Gazete Vatan Logo

ABD dizisinde Türkiye krizi

ABD’de yayınlanan Designated Survivor dizisinin son bölümünde Temsilciler Meclisi Başkanı’nın Ankara ve İstanbul’da lüks otellerde ağırlandıktan sonra Türkiye’ye silah satışı için attığı imzanın yarattığı politik kriz konu alındı

ABD dizisinde Türkiye krizi

24 dizisiyle milyonları ekran başına toplayan Kiefer Sutherland bu yıl, Washington DC’ye yönelik dev bir terör saldırısının ardından sürpriz bir şekilde Beyaz Saray’ın yeni sakini olan Başkan Kirkman’ı oynadığı Designated Survivor ile ekranlara geliyor. Netflix’te yayınlanan dizinin bu haftaki bölümünde, Türkiye’nin konu olduğu bir siyasi kriz ele alındı. Dizide Kirkman kendisine Başkan Yardımcısı olarak Cumhuriyetçi Parti’den mevcut Meclis Başkanı Kimble Hookstratten’ı seçmek istiyor. Ancak bir senatör bunu engellemek için 12 yıl önce Türkiye’ye önemli silah sistemlerinin satışına ilişkin yolsuzluk iddialarını Politico isimli haber sitesine sızdırıyor.

‘Türkiye müttefikimiz’

‘Meclis Başkanı’nın Türk lokumu’ başlığıyla verilen haberde de Hookstratten’ın İstanbul ve Ankara’da lüks otellerde 4 gün boyunca ağırlandığı, pahalı yemekler yediği ve bunların parasının Türkiye tarafından karşılandığı belirtiliyor. Ardından da o dönemde vekil olan kadın siyasetçinin Türkiye’ye silah satışını öngören karara imza atanların başında geldiği belirtiliyor. İddialar üzerine Temsilciler Meclisi Etik Komitesi tarafından ifadeye çağrılan Hookstratten kariyer savaşı vermeye başlıyor. Başkan Kirkman ise bu duruma, ‘Türkiye 1952’den beri NATO müttefikimiz. Onlara silah vermenin nesi bu kadar sorunlu anlamıyorum’ diye tepki gösteriyor. Habere konu olan konaklama ve yemekler içinse, ‘Ne yapacaktı yani Türkiye’de kendisini bir hücreye kapatıp ekmek ve suyla hayatta kalmaya mı çalışacaktı?’ diyor.

Haberin Devamı

O silahlar İncirlik için

Meclis Başkanı, Oval Ofis’te hakkındaki iddialarla ilgili Başkan Kirkman ile görüşürken, ‘Türkiye’ye tarım konulu bir ziyaret yaptım. Silah satışıyla bunun arasında hiçbir bağlantı yok. Ayrıca satışına imza attığım o silahlar da İncirlik Hava Üssü’nde görev yapan Amerikan askerlerinin korunması içindi’ diye kendini savunuyor.