Sahtekârlıkta da ilerleme var

İleri bir teknoloji çağında yaşıyoruz. Birçok alanda akılları durduracak ilerlemeler oluyor. İnsanoğlu bu yeni buluşlara uymak zorunda. Normal, düzgün insanlar aralarında bunları konuşurken, herhalde hırsızlar da boş durmuyorlardır

Haberin Devamı

İleri bir teknoloji çağında yaşıyoruz. Birçok alanda akılları durduracak ilerlemeler oluyor. İnsanoğlu bu yeni buluşlara uymak zorunda. Normal, düzgün insanlar aralarında bunları konuşurken, herhalde hırsızlar da boş durmuyorlardır. Onlar da "Bu ileri çağda nasıl daha rahat hırsızlık yapabiliriz?" diye düşünüyorlardır. Bu bağlamda bana gelen şikâyetlerden de anlaşılıyor ki, hırsızların bir kısmı çağa ayak uydurmuş.

Birincisini anlatayım. Adam Almanya'dan gelmiş. Havaalanında bavullarını taksiye yüklemiş ve karşı yakada, Göztepe'de bulunan evinin kapısına gelmiş. Bavulları indirip, taksi şoförüne ücreti öderken yanına gayet düzgün giyimli bir kız ve bir erkek çocuğu gelmiş. "Afedersiniz beyefendi, biz Amerika'dan yeni geldik. Burada bir akrabamız oturuyor. İstiyorsanız, bavulları taşımanıza yardımcı olalım" demişler. Adam da teşekkür etmiş. Hatta onlara ingilizce, "How are you?" deyince, "Fine, thanks" cevabını almış. Neyse, bavullar apartmana sokulmuş, çocuklar asansörden üçüncü katta inmişler. Almanya'dan gelen vatandaş da dördüncü kattaki dairesine gitmiş. İki, üç dakika sonra zili çalmış. Kapıyı açınca, bir de bakmış ki karşısında biraz önceki çocuklar var. "Hayrola?" deyince, "Zili çaldık ama evde yoklar. Bekleyeceğiz. Bu arada çok susadık. Bize birer bardak su verebilir misiniz?" cevabını vermişler. "Tabii, ne demek" diyen vatandaş mutfağa girip, çocuklara birer bardak soğuk su takdim etmiş. Biri içer gibi yapmış, daha sonra da "Aman bu çok soğuk. Daha ılığı yok mu?" şeklinde konuşunca bizim Almanyalı vatandaş, yine içeri girip, mutfaktan sıcak su temin etmiş. Ama dönüp kapıya geldiğinde o iki şık, terbiyeli ve sevimli çocuğun ortalıktan yok olduğunu fark etmiş. "Vay, vay!" diyerek içeri döndüğünde, masanın üzerinde bulunan hanımının çantasının yerinde olmadığını görmüş.

Ondan sonra sinirden saçını başını yolmaya başlamış. Tabii karakol marakol derken çaldırdıkları çantanın derdiyle dertlenmişler. Meğer sonradan anlaşılmış ki, bu iki çocuk ve onlan yönlendiren kişi avlarını havaalanında gözlerine kestirip, daha sonra yukarıda anlattığım gibi icra-i sanat ederlermiş. Soranm size, kimin aklına gelir?

İkincisi de sahte elektrikçiler. Daha çok Anadolu yakasında eski elektrik sayacı kullanan yaşlı vatandaşların kapısını çalan dolandırıcılar, elektrik kurumundan geldiklerini, eski sayaç kullanmanın yasak olduğunu ve hatta kaçak elektrik kullanımıyla aynı derecede suç teşkil ettiğini belirtip, ellerindeki dizüstü bilgisayardan çıkardıkları makbuzlarla ceza kesiyorlarmış. Cezanın miktarı olarak da 800 ile 1000 YTL arasında herhangi bir rakam söyleyen dolandırıcılar, vatandaşlardan para istiyorlarmış.

Aldıkları paranın karşılığında da başka yerlerden temin ettikleri resmi elektrik makbuzlarını veriyorlarmış. Daha sonra tekrar geleceklerini söyleyip, ortadan kayboluyorlarmış. AYEDAŞ yetkilileri kendilerine ulaşan mağdur vatandaşlara bu kişilerin kurumla hiçbir ilgilerinin olmadığını, bu tür durumlarda hemen polisin aranması gerektiğini ifade ediyorlarmış. Görüyorsunuz ya, devirler geçiyor, çağlar atlıyoruz. Bu hızlı gelişmelere hırsızlar da ayak uyduruyor. Bu iki konuyu dikkatli olasınız diye yazdım.

Kısa kısa...
Yaklaşık bir aydır Ataköy, Yeşilköy ve Florya'da oturanlardan elektrik kesintileriyle ilgili şikâyetler alıyorum. Köşemde de bu konuya bir-iki defa yer verip BEDAŞ'tan bilgi istedim. Yaptıkları açıklamaya göre kesintilerin sebebi, bu bölgelerdeki kabloların eski olmasıymış. Bakırköy İşletme Müdürlüğü, elektrik sisteminin yenilenmesi işini 2006 yatırım planına almış. Yatırım ihalesi gerçekleştiğinde bölgedeki kesinti sorunu kısa sürede ortadan kalkacakmış. Ne diyeyim, umarım sistem birkaç ay içinde yenilenir de vatandaşların çektiği işkence sona erer. BEDAŞ yetkililerine yaptıkları açıklamadan dolayı teşekkür ederim.

DİĞER YENİ YAZILAR