Gazete Vatan Logo

27.5 saatlik son toplantı

Darbe girişiminin merkez üslerinden biri olan Harp Akademileri Komutanlığı’na ilişkin iddianame hazırlandı. Darbecilerin Hava Harp Akademisi’nde 14 Temmuz’da demir parmaklıklar arkasında 27.5 saatlik bir son toplantı yaptığı ortaya çıktı

27.5 saatlik son toplantı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı darbe girişiminin harekat karargahı olarak anılan Harp Akademileri Komutanlığı’na ilişkin yürüttüğü soruşturmasını tamamladı. Aralarında Harp Akademileri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Hasan Nevzat Taşdeler, Hava Harp Akademisi Ölçme ve Değerlendirme Şubesi Müdürü Kurmay Albay Özcan Korhan ve darbeci askerleri işgal noktalarına taşıyan helikopter pilotu Kerime Yıldırım’ın bulunduğu 110’u tutuklu 116 rütbeli askerin 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Hücreye kapandılar

Hava Harp Akademileri Komutanlığında yer alan Ölçme ve Değerlendirme Şube Müdürlüğü’nün ‘Darbe Koordinasyon Merkezi’ olarak kullanıldığı belirtilen iddianamede, kamera kayıtlarına göre müdürlükte toplantılar yapıldığı kaydedildi. Bu toplantılardan birinin darbe girişiminden 1 gün önce 14 Temmuz 2016 günü saat 21.04’de başlayıp, 15 Temmuz 2016 saat 00.30’a kadar giriş kapısının kilitlenmesi ile son bulan ‘darbeye yönelik hazırlık toplantısı’ olduğu vurgulandı. Müdürlükte, 15 Temmuz günü gündüz vakti 10 kişinin katılımı ile “Darbeye Yönelik Bireysel Bilgilendirme Görüşmeleri” toplantısı ve 15 Temmuz akşamı 21 kişinin katılımı ile “Darbeye Yönelik Son Koordinasyon Toplantısı” gerçekleştirildiği kaydedildi. Şube Müdürlüğünün kapısının Albay Özcan Korhan tarafından açıldıktan sonra sürekli olarak açık kaldığı ve adeta darbe girişiminin harekat merkezi olarak kullanıldığının altı çizildi.

Haberin Devamı

Belgeler imha edildi

İddianamede kamera kayıtlarından darbe gecesi saat 03.25’te darbe girişiminin başarısız olduğunu değerlendiren Albay Özcan Korhan’ın, daha önce görevlendirme kâğıtlarının dağıtıldığı düşünülen demir parmaklıklı odadan çöp kutusu büyüklüğündeki kabı alarak yandaki odaya getirdiği ve bu eylemini darbe girişimine yönelik belgeleri imha etmek için yapmış olabileceği anlatıldı. İddianamede Saat 03.26’da yapılan toplantı ise başarısız darbe girişimi değerlendirme toplantısı yapıldığı kaydedildi. Darbe girişiminden sonra çöp konteynırında bulunan harddisk, DVD-CD, Hafıza kartı, Laptop gibi dijitaller üzerinde yapılan incelemede bir kısım meteryaller üzerinde de darbe girişimine katılan baçzı subayların parmak izlerinin tespit edildiği belirtildi.

Haberin Devamı

Gülen ile yüz yüze görüşmüş

Şüphelilerden Jandarma Albay Arif Kalkan’ın ifadesinde, “Askeri lise yıllarından itibaren FETÖ olarak tanınan örgütün içerisinde yer aldığı ve bu örgütün lideri Fetullah Gülen ile iki kez yüz yüze görüştüğünü” belirttiği anlatılan iddianamede, bu kişinin, “Askeri lise öğrencisiyken yaptığım görüşmelerden birinde Gülen bana ‘Baki’ kod ismini verdi. 15 Temmuz’daki darbe öncesinde FETÖ’ye mensup askerlerle Ankara’da toplantı yaptık. Bana, bir kısım generalleri rehin alarak Akıncı Üssü’ne götürme görevi verildi. Ben ve benim gibi Türk ordusunda görev yapan değişik rütbede, subaylara Gülen, Türkiye’de bulunan örgüt yöneticileri aracılığıyla talimatlar verdi” şeklinde beyanda bulunduğu kaydedildi.

‘Kritik bir rol oynadı’

İddianamede Kerime Yıldırım’ın darbe yönetim-koordinasyon ekibinden olan diğer şüphelilerle koordineli olarak darbe girişiminde kritik bir rol oynadığı kara yoluyla girişime katılması mümkün olmayan personelin pilotluğunu yaptığı, işgal bölgelerine intikalini sağladığı belirtiliyor.

Haberin Devamı

‘Darbe olduğunu anladım ama geri dönemedim’

Olay tarihinde Hava Harp Okulu Öğrenci Alayı 5. Filo Komutanlığında Pilot Üsteğmen olan ve darbeci askerleri o gece Vodafone Arena Stadı’na indiren Kerime Kumaş Yıldırım ifadesinde darbe gecesi uçuş yaptığı yerleri ve kişilerle ilgili detaylı bilgi verdikten sonra şunları söyledi: “Saat 08.00 sıralarında da artık rutine dönmemiz önerildi bu sırada da Mercan Albay, Ahmet Kaya binbaşı ve tanımadığım üst düzey komutanlar soruşturma sırasında kimin ne şekilde ifade vereceğine ilişkin telkinde bulunuyorlardı. Örneğin bana ve Tuncay’a ‘bize terörist saldırı oldu, bizde okul lojmanı bölgesinde terörist eylem yapılacağı şeklinde harekât yıldırım öncelikli mesaj geldi, bundan dolayı alarm durumuna geçtik ve keşif amaçlı uçuşa geçtik diye söyleyeceksiniz’ dediler. Bana verilen talimatlar doğrultusunda bu uçuşları yaptım. Bu uçuşlar sırasında olağanüstü durumu fark ettim, ancak bir kez olayın içine sürüklendiğim için ne yapacağımı bilemedim ve geri dönemedim. Panik halini yaşadım. Artık yapılan şeyin Darbe girişimi olduğunu biliyordum. Ancak geri dönüş yapamadım. Ben bunu sürüklenme olarak tanımlıyorum”

Haberin Devamı