72 milyar dolarlık organik pazar

70’lerin başında Avuturya’da tanıştığım organik pazar anlayışı artık değişti. Şimdi dünya çapında 72 milyar dolarlık ticaret hacmiyle üretici ve tüketicyi memnun eden bir pazar var.

Organik ürünlerle 1970’lerin ortalarında Avusturya’da tanıştım. Yeni yeni açılmaya başlayan organik manavlarda gördüğüm, bizde pazar dağıldıktan sonra ihtiyaç sahiplerinin para vermeden çok daha iyilerini alıp götürebilecekleri kurt yenikli gelişmemiş elmalar, aşılanmamış çakaleriğinin bile daha albenisizi erikler birinci sınıf ürünlerin iki katına satılıyordu. Gerçi 20’nci yüzyıl ilk çeyreğinde İsviçre’nin İtalyan kesimindeki Monte Verita komünü başta olmak üzere başka bazı gruplar yaşamın her alanında doğallığı ana ilke sayıyor ve doğal beslenmeyi ön planda tutuyordu. Doğallıktan anladıkları ise et yememek, meyve ve sebzeyi de taze, olsa olsa çok az işlenmiş halde tüketmekti. Organik tarım kavramı bu gruplar tarafından geliştirildi... ABD’nin devlet politikası olarak desteklediği tohumların lisans altına alınması 1980’lerin sonlarına doğru dünyayı hazırlıksız yakaladı. Büyük firmalar dünyanın her yanından tohumlar toplayıp tescil ediyor, sonra onları kaynak ülkelere satıyordu. Köylüler her ekim döneminde bu tohumları yeniden satın almak zorundaydı; üstelik laboratuarda üretilen bu tohumlar ana topraklarına geri döndüklerinde eski özelliklerini de yitirmiş oluyorlardı. Lisansı olmayan yerli tohum alım satımı ise yasaklanmıştı.

Haberin Devamı

GDO belası dünyayı sardı

İkinci büyük sıçrama 1990’larda başladı. Dünyamız bu kez de genleri değiştirilmiş organizmalar, GDO’lar belasıyla karşı karşıyaydı. Birçok kişi doğaya dönmenin yollarını ısrarlı biçimde aramaya koyuldu. Marjinal başlayan iddialı hareketlerin başını davaya gönül vermiş, ülkenin geleceğini kişisel çıkarlarının önünde tutan birkaç kişi çeker. Ülkemizde de 1990’da, Bodrum pazarında bir tezgâhta temeli atılan Buğday Grubu adil ve sürdürülebilir yaşam felsefesine uygun dükkânların hayata geçmesine öncülük etti.

Organik pazarlar değişiyor

Ortada organik ürün üretenlerle bu ürünleri satın almaya hazır bir tüketici kesimi olduğu halde bu taraflar bir türlü buluşamıyordu. Ama Buğday Derneği’nin Şişli’de açılmasına öncülük ettiği organik pazarlar sistemin işlemesini sağladı. Sadece taze değil, sertifikalı işlenmiş organik ürünler üreten firmalar ortaya çıktı. 1990’da 2 bin çiftçinin 6789 hektar alanda elde ettiği organik ürün miktarı sadece 10 tondan ibaretken, 2015 yılında 36 bin çiftçi ailesinin 510 bin hektar alanda elde ettiği ekolojik ürün miktarı 1 milyon 164 bin tonu aştı. Bugün ülkemiz tarım faaliyetleri içinde organik tarım ciddi bir yer tutuyor.

Haberin Devamı

Buğday Derneği geçen hafta, yüzde 100 Ekolojik Pazarlar ile ilgili stratejik yol haritasında değişikliğe gidip, bu pazarlarda sürdürdükleri operasyonel sorumluluğu üreticilere, ekopazar esnaf ve yöneticilerine aktaracaklarını açıkladı. Bu sivil toplum örgütü organik tarım mevzuatının iyileştirilmesi, engellerin kaldırılması gibi konularda etkisini politikalar üzerinde sürdürmeye daha fazla ağırlık verecek. Keşke bütün sivil toplum örgütlerimiz Buğday Derneği kadar ısrarla, özverili ve etkili çalışmış olsa, tükettiğimiz gıdalar çok daha sağlıklı hale gelirdi.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR