Gazete Vatan Logo

Ahmedinejad: Bu savaş kesinlikle ABD'nin çöküşüne neden olacak!

İran Cumhurbaşkanlığı seçimleri 19 Mayıs’ta yapılacak. İran Eski Lideri Mahmud Ahmedinejad cumhurbaşkanlığına adaylığını yeniden ilan etti. Ahmedinejad, Devrim Muhafızları Konseyi’nin aday adaylarının adaylıklarını kabul kararını bildirmeden önce bazı açıklamalarda bulundu.

Ahmedinejad: Bu savaş kesinlikle ABD'nin çöküşüne neden olacak!

2009’da yapılan seçimlerde cumhurbaşkanı seçilmesiyle İran, 1979 devriminden bu yana en büyük protesto gösterilerine sahne olmuştu.

Euronews’ten Cevad Muntazeri, Devrim Muhafızları Konseyi’nin aday adaylarının adaylıklarını kabul kararını bildirmeden önce Mahmud Ahmedinejad ile konuştu.

Cevad Muntazeri:

“Dr. Ahmedinecad, merhaba ve Euronews’e bu röportajı vermeyi kabul ettiğiniz için teşekkürler.

İlk sorum, cumhurbaşkanlığınız dönemi ile bugünkü İran arasında hangi farklılıkları görüyorsunuz?”

Mahmud Ahmedinejad:

“İyiliği sonsuz, ikramı bol Allah’ın adıyla. Ben de bu vesileyle sizi, çalışma arkadaşlarınızı ve seyircilerinizi selamlıyorum. O zaman ile şimdi arasında bir çok fark var. Dünya aralıksız sürekli değişiyor. Bir kişinin hayatında iki günü birbiriyle aynı değil. Bu kural ülke ve milletler için de geçerli. Bununla birlikte siyasi ve ekonomik yönden daha güçlü hale geldiğimizi sanmıyorum.”

Cevad Muntazeri:

“Başkanlığınız döneminin en önemli problemlerinden biri uluslararası yaptırımlardan dolayı ülke ekonomisinde yaşanan sıkıntılardı. Nükleer Anlaşmadan sonra yaptırımların çoğunun kaldırıldığı ve bu sorunların çözüldüğü söyleniyor. İmzalanan Nükleer Anlaşma ile ilgili görüşlerinizi öğrenmek istiyorum.”

Haberin Devamı

Mahmud Ahmedinejad:

“Bu, İran ve birkaç ülke arasında imzalanan yasal bir anlaşmadır. Anlaşma resmi kurumlar ve dini lider tarafından onaylandı sonra taahhüdü ilan edildi. Bu nedenle, artık yasal bir belge. Fakat, nükleer anlaşma ile ilgili medyada yapılan propagandalarda öyle beklentiler yaratıldı ki, anlaşma nedeniyle söylenenlere bakıldığında sanki dünyanın bütün sorunlarını çözecekmiş gibi gösterildi. Ayrıca tüm yasadışı tek taraflı ve kolektif BM Yaptırımları kaldırılacak ve ilişkiler düzeltilecek ve her sorun çözülecek gibi dünyaya yansıtıldı. Benim fikrime göre, bilgilerin verilme şekli yanlıştı. Toplumlara doğru bilgi verilmedi. Ve sonra gördük ki söyledikleri gerçekleşmedi. Yaptırımlar devam etti, bazıları yeni yaptırımlar bile uyguladı. Anlaşmada yasal takip kapasitesi öngörülmedi.”

Haberin Devamı

“Bence, dünyanın neresinde olursa olsun bu kadar yüksek seviyeli önemli anlaşmalarda, halka doğru bilgi verilmeli. Hatta halka konu hakkında görüşü sorulmalı çünkü sonunda halkı etkileyecek bir anlaşma. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın teyit ettiği gibi, İranlılar tüm taahhütlerini yerine getirdi ancak diğer tarafın verdiği bazı taahhütlerin henüz yerine getirilmediğini ve bunları yerine getirmesi gerektiğini düşünüyorum.”

Cevad Muntazeri:

“Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir dönem daha aday olmak istiyorsunuz. Oysa belli bir süre önce, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, seçimlere katılmamanız konusunda size tavsiyede bulundu. Bundan sonra ona bir mektup gönderdiniz ve seçime katılmayacağınızı resmen ilan ettiniz. Neden şimdi karar değiştirip seçime katılıyorsunuz? Birçoğu son kararınızı sizinle Ayetullah Hamaney arasındaki rekabet olarak görüyor. Buna ne diyorsunuz?”

Mahmud Ahmedinejad:

“Bakın, toplumsal işlere katılmak her birey için bir görevdir. Birisine ‘sen katılma’ diyemeyiz. İran’da özgürlük var. Bir fikri ve planı olan herkes seçimlere katılabilir. Erkek kadın, bir şeyler yapabileceğini veya ülkeyi daha iyi yönetebileceğini düşünen herkes aday olabilir. Ve ben bundan istisna değilim. Aday başvurumu yaptığım gün ilan ettiğim gibi, dini lider bir emir çıkarmadı, tavsiyesini belirtti ve insanlara adaylığa başvurup başvurmamalarını söylemediklerini de belirtti. Ayrıca, durum tamamen değişti. İki kutuplu (siyasi hizipler) yok. Artık çok kutupluluk var. Her neyse,kendi hükumetimiz dönemindeki yardımcılarımdan kardeşim ve dostum Hamid Bakayi’yi destekleyeceğimi ilan etmiştim.”

Haberin Devamı

Cevad Muntazeri:

“Adaylığınızın Devrim Muhafızları Konseyi tarafından onaylanacağından ümitli misiniz?”

Mahmud Ahmedinejad:

“Onaylamamaları için bir neden yok. Neden onaylamayacaklarmış?”

Cevad Muntazeri:

“Hamaney, 2009 seçimlerindeki adaylığınızı açıkça desteklemişti. O zamanki desteğin aynısına sahip olmadığınız görülüyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?”

Mahmud Ahmedinejad:

Haberin Devamı

“Dini Lider bütün hükumetleri destekledi. Mevcut hükumeti de destekledi. Onun desteği olmasaydı, mevcut hükumet nükleer anlaşmayı imzalamayı başaramazdı veya planları ilerletemezdi.”

Cevad Muntazeri:

“Bir sonraki sorum, 2009 seçimlerinde karşınıza çıkan en kuvvetli iki rakibinizle ilgili. Seçimlerden sekiz yıl sonra hâlâ ev hapsinde tutulmaları konusunda ne düşünüyorsunuz?”

Mahmud Ahmedinejad:

“Daha önce de söyledim, dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir kişinin gözaltında ya da hapishanede tutulmasından hoşlanmıyorum. Hayır hoşlanmıyorum.”

Cevad Muntazeri:

“Bu (kısa) cevap yeterli mi?”

Mahmud Ahmedinejad:

“Düşüncemi sordun. Ben de bundan hoşlanmadığımı söyledim. İşte benim fikrim bu.”

Cevad Muntazeri:

“Medya yorumlarında ve bazı siyasi çevrelerde, hem sizin hem de bir önceki hükumetinizde başkan yardımcınız Bakayi’nin adaylık başvurularınızın muhtemelen ciddi olmadığı ve yalnızca hakkınızda açılmış siyasi ve ekonomik yolsuzluk davalarına karşı bir tür dokunulmazlık elde etmeye çalıştığınız söylendi.”

“Bu eleştirilere cevabınız nedir?”

Mahmud Ahmedinejad:

“Bakın, tüm dünyadaki politikacılara söyleyecek genel bir mesajım var. Politikaya katılmak için doğruluğa, insanlık değerlerine ve ahlaka bağlı olmalısınız. Siyaset haricinde başka yollara başvurmak hizmetleri mahvedebilir. Yalan söylemek, suçlamak, söylentiler yaymak çok kötü. Ülkemizde rakiplerimiz var ama hiçbir şey bilmiyor sadece zarar veriyorlar. Herhangi bir delil göstermek zorunda kalmadan suçlamalar yapıyorlar. Neyse ki Allah’ın yardımıyla, şimdiye kadar iftiralarının hiçbirini ispat edemediler.”

“Bakayi’nin hayatı didik didk edildi hatta bir süre tutuklu bile kaldı. Farklı kurumlardan birçok grup icraatlarını inceledi ancak hiçbir şey bulamadılar. Bununla birlikte, yalanları sürekli tekrar ederek toplumda gerçek gibi görünmesini sağlayabileceğini düşünen bazı insanlar var.”

“Hiçbir yasal davası yok. Çoğu kişi onlara karşı dava açabilir. Birine karşı bir dava açmak zor değildir. Şikayet etmeniz ve bir kayıt numarası almanız yeterlidir ve hukuki süreç başlar.”

“Ancak iddia sahipleri, bana, Sayın Bakayi ve arkadaşlarıma karşı hiçbir şey kanıtlayamamışlar asla da kanıtlayamayacaklar.”

Cevad Muntazeri:

“İlkelere bağlı muhafazakar kesimin desteğini aldınız, ancak bugün ….”

Mahmud Ahmedinejad:

“İlkelere bağlı muhafazakar kesimle neyi kastediyorsunuz?”

Cevad Muntazeri:

“Bu kesim kendisini böyle tanımlıyor…”

Mahmud Ahmedinejad:

“Hiç öyle değil. Bana sadece ilkelerine bağlı muhafazakar kesim destek vermedi. Şu an olduğu gibi farklı politikacılarla ve insanlarla zaten irtibat halindeydim. Ancak muhafazakardan, eğer bir dizi ilkelere bağlı olmayı kast ediyorsan elbette bunu söylersin. Bir takım insani ilkelere ve değerlere çok bağlıyım ve politik rekabetler uğruna onları terk etmeye hiç istekli değilim. Ayrıca amacım, halkımın, ülkemin ve dünyanın durumunu daha iyi hale getirmektir.”

Cevad Muntazeri:

“Toplumdaki popülerliğiniz hakkında bir değerlendirmeniz var mı?”

Mahmud Ahmedinejad:

“İnsanlarla iyi ilişkilerimiz var. Birinin bunu bulması için önce kendi kalbine başvurması gerekir. İnsanları seviyorsanız, insanlar da sizi sevecektir.”

Cevad Muntazeri:

“Aslında, ‘Devrim Muhafızları Konseyin’den onay aldıktan sonra halk sizi yeniden seçecek mi?’ demek istemiştim.”

Mahmud Ahmedinejad:

“Evet, halk kesinlikle bunu çok iyi yapacaktır.”

Cevad Muntazeri:

“Trump’a Birleşik Devletler Başkanı seçildikten sonra mektup gönderdiniz.”

“Mektupta ne yazıyordu ve herhangi bir cevap aldınız mı?”

Mahmud Ahmedinejad:

“Mektubu okumadınız mı?”

Cevad Muntazeri:

“Okudum fakat bir de sizden duymak istiyoruz.”

Mahmud Ahmedinejad:

“Sayın Trump bazı iddialarda bulundu ve insanlara bazı sözler verdi. Ona sözlerini hatırlattım ve bunları yerine getirmenin yollarını açıkladım. Ben insani görevimi yerine getirdim. Hepimizin birbirimize hatırlatmak gibi bazı görevleri var. Ben insanlığımı yaptım. Onun dediklerimi kabul edip etmediği önemli değil. Görevimi yaptım. Ona hangi yolun doğru olduğunu ve hangi yolun yanlış olduğunu söyledim.”

Cevad Muntazeri:

“Peki size cevap verdi mi?”

Mahmud Ahmedinejad:

“Bunun kamu diplomasisi olması ve kamu diplomasisinin de münhasır bir cevaba ihtiyaç duymaması hasebiyle ondan bir cevap beklemiyorum. Sadece bir kişi adlandırıldı fakat asıl amaç bütün insanlığa hitap etmekti.”

Cevad Muntazeri:

“Son ABD füze saldırısını takiben Suriye’deki durum hakkında. Suriye’deki gelişmelerin nereye doğru gittiğini düşünüyorsunuz?”

Mahmud Ahmedinejad:

“Bence Bay Trump, halkına verdiği sözlere rağmen savaş yolunu seçti. Bunu daha önce de söyledim ve tekrar diyorum: Bu savaş kesinlikle ABD’nin küresel hegemonyasının çöküşüne neden olacak.”

“Bunu açıklayabilecek birçok sebebim var fakat uzun gider, o yüzden başka bir röportajda anlatırım.”

“İran, ABD, Rusya, Suudi Arabistan ve Türkiye, öncelikle Suriye’deki güvenlik, diyalog ve barış için hep birlikte el ele verip çalışmak zorundayız. İkincisi, Suriye halkının iradesini ve egemenliğini gerçekleştirmek çok önemli. Suriye’nin egemenliğine saygı göstermeliyiz. Suriye halkına istediklerini seçmelerine izin vermeli ve seçimlerini kabul etmeliyiz. Suriye halkının üstünde hiç kimse yok, kimse.”

Cevad Muntazeri:

“Görev süreniz bittikten sonra, boş zamanlarınızı nasıl geçirdiniz?”

Mahmud Ahmedinejad:

Çalışıyorum. Üniversitede dersler veriyorum. Yaptırdığım araştırmalar var. Kendi uzmanlaşmış çalışma alanımda, ayrıca siyasi, ekonomik ve uluslararası çalışmalar üzerine araştırmalar yapıyorum. Zamanımın önemli bir kısmını, sıradan insanlarla, aynı zamanda farklı ulusal ve uluslararası kişiliklerle buluşmaya adadım. Egzersiz yapıyoruz, seyahat ediyoruz ve eğleniyoruz.”

Euronews