Adaletin terazisi bakım istiyor!

Bandırma’da üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Esra Özcan, sevgilisinden dünyaya getirdiği bebeğini, öldürüp cesedini denize attığı iddiasıyla, ömür boyu hapse mahkum oldu. Yardım etmekten yargılanan ikiz kardeşi Kübra Özcan da 14 yıl aldı.

Bandırma 17 Eylül Üniversitesi’ne bağlı Meslek Yüksek Okulu’nda okuyan Esra Özcan aşk yaşadığı C.B.’den hamile kaldıktan sonra, geçen ocak ayında ilçede bulunan özel bir hastanede erkek bebek dünyaya getirdi. Doğum sonrası adres olarak ailesinin yaşadığı Çanakkale’nin Biga ilçesindeki köylerini göstererek taburcu oldu. Olay, Biga İlçe Sağlık Müdürlüğü ekiplerinin geçen Nisanda bebeğin aşı için getirilmemesi sonucu evlerine sağlık görevlilerini göndermesi sonucu ortaya çıktı. Esra Özcan’ın, “Bebeğimi Bandırma’da çaldılar’ demesi üzerine yapılan araştırmada böyle bir şikayetin yapılmadığı ortaya çıkınca, genç kadının telefonları alınan izinle dinlendi. Savcılık daha sonra ise Esra Özcan’ı gözaltına aldı.

Boğup denize attı ama cesede ulaşılamadı

Bandırma İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde sorgulanan Esra Özcan, C.B. adlı sevgilisinden hamile kaldığını dünyaya getirdiği bebeğini ikiz kardeşi Kübra’nın yardımı ile yastık ile boğduktan sonra cesedini çantaya koyup denize attığını söyledi. Denizde ve sahilde yapılan aramada çanta ve içersindeki cesede ulaşılamazken, polis bu kez Kübra Özcan ile bebeğin babası olduğu öne sürülen C.B.’yi de gözaltına aldı. Mahkemeye çıkartılan zanlılardan Özcan kardeşler tutuklanırken, C.B. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Hakkında Bandırma Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ‘Yakın akrabayı kasten öldürmek’ suçunda dava açılan sanıkların yargılaması devam edilirken Kübra Özcan tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mahkeme heyeti daha önce verdiği ifadesinde bu kez bebeği öldürmediği söyleyip, “Komşu köyümüz olan Sinekçi’de oturan tanımadığım bir kişi beni ve ailemi çocuğu almak için ölümle tehdit etti. Korkumdan bebeği ona verdim” dedi. Mahkeme heyeti Esra Özcan’ı önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Sanığın duruşmadaki iyi halini dikkate alan mahkeme heyeti cezayı ömür boyu hapse çevirdi. Kübra Özcan’a da önce ömür boyu hapis veren mahkeme, bu cezayı 14 yıla indirirken, C.B.’nin ise beraatine karar verdi.

Adana’da evlilik dışı dünyaya getirdiği bebeğini öldürdüğü iddiasıyla hakkında ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılan 22 yaşındaki Melek Demir, bebeğin cesedinin çürümüş olması ve ölüm nedeninin belirlenememesi üzerine tahliye edildi.

Gaziantep’te üniversite eğitimi gören Melek Demir, evli 3 çocuk babası 33 yaşındaki Hasan Germ ile tanıştı. Sevgili olan çift birlikte yaşamaya başladı. Hamile kalan Melek Demir, 10 Ağustos’ta Adana’daki ailesinin evinde sabaha karşı tuvalette bir erkek bebek dünyaya getirdi. İddiaya göre bebeğin ağlaması nedeniyle evde bulunan annesi ve ağabeyinin durumu öğrenmesinden endişelenerek bebeği yere attı. Başını beton zemine çarpan bebek, öldü. Daha sonra Melek Demir, beze sarıp çantasına koyduğu bebeği babası Ali Demir’in Baklalı Köyü’ndeki mezarına gömdü. Polis, Melek Demir’i gözaltına aldı. Bebeğin cesedi de gömüldüğü yerden çıkarılıp otopsiye gönderildi. Tutuklanan Melek Demir, suçlamayı kabul etmeyerek savunmasında şunları söyledi, “Hasan’dan hamile kaldım. Bebeği aldırmayı düşündük ama paramız olmadığından yapamadık. Bu sırada Hasan ile olan ilişkimizi öğrenen ailem tanışmak istedi. Hasan, tek başına gelerek beni ailemden istedi. Hamileliğimden ailemin haberi yoktu. Zaten kilolu olduğumdan dolayı da kimse anlamadı. Olay günü gece sancım başladı. Sabaha doğru tuvalete gittim. Bebek kafası üstü yere düştü. Sancım ve ağrım nedeniyle bebeği tutamadım. Kendime gelip bebeği kucağıma aldığımda öldüğünü anladım. Bebeği kesinlikle ben öldürmedim. Bebeğimi babamın mezarına gömdükten sonra Hasan’ın eşi olduğunu söyleyen bir kadın beni aradı. Ben Hasan’ın evli olduğunu o zaman öğrendim.”

Otopsi yapılamadı

Melek Demir hakkında alt soydan akrabayı kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istemiyle Adana 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne dava açıldı. Bebeğin cesedinin çürümüş olması nedeniyle kesin ölüm nedeninin belirlenmesinin mümkün olmadığı yönündeki rapor üzerine, avukatı tahliye talebinde bulundu. Mahkeme suç vasfının değişme ihtimali nedeniyle Melek Demir’in tahliyesine karar verdi.