Gazete Vatan Logo

28 Şubat devam ediyor

Yarın 28 Şubat kararlarının 10’uncu yıldönümünü idrak edeceğiz, ama galiba bu eskiyi yad etmek şeklinde olmayacak. Her ne kadar 2001 kriziyle 28 Şubat’ın darbe yediği iddia edilse de Eski MGK Genel Sekreteri Emekli Orgeneral Tuncer Kılınç’a bakılırsa 28 Şubat cumhurbaşkanı seçiminde dahi ön planda olacak:

*Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin şu ana kadar asker ulu orta hiçbir şey söylemedi, değil mi?
Askerin bir şey söylemesine gerek yok ki\’85 Çünkü zaten 28 Şubat sürecindeki tutumu ne idiyse bugünkü tutumu da aynıdır. Askerin tek istediği çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin laik düzen içersinde, refah devleti olmasıdır.

Gerekçeler devam ediyor

* Ama 28 Şubat’la bağlantılı şöyle bir mantık da yürütmek mümkün; bugün 28 Şubat benzeri bir müdahalede bulunmadığına göre demek ki asker Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasından endişe duymuyor?
Hayır, askerin o günkü müdahale gerekçeleri devam ediyor.

* Peki o zaman niye bir şey söylemiyor?
Her zaman her şey söylenmez.

* Belki de kapalı kapılar ardında söyledi ya da söyleyecek midir?
Onu bilemem, ama bildiğim askerin tutumu bu. Atatürk’ün düşünce sistemi için yetişmiş askerin bakış açısı değişmez. Askerin nasıl bir cumhurbaşkanı istediği 28 Şubat tutumundan bellidir. Bunun dışında askerin her gün konuşmasının bir anlamı yoktur, gereği de yoktur.

Asker her dakika konuşmaz

* İyi de Erbakan’a yapılanlar Erdoğan’a niye yapılmıyor; yapılsın diye sormuyorum tabii, ama yapılmadığına göre demek ki Erdoğan beğeniliyor diyorum? Çünkü siz asker, aynı asker diyorsunuz...
Bu beğeniliyor anlamına gelmez. Ama asker de her dakika konuşmaz. Kaldı ki çağdaş Türkiye görüntüleri dışındaki birtakım görüntüler için sesler çıkıyor, çıkmıyor değil ki... Muhalefet konuşuyor, halk konuşuyor.

* Asker Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasını istemiyor mu?
İstediğini hiç zannetmiyorum.

* Peki Erdoğan cumhurbaşkanı olacak mı?
Hayır, olmayacak. Türkiye’nin dışarıda pek çok sıkıntısının olduğu bu konjonktürde içeride ayrı bir gerginliğe tahammülü yok. Bunu Başbakan da anlamıştır ve hayır, cumhurbaşkanı olmayacak.

Erdoğan değil, zihniyet meselesi

* Gerginlik çıkmaması için size göre kim olmalı?
AKP içinden olacağı söyleniyor. Olabilir, ama buradaki mesele Erdoğan meselesi değil. Zihniyet meselesi. O yüzden AKP içinden de olsa mutlaka toplumsal uzlaşının sağlandığı bir isim seçilmeli. Tarafsız olabiliyorsa, çağdaş bir yapıdaysa, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını koruyabilecekse, Türküm demekten sıkıntı duymuyorsa, yani ümmetçilik kafasıyla değil de millete ait bir vatandaş olduğunun bilincindeyse sorun yok bizim için... Aynı şeyler ailesi için de geçerli.

Türkiye’de irtica bitmez

* Asker için 28 Şubat devam ediyor dediniz; peki buradan 28 Şubat’ı oluşturan koşulların da devam ettiğini anlayalım mı?
Yok diyemezsiniz. Belediyelerden gelen haberler, ders kitaplarındaki uygulamalar, kadrolaşma, Darwin’in hedef seçilmesi...

* Bir dakika, yani Türk Silahlı Kuvvetleri Darwin’i destekliyor mu?
TSK mantığa aykırı bir unsur değil ki, Darwin’i desteklemesin. Darwin’i desteklemek bilimi desteklemektir. Türk Silahlı Kuvvetleri de yüce Atatürk’ün düşünce sistemin yetişmiş bir unsurdur.

* Aslında zaten geçen Ekim ayında yine irtica nedir, ne değildiri tartışmaya başlamıştık ki birden kesildi. Ama yine de hâlâ askerin gündeminde irticaının olduğu söyleniyor?
Elbette ki gündemindedir efendim, Türkiye’de siz irtica bitti diyebilir misiniz; diyemezsiniz. Türkiye’de irtica bitmez.

* Neden bitmez?
Türk insanı kendi diliyle ibadet etmediği sürece irtica bitmez. Türk insanı dua ediyor, ama ne dediğini anlamıyor. İkincisi laik yapıyı muhafaza eden, bilimsel eğitim şart. Üçüncüsü de kulla Tanrı arasında aracılar türemiş vaziyette. Bunu da ticarete ve siyasete alet ediyorlar. İslamiyet’in diğer en güzel tarafı aracıya gerek olmamasıdır. Şeriatın çıkma sebebi orada öncedendevlet yapısının olmaması. Devlet olmadan, bir anayasa olmadan ordu kurmak, devlet kurmak için din kullanılıyor. Demokrasiye en uygun inanç sistemi İslam’dır.

Kurtlar Vadisi umurumda değil

* Kurtlar Vadisi’nin yayından kaldırılmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Ne seyrettim, ne seyrederim.

* Mesela Kemal Kerinçsiz ve ekibi, “Bu çocuklar da Türklüğü koruyor” diye gözünüze hiç sempatik göründü mü?
Hayır, düşüncelerim hiçbir şekilde o tür insanlara sempatik bir gözle bakmama fırsat vermez. Bilmiyorum zaten, ama onlar çok marjinal eylemler yapan insanlar... O şekilde aşırı, anormal, sağduyudan yoksun hiç kimseyi ben tasvip etmiyorum.

Çuval geçirmek isteseler Türkiye’yi bile düşünmezdim

- 4 Temmuz 2003’te Süleymaniye’de ne oldu; anlayabildiniz mi?
O havayı yaşamayan hiç kimse o olayı anlayamaz. Ben de anlamadım. Niye bir reaksiyon gösterilmedi de, böyle çuvallarla kaldık, buna isyan ettim.

- Suçluluk psikolojisiyle reaksiyon gösterilememiş olabilir mi?
Bilemiyorum. Ama ben orada en ufak bir eleman yahut da başındaki eleman olsam kesinlikle hayatımı falan hiçbir şeyi düşünmezdim. Hatta Türkiye’yi de düşünmezdim. Ülkeyi düşünerek, karşınızdaki stratejik ortak falan diyerek olmaz. Adeta güdüsel hareket edilir. Ben de güdülerimle davranırdım. Allah biliyor, kul biliyor.

Haberin Devamı