Vatandaşa böyle mi hizmet edeceksiniz?

Bodrum, turizm merkezlerimiz içinde en gözde olanlarından biridir. Yabancı turistler ve ülkemiz insanı tarafından çok tercih ediliyor. Masmavi denizi, kavurucu güneşi ve eğlence merkezleri sayesinde turistleri mıknatıs gibi kendine çekiyor. Yaz mevsiminde artan nüfus, kış aylarında azalır. Peki, sürekli güzel yönlerini gördüğümüz, duyduğumuz Bodrum'da hiç olumsuzluk yaşanmıyor mu?... Bodrumluların hiç şikâyeti yok mu?... Tabii ki var...

Beni telefonla arayan ve mektup gönderen bir okurumun anlattıktan, bu ilçede ters giden işlerle ilgiliydi. Özellikle kış mevsiminde yağmur başlayıp da rüzgâr esince, Bodrumlular mumlarını ve ışıldaklarını hazırlıyorlar. Bazı günler elektriklerin dokuz on defa kesildiği oluyormuş. Bu kesintiler yüzünden çoğu ailenin elektrikli ev aletleri bozulmuş.

Okurum, eviyle otogar arasındaki mesafe iki kilometre olmasına rağmen bu yolu kaplumbağa hızıyla almak zorunda kalıyor. Zira yol köstebek yuvası gibiymiş. Buradan gelip giderken arabasından değişik sesler çıkmaya başlamış.

İlçedeki devlet hastahanesi ve sağlık ocağı yeterli donanıma sahip olmadıktan için iyi hizmet veremiyorlar. SSK emeklisi okurum, kanser hastası olduğundan tedavisini düzenli olarak yaptırıyor. Devlet hastahanesinden aldığı reçeteyi onaylatmak için sağlık ocağına gidiyor. Burada her ilaç bulunmadığından Muğla'ya gitmek zorunda kalıyor.

Gördünüz mü, Bodrum denilince aklımıza tatil, eğlence gelir. İlçede sürekli yaşayan vatandaşımızın şikâyetleri ise burada bazı tersliklerin, yanlış uygulamaların olduğunu gösteriyor. Halbuki bu ilçemizin dümdüz yollara, donanımlı sağlık kuruluşlarına sahip olması gerekmez mi? Günde on defa elektrik kesintisi yaşanması, verilen hizmetin niteliğini gözler önüne seriyor. Bodrum, yazın göklere çıkarılıp, kışın unutulmasın. Zira ne Bodrum'un ne de Bodrumlu'nun layık olduğu hizmet bu değil.

İşte örnek bir bürokrat
Sibel Geriç adlı okurumun bana gönderdiği faksta, ülkemizde görevini hakkıyla yapan insanlardan biri anlatılıyordu. Sibel Hanım, SSK ile ilgili yaşadığı bir sorun hakkında bilgi almak için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nı aradı. Telefona çıkan sekreter hanıma, konuyu iletti. Biraz bekletildikten sonra telefona Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Demirhan Atasoy çıktı. Demirhan Bey, sorulara sabırla, sesini yükseltmeden yanıt verdi. Telefonda söylediği gibi bu onun göreviydi. Devlet kurumlarında çalışanlardan azar işittiğini, onlardan tatmin edici cevap alamadığını söyleyen Sibel Hanım, bu görüşmeden çok memnun olmuştu. Ben de Demirhan Bey'e ve onun gibilere teşekkür ediyorum. Oturdukları koltuklarda kendilerini kral olarak görenlere, insanları azarlayanlara örnek olsun.