3 bin kişi oturma odasında konser izledi

Maddi imkanları sınırlı bir öğrencisiniz, canlı müzik dinlemeye nereye gidersiniz? Konser salonuna mı, bara mı ya da açıkhava tiyatrosuna mı? Ya da müzik kariyetinin başlarında bir müzisyensiniz, nerede sahne alabilirsiniz? İşte Sofar (Sounds From A Room - Oturma odasından sesler’in ilk harflerinden oluşan bir kısaltma) ünlü olmayan ama yetenekli yerli müzisyenlerle tüketim kültürü üzerinde kurulu konserlerden kaçacak yer arayan müzikseverleri bir araya getiren oldukça mütevazi bir etkinlik. Londra’da küçük bir dairede birkaç arkadaşın ortak girişimi olarak başlayan ve neredeyse göz açıp kapayıncaya kadar evlerin oturma odalarında dünyaya müzik dinletmeye başlayan bu oluşumun Türkiye ayağı Sofar Sounds İstanbul adıyla evlerimize konuk oluyor, oturma odanızı konser salonuna çevirip ortalama 50-60 kişiye “gizli konserler” düzenliyor. Bugüne kadar 4,5 yıl içinde 50-55 tane ev konseri düzenleyen Sofar yaklaşık 3 binden fazla da dinleyiciyi ev konserlerinde ağırlamış.

Sofar İstanbul’un direktörü Eda Demir, Sofar Sounds’u şöyle anlatıyor, “4,5 yılı aşkın süredir İstanbul’da her ay hiç tanımadığımız insanların evlerinin salonlarında, yaklaşık 50 kişinin davetli olduğu bir ortamda konserler düzenliyoruz.Konserin oturma odanızda gerçekleşmesi, konserde çalmak ya da dinleyici olmak için internet sitesinden başvuru yapmanız gerekiyor. Katılımcılara konserden birkaç gün önce haber verilirken, kimi dinleyeceğinizi bilmeden etkinliğin düzenleneceği eve doğru yola çıkıyorsunuz.” Demir, tam da bu yüzden Sofar’ın “yeni müzikler keşfetmeye olanak veren eğlenceli bir sürpriz” sunduğunu söylüyor.

Bugüne kadar 3 binden fazla dinleyiciye ulaşan proje aslında müzikle ilişkimizi de kökünden değiştiriyor. Oturma odalarındaki bu gizli konserlere katılmak isteyenlerin sabırlı ve disiplinli olması, birçok kurala da riayet etmeye hazır olması gerekiyor. Sofar yalnızca İstanbul’da değil, İzmir, Ankara ve Eskişehir’de de ev konserleri organize etmiş. Her ev konserinde arka arkaya üç grup ya da müzisyen çalıyor. Her müzisyen ortalama 30 dakika konser veriyor. Sofar’ın en önemli özelliği alternatif sahnenin yıldızlarını keşfetmesi. Sahnede çalan tüm müzisyenler müziğe yeni başlamış, genç yetenekler. Yüzde 80’ini hayatındaki ilk konserini Sofar’da veriyor. .

Sofar İstanbul, dünyada 400’den fazla Sofar Sounds şehri olmasına rağmen dünyanın en popüler Sofar’ı olduğu için bir evin salonu 50 kişi alırken her ay 5 binden fazla insan başvuruyor. Bu yüzden websitesi üzerinden gelen başvurular içinden kura ile 50 kişi seçiliyor. İnsanlar hangi eve geldiklerini ve kimi dinleyeceklerini son ana kadar bilmiyor. Konserden 10 dakika önce evin kapılarını açılıyor, isim kontrolü yaparak kapıda dinleyiciler içeri alınıyor ve konserler başlıyor.

Komşular rahatsız olmuyor

İstanbul’da bir apartman dairesine 50 kişiyi toplayıp konser vermek ne kadar zor, komşular ne diyor bu duruma? sorusuna, Demir şöyle cevap veriyor, “Evini konsere açmak için başvuran ev sahibinin oturduğu apartman, oturduğu semt ve beraber yaşadığı komşular hakkında bir öngörüsü ve güveni oluyor. Bize ev sahipleri kendi başvurduğu için ve biz konser günü neler olacağını net anlattığımız için 5 yıla yakın zamandır bir kez bile komşularla ilgili bir sorun yaşamadık. Başımıza bugüne kadar hiçbir aksilik gelmedi. Tek gelen aksilik hava durumu hiçbir şekilde göstermediği halde 3 ay boyunca her seferinde her ay bir evin bahçesinde konser yapmaya çalışmamıza rağmen yağmur yağdığı için konser günü son anda yedek ev bulmak zorunda kalmamız. Bir kez de dinleyiciler içeri alındıktan ve hoşgeldiniz anonsu yapıldıktan sonra tam konserler başlayacakken evin elektriklerinin gitmesi idi. Gelen kitle konseptin farkında, bir insanın evine misafir olduklarının ve naif bir konser izleyeceklerini bilerek geliyorlar, bugüne kadar en ufak bir taşkınlık, bir eşyaya zarar gelmesi, bir eşyanın kaybolması vs gibi bir sorun yaşamadık. Kavga da olmadı. Sofar konserleri son derece saygı ve ilgi ortamında ilerleyen, naif, kendi halinde, sessiz sedasız konserlerdir. Her gelen birbirine karşı çok saygılıdır.”