Gazete Vatan Logo

ABD çuval geçirmeden önce ültimatom vermiş!

Wikileaks belgelerinde çuval skandalı...

2003’te Kuzey Irak’ta Türk askerlerinin başlarına çuval geçirerek gözaltına alınmalarından önce ABD’nin sert bir ültimatom verdiği ortaya çıktı. WikiLeaks belgelerine göre Hilmi Özkök ABD’li meslektaşlarına üç mektup yazarak ABD ile oluşan gerginliği düzeltmeye çalışıyor

WikiLeaks belgelerinde 4 Temmuz 2003’te Erbil’de yaşanan Türk askerine çuval geçirme olayıyla ilgili yeni bilgiler de yer aldı. Taraf gazetesi tarafından yayınlanan belgelerde ABD Özel Kuvvetleri tarafından Türk Genelkurmayı’na verilen bir ültimatom ve dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün ABD’li meslektaşlarına yazdığı 3 mektup yer aldı. Yeni belgeler ise çuval olayının öncesinde yaşananlara dikkat çekiyor.
Genelkurmay’a ültimatom
İlk belge, 28 Nisan 2003 tarihine ait. Bu belge Silopi’de düzenleniyor. “Zabıt tutanağı” adı verilen belgede “Birleşik Ortak Özel Operasyon Görev Gücü Kuzey Komutanı” Albay Charles Cleveland ile Silopi’deki “Türk Özel Kuvvetler Üssü Komutan Yardımcısı” Albay Hasan Özdemir’in adı geçiyor. Zabıtın tutulmasının nedeni ise 22-23 Nisan tarihlerinde Erbil’de yaşanan bir olay. İşte o belge:

KONU: Kuzey Irak’taki Türk Özel Kuvvetleri’nin Operasyonları
(1)CJSOTF-N (Birleşik Ortak Özel Operasyon Görev Gücü-Kuzey) Komutanı Albay Charles Cleveland, Silopi’deki Türk Özel Kuvvetler Üssü Komutan Yardımcısı Albay Hasan Özdemir’le 28 Nisan 2003’te, saat (GMT) 07.15 itibariyle görüşmüştür. Yarbay Paul Skvarka (ABD Özel Kuvvetleri), Binbaşı David Young (ABD Özel Kuvvetleri), Yarbay Yaşar Yıldız (Türk Özel Kuvvetleri), Üsteğmen Murat Taner Karabulut (Türk Özel Kuvvetleri) de toplantıya katılmışlardır. Toplantının amacı, Birleşik Kuvvetler Komutanı’nın (Albay Charles Cleveland kastediliyor) Kuzey Irak’taki Türk askerî faaliyetlerini ilgilendiren talimatlarının, Kuzey Irak’taki Türk Özel Kuvvetleri’nden sorumlu üst rütbeli subaya iletilmesiydi.

(2) Türk Özel Kuvvetleri’nin temsilcisine ilişikteki bilgiler verildi:

(a) Türk askerî personeli, Kuzey Irak’ta, Koalisyon tarafından onaylanmamış bütün faaliyetlerine derhal son verecektir.

(b) Türk Genelkurmayı’nın, Kuzey Irak’taki bütün Türk askerî birimlerinin ve kuruluşlarının personel sayıları, yerleri ve istihbarat toplama dahil faaliyetleri konusunda Birleşik Kuvvetler Komutanlığı’na bildirimde bulunması gerekmektedir. Bu bilgi 30 Nisan 2003’ta saat (GMT) 06.00’dan daha geç olmamak kaydıyla verilmiş olacaktır.

(c) Bundan böyle Kuzey Irak’ta, Birleşik Kuvvetler Komutanlığı’nın JSOTF-N aracılığıyla onay vermediği hiçbir Türk askerî faaliyeti sonuçlandırılmayacaktır.

(d) Kuzey Irak’taki Türk askerî personeli üzerlerinde sadece kişisel silahlar (tabanca) taşıyacaktır.

(e) Kuzey Irak’taki Türk askerî personeli her zaman üniforma giyecektir.

(f) Kuzey Irak’tan atılmış olan Türk Özel Kuvvetler personelinin geri dönmesine izin verilmeyecektir. Bütün ihlalciler gözaltına alınacaktır.

(g) Türk askerî personeli, Irak’a gönderilen yardım konvoylarına eskort etmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti’nden gelen bütün insani yardımın eşgüdümü, Uluslararası Kızıl Haç/Kızıl Ay aracılığıyla sağlanacaktır.

(h) Daha önceden kabul gören Yeşil Hat (36. paralelin güneyi ) sınırı artık tanınan bir hudut değildir ve Kuzey Irak’taki ABD Kuvvetleri o bölgedeki bütün faaliyetlerden sorumludur.

(i) Yukarıdakiler bir başlangıçtır ve gelecekte, bunları takip eden talimatlar verilebilecektir.

(j) Albay Hasan Özdemir, bu belgeyi imzalamakla, Türk Genelkurmayı’na iletilen talimatları aldığını teyit etmiş olmaktadır.

Charles T. Cleveland Albay,
Özel Kuvvetler
Hasan Özdemir,
Albay, Türk Özel
Kuvvetleri

Türkiye hazır

Özkök ikinci mektubu ise 1 Mayıs 2003 tarihinde yazıyor ve Generel Myers’e yolluyor. Bu mektupta ise NATO şemsiyesinde operasyona dahil olmak istediğini şöyle ifade ediyor: “Etrafındaki geniş bölgede, hem siyasi hem askeri açıdan uzun erimli sonuçlar vermesi muhtemel olan Irak’taki savaşın, Koalisyon güçlerinin hızlı ilerlemesi sayesinde uzun sürmemiş olmasından memnuniyet duymaktayız. Ancak, Irak’ta savaş sonrası dönemin yeni ve talepkâr bazı güçlükleri beraberinde getirmesi kaçınılmazdır. Bu, kuşkusuz, uluslararası topluluğunun ve onun bir parçası olarak, özellikle savaştan mustarip bu ülkede kalıcı asayiş, güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanması amacına yönelik olarak ziyadesiyle bir rol oynayabilecek olan ve oynaması gereken NATO’nun yoğunlaştırılmış, birleşik ve eşgüdümlü gayretlerini gerektirecektir. Geniş tecrübesi sayesinde, NATO’nun, böyle önemli ve tarihi bir rol üstlenmeye kuşkusuz muktedir olduğunu söylemeye gerek yoktur. İletişim hattı olarak hizmet verebilecek, Irak’a komşu bir ülke olarak Türkiye, NATO Konseyi’nin kararlaştıracağı böyle bir operasyonun parçası olmaya hazırdır.”

Desteğinize teşekkür

1 Mayıs tarihli ikinci mektup ise General Jones’e yazılmış. Özkök’ün Jones’e yazdığı mektupta ise şu ifadeler kullanılıyor: “Kuzey Atlantik Anlaşması’nın dördüncü maddesi kapsamında başlatılan, Irak’ın herhangi bir hasmane girişimini caydırarak Türkiye’nin öz savunmasını güçlendirmek amaçlı “Operation Display Deterrence” çerçevesindeki sağlam desteğiniz ve işbirliğiniz için size teşekkür etmek isterim. Bu operasyonun, saptanan bütün hedeflerine ulaşarak, başarıyla gerçekleştirilmesinden büyük memnuniyet duymaktayız.”


ÖZKÖK MEKTUP YAZIYOR

Bu zabıtın hazırlanmasından sonra dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün 3 mektup yazdığı ve bunu Amerikalı yetkililere ilettiği yine Wikileaks belgelerinde ortaya çıkıyor. Belgelere göre Özkök ABD Genelkurmay Başkanı General Myers’e, Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı General Jones’e mektup yazıyor. Özkök’ün Myers’e yazdığı ilk mektupta, Kuzey Irak’ta 5 bin PKK’lının bulunduğuna dikkat çekerek, özel kuvvetlerin teröristlerin sızmasını engellemek için faaliyet gösterdiğini belirtiyor. Daha sonra ise Erbil’de yaşanan olay hakkında şu bilgileri veriyor: “Ben Kerkük’te kısa süre önce yaşanan olayın abartılı olduğunu düşünüyorum. Birincisi, General Osman’ın (O sırada Kuzey Irak’taki Birleşik Görev Gücü’nün komutanlığını üstlenmiş olan ABD Deniz Piyadeleri Korgenerali Henry P. Osman) karargâhı bu faaliyetten haberdar edilmişti. İkincisi, bölgede herkes hafif silahlar taşıma eğilimindedir. Türklerden, Kürtlerden ve Türkmenlerden oluşan bu timdekiler, kendi güvenlikleri için gerekli olanın dışında ilave silah taşımıyorlardı. Konvoy durdurulduğunda, anlaşmazlığı çözüme kavuşturmaya yardımcı olmak amacıyla başkaları da geldi. Ancak yanlış anlaşıldılar ve çok bariz nedenlerle Türkiye’ye geri gönderildiler.”

Özkök 28 Şubat tarihli zabıt için de şu ifadeleri kullanıyor: “28 Nisan’da Erbil’deki toplantı sırasında 10’uncu ABD Özel Kuvvetler Grup Komutanı Albay Cleveland tarafından yapılan açıklamalar kabul edilemez nitelikteydi.”



Haberin Devamı