKK ve FETÖ'ye baro kurma hakkı veren bu kanuna nasıl destek olduklarını soruyor. Bir defa MHP bu kanunun destekleyeni değil tam aksine AK Parti'yle beraber kanun teklif sahibi, hazırlayanı. Bu yüzden 'AK Parti yaptı, MHP destek oldu.' değil, MHP'yle, ittifak ortağımızla yaptığımız bir kanun teklifi. Kaldı ki bu kanunla ilgili reform tarafı, çok önemli düzenlemeler var. Anadolu barolarının eşitlenmesi, delegelerin eşit temsil edilmesi var. İstenirse büyükşehirlerde de birden fazla baro kurma imkanı var."

Haberin Devamı

"CHP'nin sittin sene iktidar olamayacağını görmüş olduk"

Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerini sürdüren Turan, şunları söyledi:

"Bizim o yarım cümlemize atıfla, MHP'lilere seslenerek 'Neredesiniz?' diyor. Ben söyleyeyim, biz yarın arifesi olan 15 Temmuz gecesi MHP'lilerle beraber meydanlardaydık. Ben soruyorum, ey Kılıçdaroğlu sen neredeydin? Soruyor, 'Ey MHP'liler, Bülent Turan bunu derken neredeydiniz?' Ben soruyorum, ey Kılıçdaroğlu biz 15 Temmuz sonrasında olağanüstü hal ilan ederken FETÖ ve PKK ile en ağır mücadeleyi verirken hep MHP'lilerle yol yürüdük, bundan şeref duyduk. Cumhur İttifakı'nı beraber kurduk. Ama soruyorum, o halde neredeydin? Dersaneler kapatılırken, FETÖ'nün operasyonları başladığında, basın organları kapatıldığında, MİT krizinde neredeydin? Daha birçok konuda sorarız ki Kılıçdaroğlu'nun olduğu yer kamuoyunca malum."

Haberin Devamı

Meclis'te konuşurken, Genel Kurulda ve grup toplantılarında siyasi eleştirinin başlarının tacı olduğunu belirten Turan, "Alternatif yönetimler, alternatif teklifler, alternatif işaretler hepsi başımızın tacı. Diyebilir ki 'Baro da bu yönetim olmamış, şu olsun.' Hepsini dinleriz, değerlendiririz ama dediğimiz bir cümleyi kesip, kısaltıp yalnızca yarısını ifade etmek en büyük haksızlık. Bu iftirayla, dedikodu tarzıyla, kes, kopyala anlayışıyla CHP'nin bu ülkede sittin sene iktidar olamayacağını görmüş olduk." diye konuştu.

"Meclisimiz pandemi sürecine rağmen çalışmalarına devam ediyor"

Haberin Devamı

Gazetecilerin de sorularını yanıtlayan Turan, Meclisin çalışma takvimine ilişkin soru üzerine, İçtüzük gereği Meclisin yaz döneminin geçen hafta itibarıyla geride kaldığını anımsatarak, "Vekillerimiz şu an pandemi sürecine rağmen toplumumuzun beklediği bazı kanunların yasalaşması için, daha önce planladığımız bir yasama takviminin gereği olarak toplantılarına, Genel Kurula devam ediyorlar." diye konuştu.

Turan, Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında hazırlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi'ni yasama dönemine ara vermeden yasalaştırmayı ümit ettiklerini dile getirdi.

İstihdamla ilgili bir kanun teklifleri olduğunu belirten Turan, "Buna ilişkin açıklamayı arkadaşlarımız yapacaklar. İstihdam paketiyle ilgili de toplumumuzun özellikle pandemi sürecinde işverenlerimize, çalışanlarımıza işleriyle ilgili konularda destek olmak için bir kanun teklifi. Bunu da inşallah hazırlayacağız." dedi.

Sosyal medya düzenlemesi

Sosyal medya düzenlemesinin gelecek günlerde Meclis'e gelip gelmeyeceğine ilişkin soru üzerine Turan, sosyal medya düzenlemesine ilişkin daha önce gündeme getirdikleri bir kanun çalışması olduğunu, bu çalışmanın halen devam ettiğini bildirdi.

Sosyal medya dünyanın ve Türkiye'nin bir gerçeği olduğuna dikkati çeken Turan, şunları kaydetti:

"Kapatılan, yok edilen bir tarz asla yok, yalnızca milletimizin egemenliğinin gereği olarak atılması istenen bazı adımlar var. Bu adımlar ifade edildiğinde tüm partilerin de bunlara omuz verebileceğini, bir kısıtlamadan daha ziyade Türkiye'deki tüm vatandaşlarımızın hak ve hukuklarını kollayan, uluslararası firmaların da Türkiye'deki sorumluluğunu artıran bir düzenleme olması gerektiğini ifade ediyorum."