25 yıllık hayali gerçek oldu!

Bennu Gerede, 25 yıldır Türkiye’nin birçok ünlü isminin portresini çekti. Bu fotoğraflardan oluşan “Bennu Yüz 25” adlı sergisini açan Gerede, “Bu projeye 25 yıl önce Paris’te öğrenciyken Abidin Dino’nun portresini çekerek başladım. O portre bana inanılmaz ilham verdi” diyor.

'Oğullarımın yanında kendimi kraliçe gibi hissediyorum'

Opel, Türkiye’deki 25. yılını Bennu Gerede’nin “Bennu Yüz 25” özel sergisi ile kutladı. 25 yıldır Türkiye’nin önde gelen isimlerini fotoğraflayan ve “Bennu Yüz 25” kitabını hazırlayan Bennu Gerede ile sergisini ve projelerini konuştuk.

Hep bana soruyorlar ben de sana sormak istedim, çok çocuklu olmak seni nasıl etkiliyor?

Çok çocuklu olmak bence dünyanın en güzel şeyi. Gücüm olsaydı kesin bir kaç tane daha evlat edinirdim... Ama babalardan ayrı yaşamak işi tabii zorlaştırıyor, çünkü hem baba hem anne olmak durumunda kalıyorsun çoğu zaman. Ve bütün sorumluluk senin üstünde kalıyor. Ama ben halimden çok mutluyum ve dört tane oğlum olduğu içinde şükür ediyorum. Çocukken hep çok büyük bir aile istiyordum, çok kardeşleri olsun istedim. Belki benim sadece bir ablam olduğundan dolayı ve pek yakın olmadığımızdan da olabilir. Sanki birlkte bir güç oluşturuyorlar. İşinde komik tarafı geçirdiğim her an doyumsuz oluyorum. Onlar yanımdayken bile özlüyorum! Çok enteresan bir duygu. Demek ki gerçekten koşulsuz sevgi bu demektir. Galiba içimde fazla sevgi olduğundan o sevgiyide çocuklarım ile paylaşmak istedim. Ayrıca her geçen gün o kadar çok şey öğretiyorlar ki bana, onlar ile birlikte tekrar çocuk olup büyüyorum.

Fotoğraf sanatının her zaman genç kadın öncüsü oldun bir çok kişiye ilham verdin. Bu konuda sen neler söylersin?

İlk Türkiye’de fotoğrafçılığım ile tanındığım zaman gerçekten çok fazla kadın fotoğrafçı yoktu- Sevil Sert, Ayten Alpun, Sedef Delen gibi çok yetenekli az sayıda fotoğrafçı. Ama galiba onlar biraz daha moda ağrlıklıydı Sevil Sert hariç. O daha sanatsaldı. Bende moda yaptım, ama sanırım biraz daha konseptusel çalışmalar yapıyordum. Bir hikayeye vardı çekimin arkasında. Çoğu zaman moda editörü ile yaptığımız çalışmalar sosyo politik mesalar içerirdi. Sonra biraz sanata yönelmeye başladım ve ilk kişisel sergim Teslimiyet- Galerist’te sergilendi. O sergiden sonra çok takdir aldım ve sanırım bir çok kişiye de ilham verdim.

TAM KİTAP HAYALLERİMİ RAFA KALDIRMIŞKEN SPONSOR BULDUM

Yüz 25 adlı kitabın hikayesi nedir?

Yüz 25 sergim tam 25 yıl önce Paris’te Parson’s School of Art and Design’da okurken, bir okul projesi için annemin tavsiyesi üzerine Abidin Dino’yu çektim. Ve sanırım o çektiğim portre bana inanılmaz ilham verdi. Ve kendime göre bir liste yapıtım. 100’de Yüz kitap projem benim için önemli olan Türkiye’ye katkıda bulunmuş simaları zaman içerisinde çekmekti. Sonra sponsor bulup, kitap ve sergi haline dönüştürmek hayalleri içinde yaşıyordum. Yıllar geçti ve hayallerim rafa kalktı. Taa ki butik ajans Heavenlymade Opel’in 25 yılını kutlamak için benim 25 yıldır çalıştığım projemi sunduğunda sponsor olmaya karar verdi. Çok büyük bir şans oldu bu.

Beşinci çocuk projem artık yok

Seninle birlikte kimler çalıştı?

Ben ve kameram...

Dört erkek çocuk seni sımartıyor mu?

Hemde nasıl. Kraliçe gibi hissediyorum kendimi. Onlar benim koruyucu meleklerim. Gün geçtikçe ve daha da fazla onları tanıdıkça, vakit geçirmek inanılmaz haz veriyor!

Beşinci çocuk var mı aklında?

Bir aralar vardı, ama sanırım yok artık. Zaman hızlaştığı için kendime olan zaman çok azaldı. Dolayısıyla hem çocuklarımı doya doya yaşamak istiyorum.