Gazete Vatan Logo
Magazin Aile dramları beni çok etkiler

Aile dramları beni çok etkiler

Kanal D’nin yeni dizisi Babam ve Ailesi ekrana geldiği andan beri kendine özel bir izleyici kitlesi yarattı. Bülent İnal da ilk kez farklı bir rol ile ekranlara geri döndü. İnal ile oyunculuk üzerine konuştuk

Aile dramları beni çok etkiler

Uzun bir aradan sonra Babam ve Ailesi ile ekrana dönüyorsunuz...

Evet bir süredir ekranlarda yoktum, içinde kendimi iyi hissedebileceğim bir proje arıyordum. Gerek senaryosu gerekse oyuncu kadrosuyla çok içime sinen bir proje oldu Babam ve Ailesi, bu yüzden çok mutluyum tabii ki.

İlk defa dört çocuklu zengin bir iş adamı rolünde izliyoruz sizi. Bu karakter özellikle tercih ettiğiniz bir karakter miydi?

Dört çocuklu bir babayı oynamak gibi özel bir isteğim yoktu ama büyük aile dramaları beni her zaman etkilemiştir. İlk başta dört çocuk fikrine alışmak zor gelse de çekimler başladıktan sonra kısa sürede bu duruma alıştım.

Sette ortam nasıl? Diğer oyuncularla daha önce çalışmış mıydınız?

Güzel bir aile olduk, ekip kısa sürede birbirine alıştı. Çok keyifli gidiyor şimdilik. Ceyda ile daha önce çalışmıştık çok eski arkadaşız, annemi oynayan Emel Hanım’la da daha önce bir projede beraberdik. Diğer oyuncularla ilk defa çalışıyorum.

Kemal çocuklarına çok düşkün bir baba. Kemal ve Bülent arasında ne gibi benzerlikler var?

Haberin Devamı

Kemal ve Bülent arasında pek bir benzerlik yok açıkçası. Olsa olsa bir babanın evlatlarına duyduğu sevgi ve iyi bir baba olma isteği olabilir.

İçe kapanık bir çocuktum

Aile nedir?

Huzur.

Kemal İpekçi ile empati kurabiliyor musunuz?

Tabii ki kurmaya çalışıyorum, onu anlamaya çalışıyorum. İçinde bulunulan durumun, yapılan hataların tek suçlusunun o olmadığını düşünüyorum, zaten ilerleyen bölümlerde kendini savunacaktır.

Hatırlayabildiğiniz ilk anı nedir?

Urfa da yaşadığımız ev, babam ve babaannemin hayatta olduğu anlar geliyor.

Nasıl bir çocuktunuz?

İçe kapanık ve çekingen. Pek çalışkandım diyemem. Tiyatroyla tanışana kadarda bu şekilde devam etti.

Oyuncu olmaya ne zaman karar verdiniz?

Bilinçli bir karar değildi. Liseden bir arkadaşımla yolda yürürken, Bornova’da belediye tiyatrosunun kurs afişini görüp kayıt yaptırmamızla başladı her şey. Kursa başladıktan sonra gerçekten bu mesleği yapmak istediğime karar verdim ve ilk hedefim Güzel Sanatlar Fakültesine girebilmekti.

Yaşantım hiçbir zaman değişmedi

Haberin Devamı

Henüz televizyon ile şöhreti yakalamadığınız dönemde bir oyuncu olarak nelerde zorlandınız?

Benim hedeflerimin arasında televizyon yoktu aslında. Ya devlet tiyatrosunda ya da İstanbul Şehir Tiyatroları’nda oyuncu olmaktı amacım. Biz bu mesleğe başlarken zaten çok para kazanamayacağımızı ve zorlanacağımızı biliyorduk. Çok zor ama çok güzel şeyler öğrendiğim zamanlar yaşadım. 35 metrekare bir evde üç arkadaş yaşıyorduk ve en büyük sıkıntımız İstanbul gibi büyük bir şehirde hem çevre edinebilmek hem de geçinebilmekti.

Dizilerde oyunculuk yapmaya başladığınızdan bu yana hayatınızda neler değişti?

Tabii ki dizilerde yer almanın hayatımızı çok kolaylaştırdığı ve maddi anlamda da rahatlattığı bir gerçek. Bunun haricinde hayata bakışımda ya da yaşantımda ciddi bir değişiklik olmadı. En büyük katkısı istediğim işi seçebilme özgürlüğü.

Kariyeriniz boyunca unutamadığınız bir anınız var mı?

Çok var ama şu an aklıma ilk gelen Ayvalık’ta Kurşun Yarası’nı çekerken bir kaymakamı canlandırıyordum. Set arasında oranın yerlisi yaşlı teyzeler beni gerçek kaymakam sanıp yaşadıkları sorunlardan bahsetmişlerdi. O an hala aklıma geldikçe gülümserim.

Haberin Devamı

Sakin bir adamımdır

En iyi arkadaşınız sizi nasıl tarif eder?

Genel olarak sakin, soğuk kanlı olarak tarif edeceklerini düşünüyorum.

Başarıyı nasıl tanımlar ve ölçersiniz?

Kafama koyduğum, inandığım şeyi yapabilirsem kendimi başarılı sayarım. İnsanın koyduğu hedefe ulaşabilmesidir bence başarı.

Babam ve Ailesi izleyicilerine söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Çok güzel yorumlar geliyor, eleştirileri de dikkate alıyoruz. Hepsine çok teşekkür ediyoruz.