Gazete Vatan Logo

50 yaşından sonra kolonoskopi şart

Bugünkü ilk sorumuz Dr. Aysun Bozbaş’a. Okurumuz Serap Hanım, “55 yaşındayım. Bir ishal, bir kabız oluyorum. Karın ağrılarım da var. Ne yapmamı önerirsiniz?” diye soruyor. Dr. Bozbaş, “Yakınması olsun olmasın 50 yaşından sonra herkesin bir kolonoskopi yaptırması gerekir” diyor

Ben 55 yaşında bir bayanım. 18 yıldır Addison hastalığım için kortizon kullanıyorum. 2 yıl önce bağırsak filminde diverkül çıktı. Zaman zaman karnımda ağrı ve şişlikle beraber, mukus da geliyor. Bazı gün ishal ve kabızlık oluyor. Bazen ağrı sonrası sadece mukus geliyor. Bu bazen günler sürüyor. Bu yaz iki-üç kez ishal oldum. Birinde amip üredi, diğerinde ‘enfeksiyon’ dediler. Bana daha önce de ‘irritabl kolon’ teşhisi konmuştu. Benim bağırsak şikayetlerim
kortizondan olabilir mi? Tekrar film çektirmem veya kolonoskopi yaptırmam gerekir mi? Beni aydınlatırsanız sevinirim. Serap T.

Daha önce irritabl kolon tanısı aldığınızı söylüyorsunuz. Bu hastalığın kabızlıkla giden, ishalle giden veya da alterne denen ishal-kabızlıkla giden tipleri vardır. Yani sizde olduğu gibi bir ishal, bir kabızlık olabilir. Karında şişkinlik, ağrı, mukuslu dışkılama olabilir. Divertiküllerinizden dolayı da karında gaz-şişkinlik, ağrı olabilir. Yazın geçirdiğiniz bağırsak enfeksiyonları ve amip enfeksiyonu tedavisi sonrası ishal geçti mi ve gastroenteroloji bölümü sizi gördü mü bilmiyorum, ama bazen kolitler, iltihabi bağırsak hastalıkları ilgili branş görmez ise atlanabilir, tanı konamayabilinir. Özellikle ülkemizde iltihabi bağırsak hastalıkları amip enfeksiyonu birlikteliği sıktır. Yakınmalarınız sürüyorsa veya bağırsak alışkanlığınızda/ dışkı paterninde değişme olduysa kolonoskopi olmanız, diğer önemli sebeplerin dışlanması gerekir. Yakınması olmayan kişilerde bile 5O yaşından sonra kolonoskopi tarama amaçlı önerilmektedir.
Dr. Aysun Bozbaş İç Hastalıkları Ve Gastroenteroloji Uzmanı

Kasığımda bir sertlik oluştu

39 yaşındayım. Rahatsızlığım yaklaşık 4,5 senedir var. 1 normal, 2 sezaryen doğum yaptım. Son hamileliğimde, bebek 6,5 aylıkken rahatsızlandım ve sezaryen doğum yaptım. Bebeğim de 6 saat yaşadı ve vefat etti. Bu doğumdan sonra sağ kasığımdaki dikişin başlangıcı iltihap yaptı ve antibiyotik tedavisiyle geçti. Daha sonra orada dışarıdan belli olmayan bir sertlik oluştu, elimle bastırdığımda acıyor. Kadın doğum uzmanına gittim ve bana orada bir kitlenin olduğunu, bunun kaslar güçsüzleştiğinden olabileceğini, genel cerrahiye gitmemi, ilerde sorun olabileceğini ve aldırmam gerektiğini söyledi. O muayeneden sonra bacağımda bazen hareketlerimi kısıtlayan, otururken, kalkarken, bacak bacak üstüne atarken acımalar oluyor. Bu durum beni rahatsız ediyor, ne yapmam, nasıl bir yol izlemem gerekir? Sevgi K.
Hastamızın bahsettiği insizyon yerindeki şişlik veya ağrı, büyük ihtimalle daha önce aynı yerde oluşmuş enfeksiyondan kaynaklanıyor. Aynı bölgede insizyonu kapatırken kullanılmış olan dikiş materyali böyle bir yanıt oluşturabilir. Fakat olayın 4.5 yıl önce gerçekleştiği göz önüne alındığında akut bir olay olmadığı nettir. Var olan şişlik basit bir muayeneyle değerlendirilebilir. Eğer aynı bölgede bir yabancı cisimden şüphelenilirse cilt altına ultrasonla bakmak da mümkündür. Tüm bunların dışında sezaryen esnasında kesilen birtakım zarlar, kılıflar mevcuttur. Zamanla bu bölgenin güçsüz kaldığı yerlerden fıtıklaşmalar görülebilir. Buralara karın içinin zayıf bölgesinden geçerek bağırsaklar gelebilir. Olayı bir kadın doğum uzmanı yerine, genel cerrahi uzmanıyla halletmek daha doğru gibi duruyor. Yapılan muayeneler ve tetkikler sonrası her iki olay da ufak bir cerrahi girişimle çözümlenebilir. O bölgeye yapılacak 3-4 cm.lik bir kesi ile cilt altındaki problem ortaya konur ve gerektiği gibi düzeltilir. Onun dışında oturup kalkarken var olan şikayetler bu durumla alakalı gibi görünmüyor. Eğer çok ciddi bir sıkıntı söz konusu ise ortopedik muayene de gerekebilir. Sağlıklı günler.
Op. Dr. Nuri Ceydeli Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı

Bir yıl önce mememden tümör alındı

50 yaşındayım. 1 yıl önce sol memede 1.8 cm olan medüller karsinom histolojisinde alınan tümörde nükleer derece 2 olarak değerlendirildi. 21 lenf topu alındı ve hiç birinde metastaz görülmedi

Sonuçlar: ER:(–), PR:(–), P53: % 80(+), c-erb: B-2(–), ki-67: % 60 saptandı.

4 kür kemoterapi ve 30 gün radyoterapi aldım. Şu anda ilaç tedavisi görmüyorum. Tekrar görülme olasılığı nedir? Bundan sonra ne yapmalıyım? Önerdiğiniz bir tedavi var mı? Ayşe G.

Hastanın şu anda hiçbir sorunu yok, takip edilmesi gerekir. 3 ayda bir doktor kontrolü, yılda bir mamografi ve karın ultrasonagrafisi yapılması gerekir.
Prof. Dr. Haluk Onat Medikal Onkoloji Uzmanı

Soğan ve sarımsak kanser riskini azaltıyor
Yiyeceklerİnde bol soğan ve sarımsak kullanan kişilerin, bazı kanser türlerine yakalanma riskinin azalabileceği bildirildi. İtalya ve İsviçre’de yapılan 8 araştırma, bol soğan ve sarımsak yiyen yetişkinlerin, bağırsak, yumurtalık, gırtlak ve böbrek gibi bazı kanser türlerine yakalanma risklerinin en düşük seviyede olduğunu gösterdi. Buna göre haftada 7 ya da 8 porsiyon soğan yiyen kadın ve erkeklerin, bağırsak kanserine yakalanma riskinin bu sebzeden sakınanlardan neredeyse yüzde 50 daha az, sarımsak yiyenlerde de yüzde 25 daha az olduğunu gösterdi. Sonuçları Amerikan Klinik Beslenme Dergisi’nde yayımlanan araştırmada, hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar ve belirli kanser hücrelerinin laboratuvarda incelenmesiyle, soğan ve sarımsağın içindeki bazı bileşiklerin, tümörlerin büyümesine engel olabileceği, sarımsaktaki sülfür bileşikleri ve soğandaki antioksidanların bu koruyucu maddeler arasında yer aldıkları belirtildi. Söz konusu araştırmaların her birinde, sağlıklı yetişkinlerle kansere yakalanmış hastaların karşılaştırıldığı ve her iki gruptan da beslenmeleri, fiziksel aktiviteleri ve diğer alışkanlıklarıyla ilgili ayrıntılı bilgi vermelerinin istendiği bildirildi.

Haberin Devamı