Böylesi vatandaşı isyan ettirir

Biliyorsunuz, geçen yıl temmuz ayından itibaren Kablolu TV hizmeti Türk Telekom'dan Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş.'ye geçti

Haberin Devamı

Biliyorsunuz, geçen yıl temmuz ayından itibaren Kablolu TV hizmeti Türk Telekom'dan Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş.'ye geçti. Kurum yetkilileri ilk iş olarak da analog yayından dijital yayına geçilmesi için altyapı çalışmalarına başladı. Bu yıl içinde dijital yayına başlanacak. Sonuçları ise daha kaliteli yayın ve kanal sayısında artış olması. Diğer bir değişiklikse faturaların kullanıcılara iki ayda bir gönderilmesi oldu. Ancak şubat ayı içinde gönderilen faturalar vatandaşları oldukça şaşırttı. Zira 7 YTL olan Kablolu TV ücreti 14 YTL'ye yükselmişti. Yani yüzde 100'lük bir artış söz konusu...

Daha kaliteli, bol seçenekli hizmet verileceği için bütün Kablolu TV kullanıcıları sevinçli. Üstelik dijital yayına geçildiğinde kesintiler de en az seviyeye inecek. Ancak ücret konusunda daha ilk aylarda yapılan yüksek artış şimdiden onları kara kara düşündürüyor. Üstelik daha dijital yayına bile geçilmiş değil. Kurum yetkililerinden bu konuyla ilgili bir açıklama bekliyorum.

Cadde kararınca serseri terörü başladı
Küçükyalı Bağdat Caddesi'nde yol ve kaldırım yapım çalışmaları bir-iki ay önce tamamlandı. Semt sakinleri, "Artık çamur, pislik ve gürültü olmayacak" diye sevinirken bu sefer de karanlığın esareti altına girdiler. Bakın, yaklaşık iki aydır bu caddenin Tansaş alışveriş merkeziyle istasyon arasında kalan bölümünde, aynı sıra üzerinde, 7-8 tane sokak lambası yanmıyor. Yoldan geçen bayanlar özellikle akşam saatlerinde serserilerin tacizine uğruyor. Ayrıca birçok eve de hırsız girmiş. Semt sakinleri durumu Maltepe Belediyesi'ne, Büyükşehir Belediyesi'ne ve AYEDAŞ'a defalarca bildirmiş ama maalesef lambaları yakan olmamış.

Hırsızların, gaspçıların ve serserilerin cirit attığı İstanbul'da her gün onlarca vatandaşın evi soyuluyor, bir o kadarı da tacize ve kapkaca uğruyor, işte, Küçükyalı semti de yaklaşık iki aydır bu olaylardan nasibini alıyor. Ancak ne hikmetse, ilgili kurum veya kurumlar harekete geçip caddeyi aydınlatmıyor. Sanırım, kan ve yerlerde sürüklenen masum vatandaşları görmeden kimse harekete geçmeyecek.

Ayıp devam ediyor
Bundan yaklaşık iki buçuk ay önce Sarıyer'de Bahçeköy ile Kemerburgaz arasındaki orman yolunun berbat haliyle ilgili yazmıştım. Bu yolu, özellikle sabah işe gidiş ve akşam işten dönüş saatlerinde trafiğe takılmak istemeyenler kullanıyor. Ancak son aylarda yol öyle bir hale geldi ki, bırakın aracınızla iyi-kötü ilerleyebilmeyi, her an bir kazaya kurban gitme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Özellikle son bir aydır uzun süreli kar yağışlarının ardından iyice derinleşen çukurlara yenileri de eklendi.

Ayrıca kapağı olmayan iki kanalizasyon çukuru bulunuyor yolun üzerinde. Bütün bunlara bir de yolun ortasından ilerleyen kamyonlar ve su tankerleri de eklenince kazalar kaçınılmaz oluyor. Bugüne kadar ondan fazla trafik kazası meydana gelmiş. Ancak benim uyarıma ve vatandaşların aramalarına rağmen hiçbir yetkili de kılını kıpırdatma gereği duymamış.

Bu nasıl bir vurdumduymazlıktır. Her yıl yüzlerce kişi trafik kazalarına kurban gidiyor, bir o kadarı da sakat kalıyor. Ancak buna rağmen yollardaki sorunları gidermek için maalesef daha büyük bir kaza, hatta bir facia bekliyoruz. Ben buradan Karayolları, Büyükşehir Belediyesi ve Sarıyer Belediyesi yetkililerine sesleniyorum. Aylardır uyarılar yapılıyor. Buna rağmen siz kulaklarınızı tıkamış, koltuklarınızda keyif çatıyorsunuz. Şu yolu bir an önce adam etmeye bakın. Sonradan dökeceğiniz timsah gözyaşları fayda etmeyecektir, bilesiniz.

DİĞER YENİ YAZILAR