Gazete Vatan Logo

ABD’den 30 km’lik hat önerisi

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson Paris’te görüştüğü Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na “Türkiye ile karşı karşıya gelmek istemeyiz. Sınırda güvenli bir bölge konusunda 10 kilometre düşünüyorduk ama 10 kilometre sizin için yeterli değil. 30 kilometre derinliğe kadar gidilebilir”dedi

ABD’den 30 km’lik  hat önerisi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile birlikte önceki gün Paris’teydik. Ankara’dan gidiş dönüş uçak yolculuğu dahil toplam sadece 11 saat süren ziyaretin görünen sebebi Fransa’nın çağrısıyla yapılan “Kimyasal Silah Kullanımının Cezasız Kalmaması İçin Uluslararası Ortaklık” toplantısına katılımdı ama toplantıdan daha mühimi, Çavuşoğlu Tillerson buluşmasıydı.Bakan Çavuşoğlu, Amerikalı mevkidaşı ile yaptığı görüşmenin içeriğini dönüş yolunda, özel uçak GAP’ta, gezisini izleyen dört gazeteciye anlattı.

Bize atılanlar sizin roketler

Çavuşoğlu, Tillerson ile görüşmesinde devam eden Zeytin Dalı Harekâtı’nın fazla yer tutmadığını söyledi.

İyi geçti görüşme. Tüm düşüncelerimizi kararlı, sakin bir şekilde söyledik kendisine. Birincisi, Zeytin Dalı Operasyonu ile ilgili, “Bize gelen, (Afrin bölgesinden Türkiye’ye atılan) roketleri gördün değil mi” dedim. “Evet gördüm” dedi. “Bunların çoğu sizin verdiğiniz silahlar” dedim. “O tam net değil, her yerden silah geliyor” dedi. “Haklı olabilirsin, birbirlerinden de silah alıyorlar, başka taraflardan da buraya silah geliyor ama bizim elimizde deliller var, bunlar sizin verdiğiniz silahlar” dedim.

Haberin Devamı

“Buradaki YPG’lilere ayrı bir siyasi oluşum için söz verdiğinize dair dedikodular dolaşıyor” dedim. Basın toplantısında da söyledim bunu. “Böyle bir şey kesinlikle doğru değil, YPG’ye ayrı bir siyasi oluşum sözü vermedik” dedi. “Kesinlikle böyle bir şey gündeme de gelmedi, buna karşıyız” dedi.

Trump-Erdoğan görüşmesi

Trump - Erdoğan görüşmesi, ABD tarafından gelen işte bu talep üzerine gerçekleşti. Çavuşoğlu, iki liderin görüşmesi öncesi şunları söyledi:

Cumhurbaşkanımız ile ABD Başkanı’nın görüşmesinde tabii ki Suriye gündeme gelecek, verdikleri silahlar, siyasi çözüm süreci, tüm bu yaşanan şeylerin hepsi gündeme gelecek. Açıkca konuşacağız. Bunların hepsini açık, net şekilde konuşmamız lazım. Çavuşoğlu’nun, “Pekiyi bu telefon görüşmesinin ardından nasıl bir mekanizma işler? Tahmininiz nedir” şeklindeki soruya yanıtı şöyle oldu:

Tahminler üzerine konuşmak istemem. ABD ile ilgili şu anda tahmin yapmak sağlıklı değil. Neden? Çünkü Trump başka bir şey söylüyor, Pentagon başka bir şey söylüyor. Ayrı açıklamalar geliyor. Bakın Menbiç ile ilgili de mesajımızı net verdik. Orada da sürekli çukur kazılıyor, bizim güçlerimize de, ÖSO’ya da taciz var oradan. Bu devam ederse oraya da müdahale ederiz. Tehdit nereden gelirse oraya müdahale etmek zorundayız. Bunların hepsini söyledim.

Haberin Devamı

Bizim için hayati

“Biz Türkiye ile karşı karşıya gelmek istemeyiz” dedi. Bunu iki defa söyledi. Ben de, “Biz de ABD ile karşı karşıya gelmeyiz ama YPG’den bize karşı tehdit nereden olursa olsun, Fırat’ın doğusu, batısı fark etmez, gerekli müdahaleleri yapmak zorundayız. Bu bizim için hayati mesele” dedim, net. “Sizin attığınız bu adımlar Suriye’nin geleceğini de riske atıyor” dedim. “Zaten bu belirsizlik, bu sorunlar devam ettiği sürece, bu terör örgütleri burada olduğu sürece DEAŞ ile mücadele bitmez, onların istediği ortam devam eder” dedim. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, görüşmede, Amerikalı mevkidaşına, güvenli bölge açıklamasını sorduğunu da söyledi.

Haberin Devamı

Bu açıklamayla neyi kast ediyorsunuz? Türkiye ile çalışabiliriz derken Afrin’i mi kast ediyorsunuz” dedim. “Hayır, Afrin değil. Sizin endişeleriniz var. Size roketler geliyor. Biz önceden 10 kilometrelik bir hat düşünüyorduk ama öyle öngörüyoruz ki, 30 kilometre sizin durumunuzu ancak karşılıyor. Baştan sona (sınır hattı boyunca) bir güvenli hat olsun ki, size terör saldırısı gelmesin. Bizim demek istediğimiz budur” dedi.

Bahsettikleri, Türkiye ile Suriye sınırı arasında, 30 km derinliğinde, kullanılmayan alan gibi bir bölge… Bir tür güvenli bölge… “Teknik arkadaşlar bunu tekrar bir konuşsun, sizin tam ne demek istediğinizi bir görelim” dedim.