Gazete Vatan Logo

2016 ruhsal uyanış yılı

Astrologların yıl sonunda yaptığı gelecek sene öngörüleri hep önem taşır ama vedik astrolog Ebru Cinek’in Temmuz’a dair beklentileri doğru çıkınca gelecek ay ve yıllara dair yorumları önem kazandı.

2016 ruhsal uyanış yılı

15 Temmuz’da başımıza neyin gelmekte olduğunu gökyüzündeki yıldızlara bakarak bildiği yazılmıştı gazetelerde Sema Kılıç ve Ebru Cinek için. Peki ne yazmıştı astrologlar.

Astrolog Sema Kılıç'ın, "19/20 Temmuz ‘oğlak dolunayı’nı inceledim. Terör, can yakan patlama olaylarına çok dikkat etmek gerek çünkü ay 8. evde ve tekin durmuyor, bir de Uranüs’le kare yapıyor. Şoke edici olaylara işaret ediyor. Sanki birileri bir konuda suçlanabilir. Galiba, ya tepemizdekiler bu ülkede darbe gibi bir şey yapacaklar ya da birileri bunların üstüne darbe yapacak ve sıkıyönetim gelecek. Sanki ortası yok gibi bu işin. Bu oğlak dolunayı da bunu tetikleyen ilk büyük olay olacak" derken Vedik astrolog Ebru Cinek de dolunayın etkilerinin bu yönde olduğunu yazmıştı. Biz de " 2017'ye üç ay kala hem 2016'yı değerlendirelim hem de gelecek yılların beklentilerini alalım diyerek Cinek'e sorduk...

Siz darbeden önce de uyarmıştınız. Şimdi ülkemizin kaderinde ne var diye soralım? Ne kadar sürede atlatabiliriz bunu?

Haberin Devamı

Aslında bu süreç Kasım 2014'te başladı. O yıldan beri 2016'nın çok zor olacağından bahsediyordum. Ocak 2016 yılı itibariyle patlamalar vs de başladı. Bu süreç, astrolojik olarak baktığımızda Satürn ve Mars'ın hareketinden dolayı oldu. Satürn'ün ülke haritasındaki altıncı ve üçüncü eldeki aktivitesi sınırlarımızla ilgili. Bildiğimiz ve bilmediğimiz düşmanlarla ilgili alanlarla ilgili aynı zamanda. Bu süreç genel olarak Ocak 2017'ye kadar devam edecek. Ülkenin kadersel süreçten çıkması için de Eylül 2017'yi bekleyeceğiz. Bu daha çok terörist saldırılar anlamında, sınır komşuları, bilim, kanun, yasa, yaşam felsefesi vs bunlar zaten var olan şeyler ve devam edecek. 26 Şubat 2017'den sonra ise şiddet birazcık daha hafifleyecek, tamamen bitmeyecek.

Ulaşım ve doğal afetlerle ilgili dikkat edelim

Farklı mecralarda yine bazı beklentilerden söz ediliyor...

19 ve 29 Ekim'i hassas buluyorum. Bir öncekinde de aynısını söylemiştim. Gökyüzündeki enerji o zaman tam bir darbe değildi zaten. Tam darbe gibi bir şey yine sözkonusu değil. Ama terörist saldırılar, düşmanlarımız dediğimiz alanlar aktif olacak. Özellikle Ekim ayında hükümetle ilgili alanlarda yine hareketler olabilir. Bu ay gerçekten çok sıcak. Kasım ve Aralık da öyle. Eylül ayında başlayan kriz Ekim'de de şiddetlenecek. Sadece Türkiye değil tüm dünyanın içerisinde olacağı büyük savaşın belirtisi görülüyor aslında. Büyük patlamalar gözüküyor bunun içerisinde. Mesela ABD'nin durumu tehlikeli. Saldırılar, uçak kazaları riski söz konusu. Bizde genel olarak Eylül ayı itibariyle girdiğimiz ve Aralık ayına kadar sürecek olan bir astrolojik durum söz konusu. Bundan kaynaklı ana konular, mesela ulaşımla, doğal afetlerle ilgili dikkatli olalım. Ekim yine hükümet kanalıyla ilgili ve topraklarımızla alakalı hassas. Kasımda birazcık bir şeylerin ortaya çıkacağı durumlar söz konusu. Mesela petrolle ilgili, onun aktarılması ve taşınmasıyla ilgili sorunların ve gerçeklerin ortaya çıkacağı belirtiliyor. Aslında 2016'nın genel başlığına "ruhsal uyanış" senesi diyordum ve her şey ortaya çıkacak. 2017'nin ilk ayları da bunu içine alacak.

Özellikle Aralık'ta yine Gantanda pozisyonu dediğimiz; bir şey sıkıştığında, iltihaplandığında, cerahatin akması gibi anlattığım bir şey var. Aralık'ta o akacak. Ülke adına hassas bir süreç. 2017'de yaşanacaklardan dolayı halkın biraz depresif olacağımız bir yılı da gösteriyor. Bu yıl da hem bireysel hem ülke adına herkesin yaşam alanında değişim başladı. İnsanlar da rahatsız bu durumdan. Bunları kabul etmek gerekiyor. Bu sürecin gerçekten yaşanması gerekiyordu. Bir de şunu söylüyordum insanlara: "Bunların neden ve iyi ki yaşandığını anlayacaksınız"... Mesela 15 Temmuz'a kadar birlik beraberlik bilinci söz konusu değildi. Şimdi tam ve yüzde yüz mü hayır. Ancak yine de var... Bundan sonra yaşanacaklarda insanlar biraz daha bir araya gelecekler. Eylül 2017'den sonra 2018'le beraber öyle bir yükseliş söz konusu ki... 2023'lere geldiğimizde globalde Japonya ve Türkiye olacak. Tüm dünya ne yaptığımızı izleyecek, başöğretmen konumuna geleceğiz. Birçok sosyal reformlara imza atacağız, yenilikler yapacağız. Şu an yaşananlar gelecek için insanları karamsarlığa sürüklemesin. İnsanlar gibi ülkelerin de kaderleri var ve biz bunu yaşayacakmışız... Dipten yukarı çıkması çok daha güçlü olacak. Bu yaşananları böyle anlamlandırmak gerekiyor. Birçok insan uyandı, bakış açısı değişti. Silkelendiler. 1 Ekim'de, yakın günlerde yeni bir ay olacak. 15 Ekim'e kadar ufak sallantılar mevcut. 17 Ağustos gibi değil. Tutulmayla beraber yine bir şeylerin ortaya çıkacağı gözüküyor.

En rahat ülke İngiltere olacak

Haberin Devamı

Mesela Rusya için ne diyorsunuz?

Haberin Devamı

Onların da zor... En rahat İngiltere onu söyleyeyim. Rusya'yla ilgili ise tutulmadan sonra zor zamanlar yaşadıklarını, Putin'in iktidardaki gücünün artacağını söyleyebilirim. Fransa da zorda ama en azından düşmanları çok açık ve görünür. Şanslılar. İran da finansal, petrol krizi olabilir. Irak keza. Suriye'de bütün yıl yaşananlar devam edecek. İsrail finansal anlamda baskı altında ancak önceki yıllar kadar değil. Almanya'da ufak kayıplar olabilir. Çin'le ilgili büyük değişim söz konusu. Başkanları ve liderleri anlamında. Bizde şu an öyle bir şey yok. Parti olarak konuşursak 2023'e kadar mevcut parti devam ediyor bizde. Belki ocak sonunda şubatta olabilirse olur ama net diyemeyeceğim birtakım hareketlenmeler olabilir...

2016'yı maalesef böyle yaşayacağız. Dünyaya baktığımızda herkes zorlanıyor aslında. Herkesin kendi gücünü ortaya koyması ve fark etmesi, kendi yaşam alanlarının kaptanı olması gereken bir yıl. Bu yıl aslında o kadar güzel bir yıl ki, insanlara tuhaf gelse de böyle bakmak zorundayım, dünyevi ve maneviyatı dengede götürmek zorundayız. Böyle götürmek zorunda olduğumuz bir dünyanın içerisinde de, spiritüel ve manevi anlamda en çok gelişeceğimiz, ilerleyebileceğimiz bir yıl 2016. 2017'de böyle bir şansımız yok... Lütfen değişimi kabul edin, zorlamayın, ruhsal uyanışı yapın diyorum. Herkes sorumluluğu alıp, birilerini suçlamayı bırakmalı. Öyle yıllar gelecek ki 2025'lerde mesela, dinlerin olmadığı, din ayrımının olmadığı, insanların bir arada olduğu yılları yaşacayağız. Bu kova çağında bankalar eski gücünde olmayacak. İnsanlar takasla alışveriş usülüne dönecek.

Haberin Devamı